3.0

505 99 13
                                    

bebişler iki bölümdür çok az (5) yorum geliyoracaba onları bir tık arttırma şansımız var mıdır?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bebişler iki bölümdür çok az (5) yorum geliyor
acaba onları bir tık arttırma şansımız var mıdır?

| Taio Cruz, Hangover

Sahilde yaşanan olayın üzerinden geçen yirmi dört saatin sonunda kendimi odadaki makyaj masasının önünde hazırlanırken bulmuştum. Yirmi dört saatte hayatımda o kadar çok şey değişmişti ki kendimi artık bambaşka biri gibi hissediyordum. Tıpkı şu an olduğu gibi. Normalde, saat on ikiye yaklaştığı için pijamalarımı giymem gerekirken şimdi üzerimde şık sayılabilecek bir elbiseyle ayna karşısında dikiliyordum.

Çünkü az sonra, Ulaş ile beraber otelin diskosuna eğlenmeye gidecektik.

Hayır Dünya'nın sonu gelmemiş ya da ben delirmemiştim. Tamamıyla kendi hür irademle aldığım bir karardı ve pişmanlık da duymuyordum. En azından şimdilik... Planı sunan kişi de bendim zaten. Ondan bir takım değişiklikler beklerken benim de kendimde değiştirmem gereken özellikler olduğunu fark etmiştim ve böyle bir karar almıştım.

İlişkimizin yıpranmasının tek suçlusu o değildi, bu konuda o yokken dürüst olabilirdim. Kabahatin büyüğü her ne kadar onda olsa da, benim de ilişki içinde mükemmel biri olduğum söylenemezdi. Yaptığı çoğu plana sırf üşendiğim için ayak uydurmamıştım. Bir yere gitmek istediğinde sürekli olarak plandan kaçmak için uygun bahanem oluyordu. Böyle bir durumda onun da benim dışımdaki insanlarla daha fazla vakit geçişmiş olması aslında o kadar da anlaşılmaz bir durum değildi.

O sadece kendisinin keyif aldığı şeyi yapmaya çalışıyordu, ben de benim keyfiminkini. Ama ilişkimizi sürdürebilmek istiyorsak eğer ortak noktada buluşmalıydık belki.

Şimdi o, nasıl artık bana karşı daha ilgili ve düşünceliyse ben de onun için konfor alanımdan çıkmaya hazırdım. Ve bunu, bu gece başlatacaktım.

Aynadan son kez kendime bakıp kıyafetimi inceledim. Üzerimde açık pembe, ip askılı ve asimetrik kesim mini bir elbise vardı. Astarı açık pembe olsa da elbiseyi ikinci bir katman gibi saran pembe tülün üzeri belli belirsiz beyaz lotus çiçeği desenliydi ve bu sayede renkler birbirine karışmış gibi duruyordu. Yakasında ve eteğinin ucunda olan fırfırlar da elbiseye oldukça yazlık bir hava katmıştı.

Görüntümden oldukça memnundum. Saçlarımı ensemin üzerinde sıkı, temiz bir topuz yapmıştım. Gözlerime de altın sarısı ışıltıların olduğu ıslak bir far geçmiş ve maskara ile kirpiklerimi belirginleştirmiştim. Dudaklarımda elbisemle aynı tonda pembe bir parlatıcı vardı ama biz diskoya gidene kadar bile dudaklarımda kalmayacağını düşünüyordum.

Sonuçta yanımdaki kişi Ulaş'tı.

Bu yüzden arada tazeleyebilmek için parlatıcımı çantamın içine attım. Ne olur ne olmaz diyerek allığımı da yanına gönderdim. Aniden telefonuma bir bildirim düştüğünde eğilip ekranı kontrol ettim. İyi insan lafının üstüne... cümlesinin vücut bulmuş hali olan Ulaş'tan bir yeni mesajım vardı. Şifremi girdikten sonra bildirim panelinden gelen mesajları okudum.

KUMDAN KALE | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin