2.1

5.3K 386 50
                                    


| Mabel Matiz, Fan

şarkıların yalı sapkınında çalmasa harika ve ikon birisin aslında biliyo musun

🐚

"Ya birden oldu diyorum sana Zeynep. Ben de anlamadım yani nasıl beraber uyuduğumuzu." Odanın içinde volta atarken bir yandan da Zeynep'le konuşuyordum. Dünkü mesajlarımdan sonra beni defalarca kez ısrarla aramış olsa da üzerimde uyuyan Ulaş yüzünden aramaları cevaplayamamıştım.

Ama Zeynep'in bir geri dönüş almadan beni rahat bırakmayacağını da bildiğimden kısa bir mesajla onu sabah arayacağımı söylemiştim. Şimdi de kahvaltıdan sonra, havuza gitmeden önce sorularını giderecek ufak bir telefon görüşmesi yapıyorduk. "Biz oturuyorduk, film izliyorduk, sonra bir bakmışım uyumuşuz."

"Öyle mi olmuş kanka ya," dedi alayla. Ne kadar anlatmaya çalışırsam çalışayım sanki ben, bile isteye Ulaş'ın odasında uyumuşum gibi davranıyordu. Derin bir nefes verdiğimde konuşmaya ciddi bir tonda devam etti. "Bana bak, şimdi bu hiç olmamış gibi davranıyoruz. Tamam mı?"

"Anlamadım?"

"Diyorum ki Ulaş'ın burnundan getirmeye devam edeceksin. Bir gece beraber uyudunuz diye her sorunumuz hallolmadı sonuçta, sana yaptığını unutma. Süründürme planından vazgeçmiyoruz."

"Nasıl yapacağız onu?" diye sordum umutsuz bir sesle. Dün gece resmen ona karşı ilk büyük geri adımımı atmıştım. "Hele de dünden sonra."

"Kartlarını açık oynamıyorsun, zaten bunu biliyorsun. Hoş, keşke bir de uygulayabilsek." Haklı olduğunu bilsem de gözlerimi devirme isteğime karşı koyamadım. Kolaysa sen gel kartlarını açık oynama. "İkinci olarak da ondan adımlar gelmesini bekleyecek, sen hiçbir adımda bulunmayacaksın."

"Yapamam onu."

"Neden yapamıyormuşsun acaba tatlım?" Zeynep'in tatlım kelimesini bu kadar şirin ve sinirli bir tonda kullanması pek de hayra alamet değildi.

"Yapmak istesem de yapamam. Onunlayken mantığımı kaybediyorum çünkü. Biri böyle beynimi hop diye yerinden çıkartıyor." Aynı anda elimle kafamın üzerinden beynimi çıkartıyormuş gibi bir hareket yaptım. "Bir anda karşısında ona hâlâ aşık olan o aptal kıza dönüşüyorum."

"Anladım. Bu iş yaş yani..." diye bir durum belirtmesi yaparken homurdandı. "İyi madem affedeceğiz, affetmeden önce biraz delirt bari o zaman."

"O nasıl olacakmış?" Ağırlığımı bir ayağımdan diğer ayağıma doğru verdim. Aramızda birini delirtebilecek biri varsa o ben değil, Ulaş'tı. Çabasızca beni delirtme özelliğine sahipti.

"Çok basit. Kıskandır, göster ama elletme, fotoğraf falan at işte. Hani altında ne olduğunu çok iyi bildiği fotoğraflardan."

"Zeynep," diye ilk heceye vurgu yaparak susması için uyardım. "Nereye çektin yine konuyu. Onu da yapamam. Neyse zaten kapatıyorum ben, daha havuza gideceğim. Hiçbir şeyim hazır değil." Karşıdan alaylı bir kahkaha sesi duyduğumda telefonu suratına kapattım. Bu duruma alışık olduğu için alınmayacağını biliyordum.

Aramayı sonlandırdıktan sonra hızla telefonu kapattım. Ulaş'ı delirtebilmem için öncelikle onunla konuşabilmem gerekiyordu. O ise bu sabah neredeyse benimle konuşmamıştı bile. Hırsla telefonu yeniden açıp Ulaş'la olan sohbet sayfamızı açtım. Dün geceden sonra süründürme planımı aksamasından başka sorunlarımız da vardı, Ulaş'ın tuhaf hareketleri gibi. Mesajı yazıp göndere basarken bir an bile düşünmedim.

KUMDAN KALE | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin