2. Bölüm

1.7K 85 8
                                    

"Dünya bir cehennemden farksızdır ve onun içinde bir taraftan insanlar, diğer taraftan iblisler azap ve işkence gören ruhlardır..."

-Arthur Schopenhauer

-Arthur Schopenhauer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~

"Saçların yine çok uzamış benim küçük sevgilim." Saçlarımda ve yanaklarımda bir el gezindi. Adeta beni keşfe çıkıyordu.

Gözlerimi açmadım. Açmak istemedim. Nerede olduğumu görmek istemedim. Sadece saçlarımda dolaşan ellerin babamın elleri olmasını diledim.

"Taro, makası getirir misin?" O an kapalı gözlerimden yaş süzüldüğünü hissettim. Saçlarımın omzumu geçmesine izin vermiyordu.

Saçları uzun olan kadınlar güçlüdür. Sen dünyanın en güçsüz kadınısın küçük sevgilim.

Gözlerimi açtım. Babam elinde siyah bir makasla bana doğru yaklaşıyordu. Gözlerinin içine yalvarır gibi baktım. Saçlarımı örmek istemiştim. Burada çalışan hizmetliler gibi yapmak istemiştim. Ancak saçlarım daha omzumu zar zor geçmişken şimdi tekrar kısalıyordu.

Alex’in ellerini vücudum da hissettim. Babama baktım tekrar bana bakmıyordu. Bakışlarımı hissetmesini istedim. Hissetti. Gözlerinde tek bir duygu bile göremedim.

Makas boynumda, geceliğimin açıkta bıraktığı bacaklarımda gezdi. Bu makası alıp Alex’e saplamak istedim. Asla ona dönmedim. Ona bakamadım. Gençliğimi çalan adamın gözlerine bakamadım.

"On yedi yaşındayım, sadece on yedi yaşındayım, gerçekten hak ettim mi onca şeyi?!" Birden ellerimle ağzımı kapattım. Bunları söylemem gerekiyordu.

Alex’in eli durdu. Soğuk makas vücudum da dolanmayı bıraktı. Tekrar babama baktım. Babam bana acıyla bakıyordu bu sefer. O sırada Yekta amca ile aralarında geçen bir konuşma geçti aklımdan.

"Gözlerimin önünde ilk göz ağrıma dokunuyorlar Yekta. Gözlerimin önünde kızımın gençliğinin eriyip gitmesini izliyorum. On yedi yaşında olan kızımın gözlerinde yaşam enerjisi göremiyorum lan ben. O şerefsizlerin her birinin eli benim kızıma değdiğinde içimden bir şeyler kopuyor, hiç bir şey yapamıyorum, yapamıyorum... Kızımı gözlerim önünde taciz ediyorlar göz yummak zorunda kalıyorum, napıcam ben Yekta... Nasıl babayım ben Yekta..."

İçimde bir şeyler parçalandı adeta. Babam bana bir şeyler anlatmıştı üstü kapalı. Bunu daha hiç görmediğim kardeşlerim, ne sesini ne yüzünü hatırlamadığım annem ve boyunun beni geçtiğini düşündüğüm Yamaç için yapıyordum.

Gri Asker Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin