11- Aralanmış Gizler

374 167 75
                                    

PERİ KAFESİ

BÖLÜM 11- ARALANMIŞ GİZLER

Bonnie at Morn / Amy's - Ensemble Galilei

❀❀❀

Sahip olduklarımız ve bizi gölgeleyen yıpranmış hayatlar olduğu müddetçe, bitmeyecek bir savaşın eşiğinde durmaya devam edecektik. Süregelen evrenin yaşayış şartları, anlamını yitirmiş ve varlıklarını zincirlerle kaplı kafeslere tutsak etmişti.

Soğuk havayı daha önce hiç bu kadar derinden hissetmemiştim. Havanın kararmasıyla birlikte fırtına kendini iyiden iyiye göstermiş ve arabanın ilerleyişini oldukça güçlendirmişti.

Robin'in cansız bedeni gözlerimin önünde belirdiğinde yutkundum, tüm bu vahşetin şokunu üzerimden atamamışken, gördüğüm perinin bir hayal mi yoksa gerçek mi olduğunu kafamda oturtmakla meşguldüm.

Düşüncelerim, saatler öncesine takılı kalıp gördüklerimin gerçekliğini bulmaya çalışıyordu. Büyülü Orman'ın dışında bir perinin var olma ihtimali çok tehlikeli bir düşünceydi aksi halde tüm dengeler beklemediğimiz bir şekilde değişebilirdi.

Sarayın kapılarını geçip bahçeye girdiğimizde bir yığın asker tarafından indirildim. Ares'in askerlere tehditkar emirler sıraladığını kulaklarımla işitmiştim bu yüzden beni korumalarının hepsi için büyük bir görev olduğunu biliyordum.

Son olanlardan sonra Ares'in beni korumaya çalışmasını anlayabiliyordum ama her ne olursa olsun bu durum Daphne ve Milo'yla iletişime geçmemi daha çok engel oluyordu. General'in üzerimde kurduğu baskı bizi öylesine ayrı düşürmüştü ki, iki çift kelime edecek zamanımız bile yoktu artık.

Penceremin bana sağladığı görüntünün dışında onları göremiyordum. Kendimi burada onlardan ayrı hissetmeye başladıkça bir başıma kalıp tüm sorunlarla boğuşuyor gibiydim.

Daphne'nin iğneleyici de olsa cümlelerini duymaya ihtiyacım vardı.

Soğuk hava, Kuzey Krallığını ele geçirmeye başladığında, beyaza bürünmeye devam eden saray ve kasabalar, artık görünmeyecek kadar karla kaplanmıştı. Etrafımı çevreleyen askerlerle birlikte yürümeye devam ederken saraya girip sıcak odamın içine adımladım.

Üstümdeki kabanı ve eldivenleri çıkarıp bir köşeye attım. Ayaklarım benden bağımsız bir şekilde yatağa ilerlediğinde kendimi oturur pozisyonda buldum. Bu kadar düşünüyor olmak bana iyi gelmemişti.

Bedenimin geri kalanını boşluğa bırakıp yatakla buluşmasına izin verdim. Daha önce defalarca seyretmemişim gibi tavanı izlemeye başladığımda kapının tıklanma sesi istifimi bozmazken, sadece dudaklarım aralandı; "Gir."

Adım sesleri odanın içinde dolanmaya başladığında i, kafamı kaldırıp bakmak dahi istemediğim bedenin, bana yaklaştığını hissedebiliyordum. "Bu ne hâl Leydi'm?"

"Daphne!?"

Bedenimi hızlıca kaldırıp gülümseyerek bana bakan Daphne'yi gördüğümde ardından gelene baktım. "Ve Milo, nasılsın Zestia?!"

PERİ KAFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin