OBSESSİVE LOVE

145.Bölüm

Günümü karanlığa açtım.dönemeden uyumuştum ellerim ayaklarım hep tutulmuştu çok susamıştım.acı içinde sessizce sesler çıkarttım dönmeye çalıştım ama yapamadım her yerim ağrıyordu artık çözmesini istiyordum kesik kesik nefesler çıkarttım.

Bir anda aşağı çekildim ayaklarımı birbirine sürttüm bacaklarım rahatlıyor gibiydi sıkılığı gidiyordu bacaklarımı çözüyordu ayaklarım en sonunda rahata kavuştu beni biraz daha aşağı indirdi elini saçlarıma soktu çekti acı içinde bağırdım beni yataktan kaldırdı öylece bir kaç saniye durdu beni kalçalarımdan tuttu kendine çekti bacaklarımı açtı dizlerine oturtmuştu bacaklarımın çok ağrıdığını daha çok kanaatına vardım.

Yüzümü okşadı,kafamı direkt yana çektim elini saçımın arkasına koydu gözümde ki kötü kumaşı tuttu düğümlerini açtı.

Siyah kumaş gözümden aşağı doğru yavaştan kaydı hafif bağırtılarım ile önümü göremiyordum bir süre gözlerimi kırpıştırdım taki o elleri görene kadar herşey gözümde yeni yeni oturuyordu.dişlerime kadar titremeye başladım kafamı sağa sola çevirdim gözlerim aydınlanınca direkt kucağında olan kişiye baktım

Nutkum tutuldu,kanım dondu hazır da duran gözyaşlarımı serbest bıraktım kucağında çırpındım-bağırdım geri geriye gittim.hiç olmadık kadar göz yaşım dökülüyordu bu olmamalıydı,olamazdı altı gün sonra başa sarılamazdı altı günüm sadece güzel geçmişken böyle olmamalıydı.ellerimi arkadan çözmeye çalıştım bana hayatı zehir eden,durmadan cinsel saldırı yapan,döven,söven kişi

Lee know....

Kafamı hayır anlamında sallayarak,nefesim kesilerek ağlıyordum bana soğuk yüzü ile bakıyordu öldürecekmiş gibi.

En sonunda durdum,içimi çektim hayatım geri sar oluyordu.herşey kaldığı yerden devam ediyordu tutuklanmıştı kaçmışmıydı?

Kurtulamayacağımı anladığım an durdum kafamı onun bacaklarına eğdim ağladım.rüya olmasını istiyordum nasıl aklıma gelmemişti?

Kafam yerde dururken elini çeneme koydu yavaş hareketler ile kaldırdı.yüzüme baktı çenemi çektim ondan ama o ısrarla tuttu ardından konuştu;

Lee know,beni özledin mi güzelim?
Ben seni çok özledim,eski güzel günlerimizi çok özledim,altı gün boyunca sensiz zor durdum ama ayrılmak yok bu saaten sonra.

Sadece ona baka duruyordum.

Lee know,sabaha kadar sikeceğim seni bebeğim,kollarını mahvedeceğim sen her bir insana sarılırken seni gördüm kollarını mahvedeceğim.

O dudaklarını parça,parça edeceğim herkesi öptüğün o dudakları ben yenileceğim,sana o gün polise sarılma dedim onu acısını çıkaracağım beni sensiz bıraktığın için seni mahvedeceğim.
Artık yanımdasın güzelim evli olduğun kocanın yanında karım.

Kafamı hayır anlamında sallamaya devam ettim,çok kötü bir kabusun içindeydim geri geri gittim.ama kalçalarımdan tuttu kendine çekti.

Lee know,seni mahvedicem,seni bitiricem.

Bunları kulağıma fısıldamıştı yüzü hem kulak,hemde boyumun ortasındaydı nefesi her iki yere de çarpıyordu.bunu dedikten sonra boynumu öptü.

Lee know,bu morluklarını kapatmayıp aksine daha da çoğaltıcam.eğer bunları yapmamı istemiyorsan sözümden çıkmayacaksın küçüğüm.

Bu dediği şeyler beni korkutup daha çok göz yaşı dökmeme neden oluyordu.

Lee know,iyi yandan bakarsak güzelim artık sadece sen,ben,bebeğimiz

Ağlama devrimi şimdi ise hıçkırıklarımı almıştı bana baktı.bir daha tekrarladı sen,ben,bebeğimiz.

Kaderime razı gelemeyip boynumu gene yere eğdim gözlerimi kapattım ölmeyi diledim.

Hayatım hiç bir zaman güzel olmayacaktı,eski han olamayacaktım.

Kapalı gözlerimden yaş gelmeye devam ederken onun sırıttığını duydum,seviyor mu nefret mi ediyor bilmiyordum....

Ama benim biran kaçmam lazımdı aksi halde burda cesetim bulunurdu.

Lee know,seni çok seviyorum canım,seni çok özledim özlediğim gibi sinirlendim de ve bugünü bekledim.ama şimdi yanı başımdasın karıcım.

Sonunda ağzımda ki bantı açmayı akıl etti çenemi tuttu bantın ucunu tuttu yavaştan açtı.elini dudağıma koydu.

Lee know,bu dudakların bana aitken başka birine değdirdin emin ol ki bu dudaklarını yara edene kadar emicem.

Han,senden nefret ediyorum Lee know.

Lee know,sana aşığım Lee han jisung,artık benimsin.