20. Bölüm

146 9 0
                                    

"Bir beyaz lale sevdim, kana bulanmış bir beyaz lale..."

-Gri Asker

-Gri Asker

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

Sevgili sevgilim, biriciğim;
Annemi ve babamı hiç tanımadım, tanımamama rağmen annem ve babamın yeri, özellikle annemin yeri kalbimde çok büyük. Bunları bana neden anlatıyorsun dersen, sen bunları okurken ben çoktan girmiş olacağım. Benimle alakalı kafanda soru işareti kalmasın diye bunları yazıyorum. En son annemin yeri büyük demiştim, nedeni ise kalbimde geçmeyen büyük bir yara. Bu yaranın üzerinde çiçekler açtırıyorsun bir de sen, bir bakışın yetiyor.

Askerliği meslek olarak edindiğim zamanlar babam bana iyice sırt çevirmiş, kendimle baş başa kalmıştım. Babam asla asker olmamı istememişti. Nedenini ilk başlarda pek anlamasam da sonradan çok iyi anladım. O dağ gibi adamı, asker olacağımı söylediğimde beni demir sopayla döven o adamı ağlattım. Buraya, yani senin yanına bu göreve gelmeden önce, bir göreve gittim. Bana hayalinibile kuramayacağın kadar işkence ettiler. Hiç birinde ne üzgün oldum, ne yorgun oldum, ne de acı çektim. Ta ki önüme getirdikleri koca ekranda annemi görene kadar...

Bir yatağın üstünde yatıyordu, bunu yazmaktan utansamda, çıplaktı. Üstünde sadece onu kaplayan beyaz laleler vardı. O beyaz lalerin yaprakları annemin kanıyla kırmızıya dönmüştü. Bir süre kayıtta annem hareketsizce yattı. Sonra odaya bir adam girdi... Anneme, anneme tecavüz etti. Annem ise asla hareket etmedi, tepki vermedi... İşte o an aslında öldüğünü ve bu adamların annemin ölü bedenine tecavüz ettiğini anladım. Adamların dedim, çünkü ben orda iki saat dört dakika boyunca o kayıtta değişen adamları izledim. Öyle acı çektim, öyle yorgun hissettim ki... Sana bunu dillendiremem bile.

Ben o beyaz laleler, o kanlı laleler annemin bedenini korusun, kapatsın, o adamlar dokunmasın istedim. Aynı bir çocuk gibiydim. Yıllar önce yapılmış bir kayıt sanki şimdi değişebilirmiş, annem geri gelebilirmiş gibi.

Ama annem, şehit oldu. Babamla birlikte.

Ve ben bunu unutmadım, annemin bedenine dokunan adamları hafızama kazıdım. Üvey babam olan, yani amcam benim sedyede ki yaralı halime ağlamamıştı. O görüntüleri yıllarca benden saklamasına rağmen benim izlememe ağlamıştı.

Kalbimde ki yaranın kanları ruhuma bulaştı.

O hastanede elimi kolumu haremet ettiremezken yemin ettim Pera. Annemin ÖLÜ bedenine, babamın biriciğine bunları yapanları tek tek bulup öldürecektim.

Öldürdüm. Buraya gelmeden hemen önce hepsinin yerlerini tespit ettim ve bir hafta içinde o sekiz adamı öldürdüm.

Gri Asker Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin