Ateş ve Su | Hyunlix

28. Kral

2 ay süren programla suyu akıcı bir şekilde bükmeye başlamıştım. O kadar rahatlatıcıydı ki... Terapi gibi geliyordu. Kan akışım suyla birlikte rayına oturuyordu.

Eğitimde tanıştığım bir Melek vardı: Han Jisung. İleri seviye Su Bükücülerinden biriydi.

Bu çocuğu daha önce hiç görmemiştim. Sürekli dünyayı dolaştığı için denk gelememiştik.

O da bana çok yardımcı olmuştu. Bilge Jisoo ve Büyücü Rosé çoğu zaman müsait olmuyordu, yoğunlardı.

Jisung yalnız kaldığımız her an beni inceliyordu. "Hayır yani aklım almıyor, bir melek nasıl hem ateş hem de su bükebilir?!"

Kanatlarımla uğraşınca gıdıklanıyordum.
"Ya! Yapma şunu!"

O bana böyle samimi davranınca ben de ona öyle davrandım. Daha ilk günden arkadaş gibi olmuştuk.

💧💧💧

Jisung'la haftalarca konuştuğumuz için yakınlaştık. Ona Hyunjin'den bahsettim. Elini bana doğru uzatıp havaya kaldırdı. "Oha! Kimseye söyleme ama benim de Şeytan fantezim var. Çak!"

Güldüm ve kibarlık niyetine beşlik çaktım. "Benimki fantezi değildi, kendi kendine gelişti."

"Öpüşünce nasıl hissediyorsun?"

Bu sorusuyla yanaklarım kızardığı için hemen parlamıştım. "YA! BUNU NASIL SORU?!"

Gözlerini devirdi ve "Üfff utangaç olma. Gerçekten çok merak ediyorum. Bir şeytanı öpmek nasıl bir his?" dedi.

Bu sohbet beni geriyordu. Derin bir nefes vererek önüme döndükten sonra Hyunjin'le öpüştüğümüz bir anı düşündüm. "Güzel ve sıcak..."

Jisung suyun içinde çırpındı ve heyecanla "Ben de Ateş Ulusuna geliyorum! Kendime acilen şeytan bulmam gerek!" dedi.

Açıkçası dalga geçtiğini düşünmüştüm, gülüp geçiştirmiştim. Kısa bir süre sonra su bükmeye devam etmiştik.

💧💧💧

Su Ulusuna veda ettiğim gün Jisung'un da hazırlanıp yanıma yaklaştığını görünce geçenki sözlerinin şaka olmadığını fark etmem uzun sürmemişti.

-Hey Felix!

-Tanrım... Sen ciddi misin?

-Evet, ne sandın?

Jisung'un mizacı çok garipti, bazen ciddi miydi değil miydi anlayamıyordum. Genel anlamda rahat bir tavrı vardı, aklına eseni yapıyordu.

Yine de onunla yola çıkacağım için çok mutluydum. En azından saatlerce sıkılmayacaktım, eğlenecek bir şeyim vardı.

"Orada kalacak bir yerin var mı?"

"Var tabii, bir sürü tanıdığım var.
Arada seni de ziyarete gelirim artık~"

Arabaya binmeden önce Rosé bana "Gelecekte ileri seviye bir su bükücü olursan sana değişik değişik tedaviler göstereceğim. Aşırı havalı yöntemler var!" dedi. Bununla bile heyecanlamıştım, hevesle ona sarılmıştım.

"Bol bol pratik yapacağım Büyücü Rosé! Sözünü aldım artık, muhakkak öğreneceğim."

Artık hem su bükücüydüm, hem ateş bükücüydüm. Özel olduğumu bilmek beni çok mutlu hissettiriyordu. Bunu Hyunjin'e göstermek için sabırsızlanıyordum.