ᯓ21

16 2 0
                                    

Bu bölümden önce diğer bölümü okumayı unutmayın yoonmin çiftleyenler<3

(Jimin'den...)

Can sıkıntısından sahil kenarında kumların üzerinde oturmuş öylece denizi seyrediyordum. Gerçekten hayat çok hızlı ilerliyordu ve ben buna cidden şaşırıyordum, bazen diyordum ki "Ah, Tanrım! yaşlandım."

Ama aslında hala genç sayılıydım. Hala genç bir çıtırım ben diyede içimden geçirip duruyordum biliyordum dışarıdan çok genç gözükyordum ancak içten öyle hissetmiyordum şu 7 yılda 70 yıl yaşlanmış gibiydi.

"Siktir cidden yaşlandım sanırım oturduğum yerden belim tutuldu!"

Ellerim otomatikmen belime yerleşmiş gevşemeye çalışıyordu. Cidden yaşlanmış olabilirim imdat. Ben kendi kendime söylenirken telefonum çalmaya başladı, ellerimi belimden çektim ve cebimden telefonu çıkartıp kimin aradığına baktım.

Melek kişisi tarafından götüntülü aranıyordum. Daha fazla bekletmeden hemen açtım ve büyük gülümsememi ona sundum. Oda hemen el sallamış ve gülümsemişti.

"Nasılsın Jimin?"

Kamerayı çevirip masmavi denizi gösterdim ona, ardından sorusunu cevaplamak için dudaklarımı araladım.

"Huzurluyum J-hope, hemde çok huzurluyum. Sen ve manit nasıl?"

Göz kırptım ve onun şapşal yüzünü izlemeye başladım. Kıkırdıyordu, Taemin'e manit demem her ne kadar sinirine gitsede hoşuna da gidiyordu emindim.

"Manit deme şu çocuğa hem bak uyuyor arkasından konuştuğun için uyanacak birazdan cidden çok ayıp."

Minik bir kahkaha attım ve J-hope'un kamera'yı döndürdüğü tarafa mışıl mışıl uyuyan Taemin'e baktım ve daha çok gülümsedim.

"Orda olmaylıydım kesinlikle."

"Bende burada olmanı isterdim civciv çocuk ancak sen tamami ile Japonya hayatına alışmış gibisin hele hele bir de-"

"Sakın sözünü tamamlayayım deme anında Kore'ye uçak bileti alıp ebene kaymaya gelirim."

"Ayıp oluyor ama Jimin, çok çok ayıp ebeme kaymak yerine neden gelip benimde kolumu kopartmaya çalışmıyorsun bakalım."

Göz kırpmış ve yandan yanda sırıtmaya başlamıştı, merak etme melek, sen meleksen bende şeytanım hem kolumu kopartıp hemde ebene kayabilirim.

"Artık şunu aklıma getirip durmayı, yazıktı çocuğa dalga geçip duruyorsunuz cidden yazık."

Bana "Sen ciddi misin?" der gibi bakıyordu ama ciddiydim ve bunu anladığında ağzını beş karış açmıştı. Ne dedim ben şimdi çok ayıp.

"Yoongi'nin kolunu kemiren insan mı söylüyor bunu? Oğlum senin kafana ne tür bir taş düştü cidden inanamıyorum sana Jimin."

Gülümsedim ve sol tarafta kalan fazla gözükmeyen kırılmış dişimi J-hope'a gösterdim. Hemen bir kahkaha patlattı, Tanrım kulaklarım!

"Sen ciddi olamazsın, lan-"

O kadar çok sesli gülüyordu ki bankta ki sevgili sandığım iki çift bana doğru baktı ve aynı zamanda bende onlara baktığımda sessizce özür diledim.

"Onun sorunları var, üzgünüm."

Hiç takmadan önlerine dönmeleri ile bende kameraya dönmüştüm ve döndüğüm anda telefonu fırlattım. Kahretsin sadece on altı saniye telefona bakmadım ve bunlar resmen yatakta öpüşmüyor resmen birbirlerini yiyorlardı!

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin