Güneş doğana kadar uyumadım, yıldızlar seni anlattı bana.
-Anonim
~
Beynim, kalbim, ayaklarım ve dudaklarım. Hepsi birbirinden çok farklı çalışıyor. Kalbim, seni üzenlerde üzülenler, biraz empati kurarak düşün diyor. Beynim, herkese karşı bir savunma oluşturuyor. Seni üzenleri üzmekten
korkma, kır ve dök diyor. Ayaklarım, beynime karşı çıkarak beni kıranların yanına gitmemde ısrar ediyor. Dudaklarım ise kalbimin aksine sadece kırıyor. Kimseyi düşünmüyor.
Bu karışık bir denklemdi. Başa çıkması çok güç, yaşaması çok ağır ve kırıcı.
Pamira'yı dinlemeli miydim? Bana sırt çeviren, telefonlarımı nedensiz bir şekilde açmayan adama bir şans vermeli miyim? Öz kızı olmasamda ben onun kızıydım. Onun gölgesi altında büyümüş, onunla yaşamış ve öğrenmiş...
Evet öz kızı olmadığımı kabullenmesi uzun sürebilirdi, bana sırt dönmek yerine konuşmayı tercih etseydi anlayış gösterirdim. Belki de pişmandı. Kendi kanından olmayan, hatta düşmanının kanından olan bir kızı kurtarmak için kendi ailesini geride bırakmıştı.
Kızının ilk adımlarını, oğlunun ilk kelimesini, çocuklarının okula gidişini, mezuniyetlerini... Daha bir çok ilklerini görmeye şansı olmamıştı. Kanından olmayan bir kız yüzünden...
"Tamam gideceğim. Sen şu güneş gözlüğünü neden takıyorsun evde Pamira?" Sabahtan beri aklıma takılan en büyük soru buydu aslında. Evde güneş gözlüğü takmasının altında bir neden olmalıydı. Ya da sadece kendine bir tarz oluşturmaya çalışıyordu.
Bir kaç saniye kimseden ses çıkmadı. Daha sonra Yamaç kimsenin beklemediği bir hamle yaptı ve Pamira'nın gözünde ki gözlüğü çekti.
Pamira gözlüğü tutmaya çalışmış, başaramamıştı. Bunun üzerini yüzünü elinde ki çantasıyla kapatmaya çalışmıştı. Tabi bunu bu odanın içerisinde iki tane işinin ehli olan asker olduğunu unutarak yapmaya çalışmıştı.
"Abla gözüne ne oldu?" Pamir birden kaşlarını çatıp Pamira'ya doğru ilerledi. Yamaç'ta dikkatli bakışlarla eski karısına bakıyordu. "Yok bir şey Pamir! Önüne baksana sen!" Sesinin ağlamaklı çıkması beni de meraklandırmıştı. Oturduğum yerden kalktım ve koltuğa, yanına oturdum.
"Pamira! Çocuk adam akıllı soruyor cevap versene! Bir çene yapma da net cevaplar ver be kadın!" Yamaç bunları söylerken aynı zamanda Pamira'nın elinde ki çantayı çekiştiriyordu.
Bir süre direndi güçlü olduğunu düşünen kız kardeşim. Karşısında ki kişinin gücünün ondan fazla olması, bu direnişinin uzun sürmemesine neden olmuştu.
Pamira'nın yüzü ortaya çıktı. Gözünde olan koskoca morluklarla... Yamaç belli etmemeye çalışıyordu fakat endişelendiğini kırk kilometre ötede ki herkes bile anlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gri Asker
Teen Fiction(Bölümler uzundur.) Yıllar önce öldü diye gösterilen ve karanlık bir odada renklerin ne olduğunu bilmeden, ışığı görmeden büyüyen bir kızın hikayesi. BU HİKAYENİN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ALAKASI YOKTUR. İÇİNDE OLAN HER ŞEY TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜ...