148.Bölüm

184 24 32
                                    

Kucağında öylece oturuyordum kafamı aşağı eğmiştim sadece ağlıyordum kurtulamadığım için.
Kaçırılmamım üstünden bir gün geçmişti kollarım hep arkada durmaktan ağrıyordu ben onun dizindeyken o da utanmadan bebeği ile oynuyordu bebeği biraz olsa büyümüştü bebeğin ve onun sesini duyuyor kafamı kaldırmıyordum sadece aciz halime üzülüp ağlıyordum.

Çeneme dokundu okşayarak kafamı kaldırdı,ona baktım birde bebeğe bebeğini tek elle tutuyordu garip sesler çıkartıyordu gözlerimi geri ona döndürdüm.elini çenemden çekti iki eli ile bebeğini yana koydu ardından elini benim elimin arkasına koydu ipi tutar tutmaz gözlerimi acı içinde kapattım.ellerim rahatlıyordu ellerimi çözüyordu sonunda ellerim yana düşünce bileklerimin ağrısını fark ettim,ellerimi öne aldı sağlam olan bileğimi okşadı.

Lee know,ellerini açtım dediklerimi sakın unutma.ve şimdi yukarı çık kendi dolabının ikinci çekmecesini aç onlara iyi bak ardından aşağı çabuk gel beş dakikan var.

Diyerek bantı ağzımdan çıkarttı,merak etmemiş değildim dizinden indim o da oğlunu geri aldı oynamaya devam etti.hızlı adımlarım ile merdivenlerden çıktım gerçi bunun bak dediği yerde ne gibi güzellik beklerdim?

Odaya girince dediğini yaptım kendi dolabıma baktım kapağını açtım ikinci çekmeceyi kendime çektim yeni  hazırlanmıştı çünkü beni getirdiği önce ki ev değildi.birini aldım baktım boxserdi bu,ama öyle değildi şort gibi ama boxserdi. Anlamaz bakışlarım ile hızla geri koydum korkmaya başlamıştım kapağı kapattım geri merdivenlerden indim.

Lee know,baktın mı?

Han,evet ama ne yapacağım?

Lee know,bundan sonra evin içinde olduğun her süreç onları giyiniceksin.

Afallamıştım resmen böyle bir şey yapamazdım.

Han,h...hayır giyinmeyeceğim.

Ayağa kalktı bende tam onun karşısında olduğum için bir adım geriledim nefes alış düzenim gene bozulmuştu.ben geri-geri giderken oda bana yaklaşıyordu;

Han,yaklaşma ba_

Yüzüme inen tokat ile yere düştüm,benim gibi o da eğildi yüzüme defalarca yumruk attı.acı içinde yalvarıyordum vurmaması için nerdeyse beşden fazla yumruk yüzüme inmişti.sonunda durdu saçımdan tutarak beni kaldırdı

Lee know,kurallarımı çok çabuk unutuyorsun,ne dersem onu yapmak zorundasın duydun mu?

Ağlayarak kafamı salladım,beni hızla yere fırlattı kırık parmaklarımın üstüne düştüm acı içinde ufak bir çığlık attım.

Lee know,kalk ayağa!

Ona ağlayarak baktım,tek elimden destek alarak ayağa kalktım elim çok acı veriyordu bana parmaklarım sızlıyordu.zar,zor ayakta durdum ağlayarak ona baktım.

Lee know,sakın ola ki bir daha dediğime karşı çıkarsan seni mahvederim şimdi çık git yukarı.

Kafamı salladım o çocuğu ile ilgilenirken,merdivenlerden yukarı çıktım.elim titriyordu pansuman yapmam gerekti elimi sanki biri tutup de kerpetenle parmaklarımı kopartıyor gibi hissediyordum.bir elimi merdivene koydum çıkmaya devam ettim,sonuncu merdiveni de çıkınca odaya ilerledim aşağıdan onun bağırmasını duyunca irkildim,çok hızlı nefes aldım,verdim.

Hızla odaya girdim merhemi nerden bulucaktım daha doğrusu var mıydı?

Yanda ki komidinlerin çekmecesine baktım aradım-taradım.benim uyuduğum yerin çekmecelerine baktım bir tane krem buldum budur diye düşündüm aldım.orda ki sargı bezi ve beyaz bantı aldım.ağlayarak yatağa oturdum;

Yavaştan sargı bezini elimden sökmeye başladım,gözlerimi kapattım dudaklarıma kadar titriyordum elim daha çok titriyordu.sessizce acıma ağladım daha burnum ve dudağım da vardı yaralarım geri açılıyordu altı günde kapanmak üzere olan yaralarımı aynı kişi tekrar tekrar açıyordu.

Elimden dört tane olan sapları aldım bedenim o an öyle bir kasıldı ki bedenim ikiye ayrılacak gibiydi,bedenimi kasarak kızartıyordum.bağırmak istiyordum ama yapamıyordum,hem bu daha ne ki bu adamın yanında olunca eminim ki bu fıs kalcak.yarından itibaren beni sürekli taciz edicekti yani bugün iyi günlerimdi bakalım bana daha neler çıkartıcaktı.

Kremi elime döktüm bedenim o an gene kasıldı,dudaklarımı birbirine bastırdım olabildiğince az ses çıkarttım.kremi de yaydıktan sonra dalları tek tek titreyen elime koydum krem dalları esiri altına almıştı düşmüyordu oysa düşmesi gerekti sağlam olan elim ile gözyaşlarımı sildim.sargı bezini aldım
Yavaştan dallı olan parmaklarıma sardım bütün bir elimi kaplayacak şekilde bir tek baş parmağımı sarmadım parmaklarımı kıran o cani bu parmağı bana bahşetti.

Sardıktan hemen sonra bantları tek tek yapıştırdım,bütün eşyaları yanda ki komidine koydum burnumun,ağzımın kanını silmeden yorganın altına girdim.ama sanki biri benim beynimden konuşuyormuş gibi birşeyler dedi.
Sadece o cümleleri duyduktan sonra kendimi uykuya bıraktım;

Bunlar daha iyi günler.

Sen ölümün daha en acılısını tatmadın

____&__

Bölümü nasıl buldunuz?

Beyza alkoçun filmine giden var mı??
❤️

OBSESSİVE LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin