Yakalanmıştım,ne diye inip tatlı yerim ki ?bana kızacaktı hemde çok korku ile gerildim.kaşığı ağzımdan çektim ağzımdaki büyük tatlıyı yemeye çalıştım.beni biranda döndürdü kollarımın altından tuttu kaldırdı,bangoya oturttu ellerini bacaklarımın yanına koydu,bacaklarımı açtı küçük yere sığdı.ikimizde birbirimize bakıyorduk ;
Lee know,küçük sincap aç mı yoksa?
Bişi diyemedim.ona bakmaya devam ettim.ağzımdakini bitirdim
Han,evet...açım
Yalan söyleyecek durumda değildim.herşey yiyebilirdim.elimdeki kaşığı gene tatlıya götürdüm koca bir dilim aldım
Lee know,boğulcaksın güzelim.hem sen neden yemek yerine tatlı yedin.
Han,asıl sen benim bu tatlıyı sevdiğimi nerden biliyorsun?
Lee know,hani ben senin iki buçuk yıldır aşıktım ya ordan herşeyi öğrendim
Kaşıkta ki son lokmamıda aldım ama kaşığı aldı elimden.
Lee know,gece gece bu yenmez,miden sabah ağrıyacak.
Han,bişi olmaz ver kaşığımı
Lee know,sabah tatlı senin olsun miniğim açsan yemek yemelisin.
Bangodan indim.
Han,yemek istemiyorum
Odaya gidecekken kolumu tuttu beni bangonun köşesine sıkıştırdı,ve bana yaklaştı.
Tam dibine girdi,kaçmak için çabaladım,ama bırakmadı.kolunu uzattı bişi aldı bir peçete.
Lee know,sana çok aşığım..
Han,senin ki aşk değil saplantı
Lee know,ama sinirimi bozuyorsun gene.
Çenemi tuttu tamamen kaldırdı,ağzımı sildi
Lee know,küçük bir çocuktan farksızsın.
Peçete ile ağzımı sildi,yaklaştı dudağıma küçük bir öpücük bıraktı
Lee know,seni seviyorum ne olursa olsun,ister saplantı ister takıntı
Han,ben senden nefret ediyorum.senin ki de aşk değil
Çenemi tutan eli iyice sıklaştı yaklaştı dudağımı bir kere daha öptü
Lee know,sabah görüşeceğiz bebeğim
Onu yana ittirdim yukarı doğru koştum odaya girdim.lambaları kapattım kendimi uykuya bıraktım
Sabah olunca gözlerimi yanlızlığa açtım.yanımda kimse yoktu,geri uyumak için gözlerimi kapattığım sıra kapı açıldı uyuyor numarası yaptım adım sesleri yanıma yaklaştı.elini saçıma koydu okşamaya başladı
Lee know,güzel miniğim uyan hadi masaya bekliyoruz.
Saçımı öptü.gözlerimi açtım tam karşıya baktım göz göze gelmek istemiyordum.
Lee know,günaydın canım
Fısıldayarak bende "günaydın"dedim
Kollarımı tuttu beni yatakta doğrulttu
Han,yemek istemiyorum
Lee know,öyle bir şansın yok!
Bastırarak konuşmuştu sinirlendiği çok belliydi.
Lee know,kurallarıma uyucaksın ne dersem o miniğim hadi
Yataktan indim,banyoya gittim elimi,yüzümü yıkadım.biraz olsun serinlik düştü yüzüme kurulandıktan sonra çıktım odaya döndüm ama yoktu.bende üstüme rahat bir eşorfman ve onun üstüne güzel bir kombin yaptım ayağıma conversleri geçirdim.ayndadan kendime baktım gözümün altındaki morluk ilk gün ki gibi azalacağı yerde artıyordu.gözümden bir damla yaş düştü.kapıyı açtım korkarak aşağı indim,görüş açıma o ikisi girdi hem yiyor hem eğleniyorlardı.yüzüm asıldı onu sevmek değildi ondan nefret ediyordum ben bu haldeyken o sevgilisi ile mutluydu.ama Lee know beni gördü aşağı indim,beni yanına çağırdı yanına korkarak gittim kız konuştu
Lia,bak hancığım senin kahvaltın mutfakta.git hadi ye buraya gelme
Han,yemeyeceğim zaten.
Lia,isabet olur
Lee know,kesin sesinizi,otur yemeğini ye.
Ellerimi hızla çektim beni tutamadan salona kaçtım.tekli koltukta öyle oturdum o ikiside gülmeye devam etti.
En çokta zoruma giden şey,beni böylesine döverken sevgilisine kıyamaması idi...bana her türlü kıyardı döverdi,ama ona hiç bir şey diyemezdi-yapamazdı.Bu beni çok kırmıştı,hiç olmadığım kadar hemde.gözümdeki yaşı tutamadım.
Aradan dakikalar geçti..Bir ses duydum ne sesiydi bu?
Gülme seslerinden bişi duyamıyordum olduğum yerden kalktım.kapıya doğru yürüdüm sesler arttı yoksa düşündüğüm şey mi?
Hızla elimi kapı kulpuna koydum açtım gün ışığı yüzüme vurdu.ve o sesin sahibini buldum
Gözlerim parladı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSESSİVE LOVE
FanfictionSaplantılı aşkı yüzünden herşeyi geri bırakan ve onunla zorla evlenen han jisung