81.Bölüm

202 26 11
                                    

Yakalanmıştım,ne diye inip tatlı yerim ki ?bana kızacaktı hemde çok korku ile gerildim.kaşığı ağzımdan çektim ağzımdaki büyük tatlıyı yemeye çalıştım.beni biranda döndürdü kollarımın altından tuttu kaldırdı,bangoya oturttu ellerini bacaklarımın yanına koydu,bacaklarımı açtı küçük yere sığdı.ikimizde birbirimize bakıyorduk ;

Lee know,küçük sincap aç mı yoksa?

Bişi diyemedim.ona bakmaya devam ettim.ağzımdakini bitirdim

Han,evet...açım

Yalan söyleyecek durumda değildim.herşey yiyebilirdim.elimdeki kaşığı gene tatlıya götürdüm koca bir dilim aldım

Lee know,boğulcaksın güzelim.hem sen neden yemek yerine tatlı yedin.

Han,asıl sen benim bu tatlıyı sevdiğimi nerden biliyorsun?

Lee know,hani ben senin iki buçuk yıldır aşıktım ya ordan herşeyi öğrendim

Kaşıkta ki son lokmamıda aldım ama kaşığı aldı elimden.

Lee know,gece gece bu yenmez,miden sabah ağrıyacak.

Han,bişi olmaz ver kaşığımı

Lee know,sabah tatlı senin olsun miniğim açsan yemek yemelisin.

Bangodan indim.

Han,yemek istemiyorum

Odaya gidecekken kolumu tuttu beni bangonun köşesine sıkıştırdı,ve bana yaklaştı.

Tam dibine girdi,kaçmak için çabaladım,ama bırakmadı.kolunu uzattı bişi aldı bir peçete.

Lee know,sana çok aşığım..

Han,senin ki aşk değil saplantı

Lee know,ama sinirimi bozuyorsun gene.

Çenemi tuttu tamamen kaldırdı,ağzımı sildi

Lee know,küçük bir çocuktan farksızsın.

Peçete ile ağzımı sildi,yaklaştı dudağıma küçük bir öpücük bıraktı

Lee know,seni seviyorum ne olursa olsun,ister saplantı ister takıntı

Han,ben senden nefret ediyorum.senin ki de aşk değil

Çenemi tutan eli iyice sıklaştı yaklaştı dudağımı bir kere daha öptü

Lee know,sabah görüşeceğiz bebeğim

Onu yana ittirdim yukarı doğru koştum odaya girdim.lambaları kapattım kendimi uykuya bıraktım 

Sabah olunca gözlerimi yanlızlığa açtım.yanımda kimse yoktu,geri uyumak için gözlerimi kapattığım sıra kapı açıldı uyuyor numarası yaptım adım sesleri yanıma yaklaştı.elini saçıma koydu okşamaya başladı

Lee know,güzel miniğim uyan hadi masaya bekliyoruz.

Saçımı öptü.gözlerimi açtım tam karşıya baktım göz göze gelmek istemiyordum.

Lee know,günaydın canım

Fısıldayarak bende "günaydın"dedim

Kollarımı tuttu beni yatakta doğrulttu

Han,yemek istemiyorum

Lee know,öyle bir şansın yok!

Bastırarak konuşmuştu sinirlendiği çok belliydi.

Lee know,kurallarıma uyucaksın ne dersem o miniğim hadi

Yataktan indim,banyoya gittim elimi,yüzümü yıkadım.biraz olsun serinlik düştü yüzüme kurulandıktan sonra çıktım odaya döndüm ama yoktu.bende üstüme rahat bir eşorfman ve onun üstüne güzel bir kombin yaptım ayağıma conversleri geçirdim.ayndadan kendime baktım gözümün altındaki morluk ilk gün ki gibi azalacağı yerde artıyordu.gözümden bir damla yaş düştü.kapıyı açtım korkarak aşağı indim,görüş açıma o ikisi girdi hem yiyor hem eğleniyorlardı.yüzüm asıldı onu sevmek değildi ondan nefret ediyordum ben bu haldeyken o sevgilisi ile mutluydu.ama Lee know beni gördü aşağı indim,beni yanına çağırdı yanına korkarak gittim kız konuştu

Lia,bak hancığım senin kahvaltın mutfakta.git hadi ye buraya gelme

Han,yemeyeceğim zaten.

Lia,isabet olur

Lee know,kesin sesinizi,otur yemeğini ye.

Ellerimi hızla çektim beni tutamadan salona kaçtım.tekli koltukta öyle oturdum o ikiside gülmeye devam etti.
En çokta zoruma giden şey,beni böylesine döverken sevgilisine kıyamaması idi...bana her türlü kıyardı döverdi,ama ona hiç bir şey diyemezdi-yapamazdı.

Bu beni çok kırmıştı,hiç olmadığım kadar hemde.gözümdeki yaşı tutamadım.
Aradan dakikalar geçti..

Bir ses duydum ne sesiydi bu?

Gülme seslerinden bişi duyamıyordum olduğum yerden kalktım.kapıya doğru yürüdüm sesler arttı yoksa düşündüğüm şey mi?

Hızla elimi kapı kulpuna koydum açtım gün ışığı yüzüme vurdu.ve o sesin sahibini buldum

Gözlerim parladı...       

OBSESSİVE LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin