Yıldızımızı doldurmadan geçmeyelim lütfen, keyifli okumalar.
Bölüm Müziği: Billie Eilish- everything i wanted
(Müzikler medyaya yüklüdür, dinleyebilirsiniz.)
VİRANE
•••
Tepeye çıkan asansörün kapısı saniyeler içinde açıldığında gözlerimin önü kararıyordu, karşımdaki siületi seçemiyordum fakat onun sesini nerede duysam tanırdım.
"Sümüklü böcek yemeye hazır mısın, aptal." Dedi, sözde kurtarıcım olan zebani. Beni yeni bir ateşe atmak için kucaklarken. Bedenimi zayıf bir yaprak gibi tek hamlede kaldırdığı sırada kapanmak üzere olan zihnim gürültüleri hala az çok algılayabiliyordu.
Peşimden gelerek yangın merdivenlerinden fırlayan adam Aras'a arkadan güçlü bir tekme indirmiş ve bende onunla birlikte sarsılmıştım. Kolları benden hızla ayrılırken sertçe düştüğüm zeminde kenardaki soğuk betonun üzerinde büzülmüş, gözlerimi açmak için savaş veriyordum. Onun kokusunu seçebiliyor, boğuk sesini duyabiliyordum.
"Tipini siktiğimin zıpzıpı, gel."
Aras beline yediği tekmeye ağzından çıkan küfür ve hızlıca attığı kafa darbesiyle karşılık verirken birkaç dakika süren arbede sonucunda adamı neredeyse dayaktan bayıltarak benim bindiğim asansöre adeta fırlatmış ve zemin kata hareket etmesini sağlamıştı.
"Sahibine selam söyle it oğlu it." Dedi kapı kapanmadan hemen önce. Sesi o kadar boğuk ve uzaktaymış gibi geliyordu ki, gözümün önünde olduğunu bilmeme rağmen kendi kendimi yanıltan bedenime anlam veremiyordum.
Titriyor ve kasılıyordum.
Aras'ın kan içinde olan elleri saniyeler sonra belime ve bacaklarıma dolanırken kusmak istedim. Kan görmek istemiyordum, kan kokusu solumak istemiyordum. Kan dökülsün istemiyordum. Berkay, az evvel onun kanlı ölümüne şahit olmuş olmak istemiyordum.
Siktir, ben bu kanlı oyunun bir parçası olmak istemiyordum.
Onun kucağında içimi çeke çeke ağlarken sert solukları ve şiddetlenen yağmur ruhumun yaralarını kanatıyordu. Bu hengâmenin arasında vicdanım hala öldürün beni diye haykıran kuzenime üzülüyordu. O, fazlasıyla harap olmuş görünüyordu ve ben onun için korkuyordum. Kendini kötü adamların ellerine bile isteye vermiş gibiydi.
Bunları yaşamama sebep olan kişi için ağlıyordum, beni satan ve ailemden kalan son kişi için. Kuzenim için ağlıyordum... Haykırışları kulaklarımda çınlıyordu.
"Bana içeride bu kadar uzun kalmanın ve bu boktan bayılmanın hesabını vereceksin, duydun mu?" Diye söylendi kollarının arasında olduğum zebani, açtığı arabanın kapısından beni bindirip emniyet kemerimi kendi elleriyle takarken. Birde benden hesap soracaktı öyle mi?
Bana kim hesap verecekti?
Ben kimden soracaktım yaşadıklarımın hesabını?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRANE
Novela Juvenil"Çaresizliğimi görmüyor musun? Neden bırakmıyorsun beni?" Diye sordu genç kız kısık bir sesle, bedeninde kalan son gücünü bu soruyu sormak için fütursuzca harcayarak. Sessizlik öylesine derindi ki,kulaklarının sağır olduğuna inanacaktı neredeyse...