"Sejeong hadi hızlı ol geç kalacağız"
Byeong son kez Sejeong'a seslendiğinde çekimin başlamasına yarım saatten az vardı.Eve uğramışlardı ve Sejeong çok zaman kaybetmişti.
"aceleye gerek yok daha vakit var yakın zaten"
"geç kalırsak senden bilirim ona göre"
sejeong göz devirdiğinde arabaya bindiler ve yola çıktılar.
"birşey soracağım"
Byeong izin verir gibi başını salladı.
"biz şimdi,şey hani oldu ya...dün gece..."
kelimeler diline dolanıyor,konuşamıyordu.
"dün gece ne?"diyince Sejeong şaşkınlıkla ona baktı.
"dalga geçiyorum,sakin ol."
rahatlamış gibi tuttuğu nefesini verdiğinde devam etti.
"ya işte biz neyiz şimdi?sonuçta ikimizde söylemedik mi?arkadaş mıyız sence?"
arkadaş kelimesi bile Byeong'un sinirlerini bozmaya başlamıştı artık.çatık kaşlarla sejeong'a döndü.
"ne arkadaşı be"
Sejeong onun bu hallerine gülerken biraz dalga geçmenin eğlenceli olacağını düşündü.
"evet,arkadaşız değil mi?hatta bizimki arkadaşlıktan öte"
Byeong duyduğu ilk cümleyle gerilip sonuncusuyla rahatladığında Sejeong'un cümlesini devam ettirmesi tekrar gerilmesine sebep oluyordu.
"abi kardeş gibiyiz"
Byeong anlamıştı bilerek yaptığını,Sejeong ise sırıtarak konuşuyordu.
"Sejeong,arabayı kenara çekip sinirle aklının ucundan bile geçmeyecek şeyler yapmamı istemiyorsan bence susabilirsin."
Sejeong küçük bir kahkaha attı.her hareketi olduğu gibi bu da hoşuna gitmişti.
Byeong konuştuktan sonra fısıltıyla "abi kardeşmiş" diyip sinirle güldü.
yol boyunca konuşmadılar.sete vardıklarında geç kalmamış olmanın verdiği sevinçle beklemeye başladılar.O sırada settekilerle sohbete daldılar.
Byeong setteki herkesle tanışmış,kaynaşmıştı.özellikle junsang,53 yaşında olmasına rağmen Byeong'a çok iyi uyum sağlıyordu ve birbirlerine alıştıklarından yıllardır arkadaşmış gibi konuşuyorlardı.
"Sejeong,bir gelebilir misin?"
sejeong yerinden kalkıp yönetmenin yanına gidince bir şeyler konuştular.
Byeong'un yanına geldi.Morali bozulmuştu.
"ne oldu?"
sejeong bıkkınca nefesini verdi.
"saçımı keseceklermiş,zaten uzamaları için çok beklemiştim.Kestirmek zorunda mıyım?"
Byeong Sejeong'un saçlarına bayılıyordu.onun saçlarını ondna daha çok sevdiği bile söylenebilirdi.
"hayır,olmaz.Bekle burada beni"
gitmeden önce ise Sejeong'un saçlarını son kez okşadı.
yönetmenin yanına gittiğinde anlattığı şeyleri Sejeong duyamamıştı ama çok geçmeden geri döndü Byeong.
"sadece kakül kestirsen mesela?daha fazlasını yapamıyorum,onlara kalsa omuz hizandan daha kısa kesecekler."
Sejeong son umutla güldüğünde minnettar bir şekilde Byeong'a bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
every night//kim sejeong & cho byeong kyu
Fanfictionkim sejeong evinin duvarına tam uyacak mükemmel tabloyu bulmakla beraber,hayallerindeki kişiyi de bulmuştu.