ᯓ6

42 6 0
                                    


Siz nasıl ölmek istersiniz? Ben çok ani bir şekilde ölmek isterim.

Kimseye veda etmeden. Çünkü artık uzun Vedalar'dan hoşlanmıyorum.

(3 gün sonrası...)

Uzunca düşündüm. Acaba burda olmayı hak ediyor muyum? Acaba beni seven var mı? Yaşamak istiyor muyum? Hepsi kafamın içinde savaş veriyor, ama hala bir galibiyet yok.

Hala hayat hikayemde başrol oyuncumu, yoksa bir figüran mıydım belli değil. Gözlerimden yaşlar akmasına izin veriyordum ki bari onlar özgür kalsın.
Tanrı aşkına ben İnsan mıyım?

Hastane Tuvaletinde bir kabin'in içinde tuvalet oturağı'na oturmuş, sadece kapıya bakıp ağlıyordum.

Babamın beni sevmesini herşeyden çok isterdim. Ama ona çok büyük bir kötülük yapmışım gibi benden nefret ediyordu. Hemde çok fazla nefret ediyordu...

Bu beni zaman zaman sevindirsede bir yandan içimde fırtınalar kopuyordu. Acaba ben o kapıdan çıktıktan sonra ne tepki vermişti?
Yoongi ne tepki vermişti asıl.

Gözlerimde ki yaşları beyaz sweatshirt'ümün koluna sildim çünkü beni dışarıda bekleyen bir hemşire vardı.

Ayağa kalktım ve kabinden çıktım. yüzümü yıkamak için suyu açtım yavaşça. İlk ılımasını bekledim, sonra ise yavaşça suyu yüzüme doğru serptim. Suyu kapattım ve yanımdaki peçetelerden bir kaç rulo kopardım ve iyice kuruladım.

İyice baktım yüzüme, gözüm'e.
Daha iyiydi. Yani en azından o günden sonra daha fazla çöküş yaşamıştım tabiki.

Yoongi taburcu olmuş, ben ise hala bilmediğimiz bir nedenden hastanede tutuluyordum. Babamın o odaya dalışından sonra Yoongi'yi hiç görmedim. Oda beni görmek istememişti belli ki arkamdan bile gelmedi.

Aptal Jimin çocuk hasta niye arkadandan gelsin ki? Saçma sapan hayaller kurup duruyorsun.

Kapıyı açtım ve odama doğru yürümeye başladım. Artık yanımda hemşireler geziyordu. Büyük ihtimalle yine kaçmaya çalışmayayım diye.

Hemşire ile beraber yürürken merdivenlerde gözüme bir şey takıldı.
Orada bir adam yatıyordu, kimdi? Evimi yoktu?

"Pardon, şurada bir adam var. Evet tam merdivenlerde oturuyor."

Hemşire döndü ve elimle gösterdiğim tarafa doğru bakındı.

"Beni bekleyin burada."

Dedi ve gösterdiğim yere yürümeye başladı. Ben ise onu beklemeye, aynı şekilde o adamın kim olduğuna bakmaya çalışıyordum. Tanıdık gelmişti yüzüme belkide ceketi...

Hemşire adamın yanına ilerledi ve omzuna iki defa dokundu. Adam korkmuşcasına yerinde zıpladı. Sonra hemşireye baktı ve bir şeyler söyledi.
Arkası dönüktü göremiyordum.
Merak etmiştim. Küçük adımlarım ile
Onların yanına doğru yürümeye başlamıştım. Yaklaştıkça adamın sesi daha tanıdık gelmeye başlamıştı.

Yanlarında durdum ve yüzüne baktım.

"Baba?"

Bunu dediğim an bana döndü ve oturduğu yerden kalktı.

"Jimin."

Dedi soğuk ama karizmatik çıkan sesi ile.

"Ne yapıyorsun burada?"

Diye mırıldandım. O sırada hemşire odaya geçmemiz gerektiğini ve konuşmamıza orada devam edebileceğimizi söyledi.
Kafamı salladım, hep beraber yürümeye başladık.

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin