20 dakika yaptığımız yürüyüşle kendimize gelmiştik. Gecenin serinliğiyle hava almak iyi olmuştu. Diğer ikiliyle vedalaştıktan sonra mervidenleri çıktık.
Felix arkamdan gelirken üstümün ucunu tutuyordu. Elimi ona uzatmamla parmaklarımızı kenetledi.
Kapımı kapatıp kilitledikten sonra yatağıma döndüm. Felix'in beyaz kanatları gürleşmişti. Hemen yanına gidip oturdum.
Hiç konuşmadan birbirimize gülümsüyorduk. Gözlerime bakarken eliyle şömineyi ateşe verdi. Arkama geçip dizlerinin üstünde oturduktan sonra omuzlarıma masaj yapmaya başladı. "Kral bugün yoruldu mu..."
"Hayır, garip bir şekilde çok enerjiğim. Sen?" dediğim sırada elleri koluma kayıyordu, tenimi iyice ovarak rahatlatıyordu.
"Ben de süper hissediyorum."
Şu an aklımdan tek bir şey geçiyordu. Felix'i bir an önce soymak istiyordum. Kulağıma yaklaşıp fısıldadı. "Şeytanım..."
Başımı ona çevirdiğim halde hiç öpmedi. Masaj yapmaya ve sessizce konuşmaya devam etti. "Artık seninle rahat bir şekilde sevişmek istiyorum..."
Gözlerimi geri açıp Felix'e bakmaya çalıştım. Yine sabahki cüretkar tavrı vardı. Hiç çekinmeden ne istiyorsa söylüyordu.
Boynuma ıslak bir öpücük bıraktıktan sonra kulağıma tekrar yaklaştı. "Becer beni..."
Derin bir nefes alıp Felix'e döndüm ve belinden tutup onu hızla yatağa yapıştırdım. "Bu sefer muhafızlar da yok. Deli gibi inleteceğim seni."
Kollarını boynuma sardıktan sonra saçlarımla oynayıp sırıttı. "Sonunda hiçbir derdimiz olmadan yapacağımız için heyecanlıyım."
"Normalde bu kadar sık o kelimeyi kullanmazsın. Beni kışkırtmak için mi yapıyorsun?"
"Hm? 'Şeytanım' mı? Ama öylesin." derken üstümün bağlarını çözüyordu. Ben de bir elimle yataktan destek alıp önündeki düğmeleri açtım.
"Birkaç tur için kendimi hazırladım Hyunjin. O yüzden nasıl bir pozisyonda istiyorsan öyle başlayalım."
Felix de benim gibi bir süredir sabırsızlıkla bunu bekliyordu. Böyle konuşmasından anlamıştım.
Önünü açınca vücudunu boylu boyuna yalayıp teninin tadına baktım. Anında kasılıp başını geri yasladı.
Dudaklarını sert bir şekilde emdim. O daha serbest bir şekilde karşılık verdiği için iyice istediğimi yapıyordum.
Doğrulduk ve üstümüzü çıkardık. Onu geri yatırıp göğüs ucunu kendime çeke çeke emdim. Sertçe ısırmamla inledi.
"Ahh... Bir daha..."Bunu duyduğum gibi ısıra ısıra kendim çektim. Göğüs ucu yanıyordu. Diğerine geçtim ve durmadan yalayıp sertçe emdim. Kendimi kaybetmiştim.
Gözlerine bakmak için geri kalktığımda elini enseme getirdi, beni kendine çekip boynumu emmeye başladı. Ben de aşağıdaki fermuarları açıp altımızdakilerden kurtuluyordum.
Penisini avuçladığım gibi inledi ve boynumdaki dudaklarını durdurdu. O da boştaki elini benimkine getirip kendine çekerek okşamaya başladı. Hâlâ daha dudaklarını tenime sürterek nefeslerini bırakıyordu.
Artık ikimiz de ıslanmıştık. Dizlerimin üstünde oturup Felix'in bacaklarını omuzlarıma attım. Penisini okşayıp ıslaklığını alarak parmağımı deliğine götürdüm. Dışarıdan okşayıp biraz uyardıktan sonra hafifçe içeri girdim. Gözlerini kapattı ve kendini kastı. Diğer elimle kalçasını okşarken rahatlamasını bekledim ve parmağımın tamamını soktum.
Parmak ucumda hissettiğim bezeyle biraz oynayınca Felix'in gözleri zevkten kaydı ve kaşları eğildi. O tatlı noktayla oynadıkça inlemesi yükseldi, penisi tamamen havaya kalktı.
Parmağımla biraz daha oynayıp deliğini genişlettikten sonra çıktım. Penisimi deliğine hizalayıp sadece başını soktum, nefes nefese kalmıştı.
"Hadi Hyunjin..."
"Bir şey mi dedin bebeğim?"
Onu bu hale getirmek çok eğlenceliydi. Bilerek içini boş tutmaya devam ettim, sadece başını hafif hafif hareket ettirdim."Hadi... Sertçe becer beni..."
Bunu derken gözleri hâlâ kapalıydı. Yüzümde şeytansı bir gülümseme belirdi ve ellerim kasıklarına kaydı.Onu biraz gıdıkladıktan sonra dudaklarını ısırdı. Ellerimi beline getirip hızla kendime çektim ve kökledim. "Ahhh..."
Yavaşça hareket edip tatlı noktasını tekrar bulduktan sonra oraya sürterek becermeye devam ettim. Penisi sızlıyordu, bu sefer çok hızlı kıvama gelmişti. Duvarları kasıldıkça benimkini de iyice uyarmıştı, sertleşmiştim. Yavaş gelgitlerime devam ederken Felix'in inlemeleri kulaklarımda yankılanıyordu.
Dudaklarımı yaladım ve geri çıkıp belinden tekrar kendime çektim. Bir çığlık daha attı. Birkaç kez böyle kökledikten sonra hızlanmaya başladım. Kalçaları kasıklarıma sertçe çarptığında ses çıkarıyordu. "Ah... Hyunjin... Ahh..."
Hızla köklerken yataktan sesler geliyordu. Gözlerimizi kapattık ve birbirimizi hissetmeye devam ettik. İkimizin de kanatları sonuna kadar açılmıştı. İnlemeleri ritmikleşmişti, her vuruşumda sesi kesiliyordu. Dayanamayıp titreyerek boşaldı.
"A-ahh-h..."Son hızda devam ederken geldiğimi hissedip kalçalarından iyice kendime çektim ve dibinde durup boşaldım. "Ahh..."
🔥🔥🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş ve Su | Hyunlix
FanfictionSu Ulusu Meleği Felix, dünya barışı için Ateş Ulusu Prensi Hwang Hyunjin'i kurtarmakla görevlendirilir. Rüyalarını da süsleyen bu şeytanla zamanla yakınlaşacak mıdır? 💧 "Sen kimsin ve benden ne istiyorsun?" 💧 🔥 "Keşke gerçek olsaydın da seni öpe...