Ateş ve Su | Hyunlix

9. Sürpriz

Felix'e akşam yemeği sürprizi yapmak için dönüşte markete uğrayıp balık aldım, bu dünyaya geldiğinden beri çok az yemişti.

Eve gittiğimde daha zili çalmadan kapıyı açtı, sanırım beni bekliyordu. "Hoş geldin!"

"Hoş buldum Meleğim..."

İçeri baktığımda yemek hazırlamıştı bile. Sofrayı görünce şok oldum. Bunları yapmayı nereden öğrenmişti ki?

Hemen ceketimi çıkardı ve beni masaya oturttu. Yemeğini tatacağım için heyecanlıydı.

-Alkol mü aldın sen?

-Hıhım.

-Dışarıya tek başına mı çıktın?

-Evet, markete gidip geldim. Çok kalmadım.

-Felix... Ben yokken çıkma. İnsanlar seni fark ederse hiç iyi olmaz. Dışarısı tehlikeli.

-Bir şey olmaz Hyunjin, bak gayet iyiyim işte. ^^

Yemekten bir kaşık aldığım gibi gözlerim kocaman açıldı. "OHA!"

"NE! ÇOK MU KÖTÜ?!" dedi telaşlı bir suratla. Felix'i şu an ısırmak istiyordum ama yemek o kadar güzeldi ki odaklanamamıştım.

"Hayır mükemmel!" deyip yemeye devam ettim. Bir Meleğin elinden kötü bir şey çıkma ihtimali var mıydı ki zaten?

Sevindi ve bardaklarımızı doldurdu. Yemeğini yarılamışken bardağı eline aldı.
"İlk defa içeceğim."

-Ne?

-Bizim dünyada böyle şeyler yok.

-Arada böyle bahsediyorsun ya, sizin dünya neresi?

-Bilmiyorum ki...

-Nasıl geldin?

-Büyücü Rosé geçit açınca buraya ışınlandım.

Bazen Felix'le konuşurken şizofren miyim diye kendimi sorguladığım oluyordu. Psikoloğuma gitmeye de korkuyordum artık...

Felix bir yudum içtiği gibi yüzünü buruşturdu. "Böğ. Bu ne? Filmde güzel duruyordu."

-Ben de çok sevmem, zaten sağlıklı bir şey değil.

-HASTALANACAK MIYIM?

-Bir yudumdan öleceğini sanmıyorum.

"Hastalık" kelimesini duyduğundan beri iyi değildi. Sanırım takıntılıydı, onların dünyasında bu da yoktu. Sofrayı toplarken bile sürekli boynunu ve yanağını yokluyordu, her hareketiyle beni güldürüyordu.

-Ellerine sağlık Meleğim. Çok güzeldi.

-Afiyet olsun. Hayatımda ilk defa yemek yaptım. Su Ulusunda aşevleri var, biz hiç dokunmayız!

💧💧💧

Yemekten sonra Felix'le bir şeyler izlemeye karar verdik, lavaboya gidip geleceğini söyledi. O sırada gözüm YouTube'un Yeniden İzle kısmına takıldı.

-Yemek tarifleri...
-Son zamanların en popüler yemeği!
-Sevgilime yaptığım yemek~
-Bu tarifi denemelisiniz!

Bir sürü video izlemişti. Tatlılık krizine girdim. "Ah Felix... Beni deli ediyorsun."

Banyodan döndüğünde kanatları çıkmıştı.
"Ee, ne izliyoruz?"

Hangi film seçeceğimiz önemli değildi çünkü ben Felix'i izleyecektim. Gözlerimi vücudunda gezdirdim ve "Sen ne istersen onu." dedim.

Yanıma oturup heyecanla kumandayı aldı. "Bakalım bakalım neler varmış..."

Dirseğimi arkaya koyup başımı yasladım ve Felix'e daha yakından baktım. O kadar güzeldi ki durmadan tebessüm etmemi sağlıyordu.

"Bana daha ne kadar öyle bakacaksın?"

Hiç istifimi bozmadan "Bütün gece." dedim.

İç çekti ve yanıma yaklaştı. Başını göğsümle omzum arasında bir yere yaslayıp filmi başlattı. "Böyleyken izleyemezsin beni."

Güldüm ve saçlarını okşadım. Bu pozisyon işime gelmişti, şimdi de net bir şekilde kokusunu alıyordum. Ama ona bunu hiç belli etmedim.

💧💧💧

Filmin daha başlarındayken Felix'in aşırı derecede ısındığını fark ettim. Kontrol etmek için elimi yanağına götürmemle paniklemem bir oldu. "Ya! İyi misin?!"

Başını kaldırıp bana bakmasını sağladığımda gözlerini tam açamıyordu ve yanakları kızarmıştı. "Hyunjin... Yanıyorum..."

Konuşma şeklinden anladım, alkolden etkilenmişti. Banyoya gidip küvete soğuk su doldurdum.

Döndüğümde yolu yarılamıştı, sendeleye sendeleye yaklaşmaya çalışırken "Suya götür beni..." dedi.

Yanına gidip onu kucağıma aldım. Banyoya ilerlerken omuzlarımdan ittirmeye çalıştı. "Uf... Sen de çok sıcaksın..."

"İndireceğim şimdi Felix, dur."
Küvete yaklaşınca onu yavaşça suya bıraktım. Hızlı hızlı nefes almaya başladı. Şok geçirmesinden korktum.

Biraz daha sakinleşmesiyle rahatladım. Bir süre öylece birbirimizin yüzünü izledik. Dolgun dudakları, kızarmış yanakları, çilleri, büyülü gözleri, minik elleri... Her bir detayına aşıktım.

"Bir daha alkol almayacağım, çok sıcakladım..." dedi halsiz bir şekilde.

Islak kıyafetler sayesinde hafif belli olan vücudunu izlediğim için artık ben de sıcaklamıştım.

"Bence de bir daha alma..."

Felix yaklaşık yarım saat sonra kendine gelmişti. Suda doğrulttum ve kıyafet getirdim. Onu şimdi ellerimle soymak vardı da, neyse.

"Hayret, beni soymayacak mısın?"

Aynı anda aynı şeyi düşündüğümüz için gülesim geldi. "Hayır Felix, sen istemediğin sürece bunu yapmayacağım."

"Lafta böylesin Hyunjin, ama gözlerin her şeyi belli ediyor." deyip üstünü soymaya başladı. Şok olduğum için arkamı döndüm.

Tanrım, neden döndüm ki? Her şeyi kaçıracaktım. Geri de dönemezdim artık...

Felix doğrulup kurulandı ve kıyafetleri giydi. "Teşekkür ederim, çok daha iyiyim."

💧💧💧