-Felix'in ağzından-
Hyunjin'le aylar sonra ilk kez sevişmiştik ve bu çok iyidi... Çünkü bu sefer hiçbir endişemiz veya sorunumuz yoktu. Kapıda muhafızlar bile yoktu. Özgürdük ve baş başa kalmıştık.
Beni becerdiği anları izlemeyi çok istiyordum ama zevkten gözlerim kapanıyordu. İkimiz de boşalıp rahatladık. Hâlâ içimdeyken birbirimize baktık. "Şeytanım..."
-Efendim bebeğim?
-Tadına bakmak istiyorum.
-Emin misin?
-Eminim...
Hyunjin içimden çıkınca derin bir nefes aldım. Dizlerimi tutup bacaklarımı araladı. "Tamam ama önce ben bakacağım."
Bu dediğiyle heyecanlandım. Onun böyle şeylerden hoşlandığını bilmiyordum. Başımla onayladım, aşağıya eğildi.
"Dur Hyunjin."
Elleri hâlâ dizlerimdeyken başını kaldırıp bana baktı. "Hm?"
"O anı izlemek istiyorum..."
Bunu duyunca gülümsedi ve yukarı çıktı. Birkaç yastığı arkama koyduktan sonra rahatça uzanmamı sağladı. "Şimdi nasıl?"
Gözlerine baktım ve "Güzel..." dedim. Dudaklarımı öptükten sonra eski yerine geri geçti ve dizlerimi tutup iki yana açtı.
Dilini ucuma değdirip sıvımı yaladığı gibi gözlerimi kapattım. Oysaki izlemek istiyordum... Başımı kaldırıp gözlerimi tekrar açtım. Hyunjin dudaklarının arasına alıp emdiği gibi ağzımdan hafif bir inilti çıktı. "Mmh..."
Penisim hâlâ ağzındayken gözlerime baktı, dilini iyice çıkarıp çevresinde gezdirdi. Nereye ulaşabiliyorsa oradaki bütün sıvımı emip yuttu.
"Her şeyin gibi bu da tatlıydı Felix..."
Onu hemen yatırıp ben aşağıya geldim.
"Sıra bende. Sabahki yarım kalmış gibiydi."Gülümseyip bacaklarını açtı. Koca penisi zevk suyuyla tamamen ıslaktı. Dudaklarımı yaladım ve alttan elimle destep olup ağzıma hizaladım. Önce bir kere baştan sona uzunca yaladım ve yuttum. "Şeytanım..."
Saçlarımı okşayıp devam etmemi istedi. Ben Hyunjin'e göre bu konuda daha istekliydim ve ağzıma hemen hemen hepsini alabiliyordum. Ucunu yalayıp yumuşak yumuşak emmeye başladım.
Hyunjin elini başımdan çekmiyordu. Kontrolün onda olmasını seviyordu ve bu benim de hoşuma gidiyordu...
Dilimle geniş geniş yalarken aynı anda emmeye devam ediyordum. Sıvısının her zerresini içmek istiyordum, Hyunjin'in bana ait olmasını istiyordum.
Gözlerimi kapattım ve ağzıma alabildiğim kadarını alıp gelgit yapmaya başladım. "Mmh... Felix... Bunda gerçekten iyisin..."
O böyle şeyler dedikçe daha çok azıyordum. Yaladıkça yalıyordum. Ağzımdan çıkardım ve ulaşamadığım kök kısmına dilimi değdirdim. Islak ıslak öperken oradaki sıvıları da emdim. "Hyunjin... Bir sonraki tur ağzıma boşalır mısın..."
Bunu duyunca şaşırsa da kabul etti.
"Tabii, Meleğim nasıl isterse öyle."Gülümsedim ve tekrar ağzıma alıp ıslak ıslak emdim. Başıma bastırıp daha fazlasını almamı istiyordu. İnlemeye başladım. Islak ve yumuşak bir şekilde gelgit yapmaya devam ettim. En son yorulunca doğruldum. "Tanrım... Bu çok güzeldi..."
Yanındaki yere pat pat yapınca koynuna girip uzandım. "Enerjin kaldı mı Felix?"
"Tabii ki! Daha yeni başladık. Sen yorulsan da ben bırakmam." dememe güldü ve saçlarımı karıştırdı. Oysaki ben ciddiydim.
"Hey... Beni hafife alıyorsun. Tamam, iddiaya girelim. Kim ilk pes edecek çok merak ediyorum."
Saçlarımdaki elini omzuma attı.
"Tabii ki Lee Felix kaybedecek... Sen asla benim kadar dayanıklı değilsin."Bu tavrına aşırı gıcık olmuştum.
Dudağımı büzüp bağırmaya başladım.
"Ya! Beni ne sanıyorsun? Kendimden emin olmadığım iddialara girmem-"Dudaklarımı ısırdı.
Elini boynuma getirince de emmeye başladı. Ben de dudaklarımı aralayarak ıslak ıslak karşılık verdim.
"İlk tur yumuşak başladım Meleğim. Bana kalırsa her yerini direkt ısıracağım." dedi ve alt dudağımı dişleyip kendine çekti.
Ayrılmamızla ben de elimi onun boynuna götürdüm ve alt dudağını dişlerimin arasına aldım. Bırakmadan bir süre bekledikten sonra emerek kendime çektim.
"İstediğin kadar ısır o zaman."
"Felix son zamanlarda libidon yükseldi senin. Beni bu tempoya alıştırırsan hep böyle istemeye başlarım..." deyip yanağımı öptü.
Güldüm ve kollarımı boynuna sardım.
"Önceden de bu tempoda istiyordum ama dile getiremiyordum. Cadıların diyarına gittiğin o 1 saatlik dilimde her türlü senaryo aklımdan geçti. Artık utanmaca falan yok bende.""Hmm öyle mi..." deyip yüzümü kokladı. Dudaklarını da tenime sürtüyordu.
"Hıhım..." deyip ben de ara ara hafifçe yüzünü öpüyordum. Kırmızı saçları tenime değdikçe gıdıklanıyordum.
Dudaklarımı uzunca öptükten sonra doğruldu. "Hadi o zaman devam edelim."
"Nasıl bir pozisyon istiyorsun?"
🔥🔥🔥
Sabah uyandığımda tamamen rahatlamış ve enerjik bir şekilde iyice gerindim.
"Ahh... Ne geceydi ama!"Hyunjin ise perişan bir haldeydi, iddiayı tabii ki ben kazanmıştım. Onu bir saniye bile salmamıştım. "Günaydın aşkım! İyi misin?"
"Bir daha seninle hiçbir konuda iddiaya girmeyeceğim Lee Felix." derken başını yastığa gömmüş bir şekilde kıvranıyordu.
Gülüp üstüne atladım.
"Sana demiştim Hwang Hyunjin..."Halsiz bir şekilde saçlarımı karıştırıp sevdi.
"5 saat mi yaptık? Nasıl dayanabildin? Bir de üstüne devam etmek istediğini söyledin...""Hmm 3 gibi uyuduk. Yani 5 buçuk saat." ^^ deyip altımdaki bedene sımsıkı sarıldım. Kanatlarımız birbirine karıştı.
Hyunjin ben üstündeyken tekrar uykuya daldı. Sürekli hafif olduğumu ve beni taşırken bir şey hissetmediğini söylüyordu zaten.
Ben de hiç kıpırdamadan derin nefesleriyle şişip inen göğsüne başımı yasladım ve kalp atışlarını dinledim. Artık tenimiz de bir olmuştu.
🔥🔥🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş ve Su | Hyunlix
FanficSu Ulusu Meleği Felix, dünya barışı için Ateş Ulusu Prensi Hwang Hyunjin'i kurtarmakla görevlendirilir. Rüyalarını da süsleyen bu şeytanla zamanla yakınlaşacak mıdır? 💧 "Sen kimsin ve benden ne istiyorsun?" 💧 🔥 "Keşke gerçek olsaydın da seni öpe...