2.8

947 140 18
                                    


| Taylor Swift, Call It What You Want

🐚

Girdiğimiz iddianın üzerinden geçen 23 saatin sonunda Ulaş'ın bana verdiği cezayı hâlâ başarıyla tamamlayabilmiş değildim.

Defalarca kez onunla gün içinde temasa geçmiş olsam da hiçbirinde o adımı atacak cesareti kendimde bulamamıştım. Şimdi, yemek saati olmasından dolayı, kimsenin olmadığı bu sahilde kendimi bunun için hazırlamaya çalışıyordum ancak bu gidişle bu hazırlık süreci bir ömür sürecek gibiydi.

Açık konuşmak gerekirse onu öpmekle ilgili bir sorunum yoktu. Kendisinin de söylediği gibi buna cezadan çok ödül de denebilirdi benim için, ama bu günün sonunda ona karşı büyük bir adım atacağım gerçeğini değiştirmiyordu. Ve bu adım, ona karşı olan duvarlarımı tümüyle yıkmak anlamına geliyordu. Bunun için doğru zaman mıydı, sadece ondan emin değildim.

Son zamanlarda onunla ilgili fark ettiğim bir takım değişiklikler elbette ki vardı. Özündeki Ulaş'ı hala içinde bir yerlerde tutsa da değişmek için çabaladığını görebiliyordum. Eskisi gibi şakacı, rahat ve anlaşılması kolaydı ama aynı zamanda değişmişti de. Benimle vakit geçirmek için var olan tüm boşluklarını doldurduğunu, benim için yaptığı ve benim yüzümden vazgeçtiği planları inkar edemezdim. Odağı ben olmuştum.

Tüm bu yaptıkları bana kendimi değerli hissettiriyordu.

Ama bu, bir ilişkiye en baştan başlamak için yeterli miydi? Ya da bu değişim sürdürülebilir miydi? Aklımdaki asıl sorular bunlardı.

Ben bu soruların cevabını bulmaya çalışırken aklımın diğer bir köşesinde ise başka bir ihtimal dolanıyordu. Yirmi dört saatlik sürenin dolmasını bekleyerek topu ona atabilirdim. O beni öperse ilişkimiz hakkında şimdilik bir karar vermek zorunda da kalmazdım. Kısa vadede etkili olsa da günü kurtaracak bir opsiyondu. Ne var ki bunda da hoşuma gitmeyen bir takım durumlar söz konusuydu.

Öpüşmeyi kontrol edecek olan kişinin o olması fikrine tamamen karşıydım. Ben izin verdiğim sürece, beni öpeceğini bilmeme rağmen yine de inisiyatifi onun eline bırakmak istemiyordum. Eminim ki ileride bu durumu, bana her seferinde hatırlatıp sinirlendirmeyi başarırdı. Sırf ona bu zevki tattırmamak için bile, öpebilirdim onu.

Tabii bunun için önce içimdeki savaşa son vermem gerekiyordu.

Barışmak için acele etme, diyordu bir yanım. Haklıydı da. Tatilin sonuna kadar onu deneme testine tabi tutacağımı söyleyen bendim. Belki bu süre bile onu çözmem için yeterli olmayacakken şimdi iki güzel söze, bir küçük jeste kanarak yelkenleri suya indirmem olacak iş değildi.

Fakat diğer tarafım da bazı şeyleri fark etmenin en iyi yolu onu deneyimlemekten geçer, diyordu. O da haksız sayılmazdı hani. Eğer tüm bu değiştiğini gösteren davranışları, benimle yeniden barışmak için yaptığı birer numaraysa, barıştığımızı sanmasıyla gerçek yüzünün ortaya çıkması çok uzun zaman almazdı. Ben de geleceğimizle ilgili kesin kararımı ona göre alırdım.

İkisi de kendi matematiğinde, mantıklı seçeneklerdi ancak benim sadece birini seçme imkanım vardı.

Ve sonucu deneyimleyerek öğrenecektim.

Kapana kısılmış gibi sıkışmış hissediyordum. Avazım çıktığı kadar bağırsam rahatlardım belki ama bunun yerine ciğerlerime doldurduğum derin nefesi dudaklarımın arasından dışarıya geri verdim. Ve bunu birkaç defa tekrarladım. Kalp atışım normal bir düzeye indiğinde yanımda duran telefonumu alıp Ulaş'la olan sohbet sayfasını açtım. İki durumu da göz önüne aldıktan sonra sonunda kararımı vermiştim. Birkaç saniye sohbette bekleyip yazacaklarımı kafamda netleştirdikten sonra parmaklarımı klavyenin üzerinde dolaştırdım.

KUMDAN KALE | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin