20- Sona Doğru

225 98 23
                                    

PERİ KAFESİ

BÖLÜM 20- SONA DOĞRU

Dribbles of Brandy

Dağların, tepelerinden eteklerine uzanan kalıntı karlar, beyazın en gösterişli ve en tehditkar tonuna sahipti. Soğuk ve kasvetli hava; yeni doğan güneşi gölgesinde soldurarak hükmünü sürdürmeyi başarıyordu. Burada her yeni gün, soğuk havayı soluyarak başlıyor ve bedenimizi sarmalayan kalın battaniyeye inat titreyerek uykuya daldığımız an bitiyordu.

Soğuk bir gecenin ardından, yorganıma sarılmış pencerenin önünde dikilmeye devam ederken aynı zaman da derin düşüncelere dalmıştım.

Aylardır burada olmama rağmen, soğuk hava kendisinden hiçbir zaman taviz vermiyordu. Toprağın verimini hiçe sayan kar yağışı tüm hızıyla devam ederken, kasabalılar ve Küçük Saray için zor günler başlıyor demekti.

"Leydi'm, kusura bakmayın odunları ancak getirebildim."

"Sorun değil..." İsmini çıkarmadığım genç kıza soran gözlerle baktığımda hızlıca önümde eğilip dudaklarını araladı. "Vanessa efendim, şimdi bunları hızlıca yakar odanızı sıcacık yaparım."

"Vanessa, acele etme lütfen." Başını sallayıp odunları yakmak için işe koyulduğunda daha fazla üşümeyeyim diye sözlerime inat hızlıca hareket ediyordu.

Ateş perisi de olsam kuzeyin kasvetli soğuğu içime işliyordu sanki.

"Kış bu yıl beklediğimizden daha uzun sürüyor efendim, bu yüzden erzak ve yakacak odunlar da sınıra dayanmış durumda. Tanrı hepimizi korusun." Genç kız, ağlamaklı ve telaşlı bakışlarını gözlerime sabitlediğinde öylece durdu, sanki benden güzel şeyler söylememi bekliyordu ve belli ki içini böyle rahatlatacaktı.

"Bir yolu bulunur eminim, endişe etme."

"Eğer bir yolu bulunamazsa Tanrı sizi korusun Leydi'm."

"Hepimizi korusun Vanessa." Yere uzanıp odun kovasını kucakladı ve kaçamak bakışlarıyla gözlerimin içine bakıp sertçe yutkundu. Sanki söylemek istediği bir şeyler vardı ama korkuyordu.

"L-Leydi'm?"

"Evet Vanessa, dinliyorum." Önüne eğdiği başını hafifçe kaldırıp doğrudan gözlerimin içine baktı.

"Çıkan dedikodular, saraya kadar uzanmış durumda. Sizin bir p-peri olduğunuzu öne süren birkaç söylem var ve..."

"Ve?"

"Beyaz Cübbeli'ler, gizlice kasabalarda kanuna aykırı konuşmalar düzenliyormuş. Sizin bir Aziz olduğunuzu söyleyip General Ares'i büyülediğinizi ve böylece Leydi olabildiğiniz anlatılıyormuş. Ayrıca kışın bu denli uzun ve talihsiz geçmesi sizin uğursuzluğunuz ve lanetinizmiş."

"Peki sen de böyle mi düşünüyorsun?" Başını hızlıca iki yana sallayıp elindeki kovayı yeniden yere indirdi. "Hayır Leydi'm, asılsız dedikodulara itibar etmem ben."

"Peki söylenenler asılsız değil de gerçekse, o zaman da itibar etmez misin?"

"Eğer söylendiği gibi ateş perisi olsaydınız, böyle yorganınıza sarılmış ısınmayı bekliyor olur muydunuz Leydi'm?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PERİ KAFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin