ÖZEL BÖLÜM - 5

3.1K 234 16
                                    

ULAŞ'IN AĞZINDAN

Bugün Sefer'im otuzbeş yaşına basacaktı, yıllar geçtikçe güzelliğine güzellik ekleniyordu sanki. Yeni aracımın direksiyonuna geçip çalıştığı şirkete sürdüm, o sarı saçlı cadalozun gözüne baka baka girdim içeri. Az koşmamıştım sevdiğimin peşinden, evli olduğumuzu öğrendiğinde bile şansını denemişti.

Benim mis kokulum onu kibarca reddederek kalitesini sergilerken, elimdeki tesbihim kopmuştu sıkmaktan. Erkek olsa yiyeceği dayağın haddi hesabı yoktu ama kadındı işte. Elim kalkmaz ne yaparsa yapsın, tabi sevdiğime zarar verirse orası ayrı.

Ben yine siyah pantolon beyaz gömleğimle yanına yürürken bir kaç baş bana döndü, yavrumun ekrana bakan gözleri kısaca kapanıp açıldı. Kokumdan tanıyordu beni, bu kadar parfümün içinde bile ben odaya girdim mi gözleri kapanıp o kurban olduğum dudakları kıvrılıyordu.

Bana yine cilveyle baktığında kalbim kısa süreliğine durdu sandım, üstümdeki etkisi bir gram azalmamıştı. Yüzüm anında gülüyordu ona baktığımda, şakağına sesli bir öpücük kondurdum. Millet bana gülüyordu ama umrumda bile değildi.

"Ulaş, bugün de yemedik kocanı merak etme." Kadir benden yediği dayağın acısını unutmuştu galiba, sırıtıp bir daha öptüm.

"Ben yiyorum bir tek oğlum onu, başkasına haram. Benim nikahlı kocam o, nah sana böyle koca." Kahkaha atıyorduk şimdi ama az çekmemişlerdi benden.

"Aşkım, bak şimdi. Şu fotoğraf mı daha güzel yoksa buradaki mi?" Sefer'im beni zorla iki ekrandaki fotoğraflara baktırırken dudağına bir öpücük kondurdum.

"Mavili olan güzel yavrum, bizde gidelim mi seneye böyle bir yere. Birlikte, böyle baş başa." Ben boynuna sokulurken güldü.

"Sonra Sevgi arasın buradan, 'sen benim aşkım Sefer'imi nereye götürdün yine' diye ağlasın değil mi Ulaş.." Bu Kürşat'ı kovacaktım artık, sidikli kızı resmen yavruma göz koymuştu.

"Bak yaa, sidikli hala sana aşkım diyor. Çekecem kulağını artık onun, yeter. Bıktım kocamı bir metrelik yer cücesiyle paylaşmaktan." Her hafta bize gelip bütün gün kocamı elimden alıyordu, bir kez öpersem şanslı sayıyordum.

"Cemre hamileymiş." Gözlerim büyüdü.

"Oha, yine mi lan. Bu Kürşat'ı kısırlaştıracam sonunda, adam takım kuracak bu gidişle." Bana gülerek son işlerini de hallederken onu izliyordum.

"Abartma aşkım, bu dört olacak daha." Kendi sözüne gülerken içimi çektim, bazen tombul halini özlüyordum ama her hali ayrı güzeldi.

"Sana biraz kilo mu aldırsak yavrum, göbüşlü halini çekti canım." Yüzü kıpkırmızı olup etrafına bakınırken aniden bana döndü, dudaklarımı sertçe öpüp geri çekildiğinde yüksek bir ses çıkmıştı.

Herkes bize bakıyorken beni kolumdan tutup ilerlettiğinde gülüyordum, sikecekti belamı. Milletin içinde azdırdığımda mahvediyordu beni, doğum günü için tuttuğum otele sürerken gözünü bile kırpmadan beni izliyordu.

Odaya çıkmadan yemek söyledik, içki, pasta, herşey hazırdı. İçeri girdiğimiz gibi yakamı kavrayıp kendine çekti beni, dudaklarıma atılırken belini kavradım. İkimizin ağzından aynı anda çıkan inlemeyle birbirimizi deli gibi öpmeye başladık.

Beni soyarak yatağa götürdü ve omuzlarımdan iterek düşmemi sağladı, anında kendini soymuştu. Beni delirtecek şekilde üstüme çıktığında sertçe öpmeye başladı, avcunu ağzıma uzattığında tükürdüm, kendiside tükürüp kendisini hazırlamaya başladı.

Zevkten deliriyordum, üstümde zıplayan bedeni tek hamlede ters çevirip sevdiği gibi sertçe girmeye başladım. Zevk noktasının yerini ezbere biliyordum, ağzından çıkan inlemeler yüzünden gelmek üzereydim.

Aletini tükürüp çekmeye başladım, kasılan deliğinden geleceğini anlayınca daha da sertleştim. Onun zevkini kendi aletimi kavrayışıyla hissederken içine boşalıp boynuna gömüldüm.

Omzumu öpüp ısırıyordu, vücudum mayışmıştı resmen. Çalan kapıyla belime havluyu sarıp açmaya gittim, adama bahşiş verip masayı içeri alırken adam utancından kafasını yere eğmişti.

En sevdiği yemekleri sipariş etmiştim, en sevdiği pasta ve en sevdiği içki.

Doğumu bana hediyeydi, ben de onun mutlu olması için herşeyi yapacaktım. Elimden ne kadarı gelirse gelsin, canım feda olsun ona. Mutlu mutlu yatakta doğrulduğunda saçlarından öptüm hemen, bazen tıpkı şu an olduğu gibi masumca bakıyordu bana.

Bu bakışa ölesim geliyordu...

Ama onun için yaşıyordum, bu hayatta bir tek onun için yaşamaya devam ediyordum. O benim nefes alma sebebimdi ve her an dua ediyordum ki kalbi benimkinden önce durmasın..

SEFER TASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin