7-

3.2K 246 21
                                    

29.10.23

Erez Şahin

Hayatım boyunca hiçbir şeye zorlanmamıştım; ne okula ne de herhangi bir şeye. Ama şimdi şöyle bir durum vardı, gerçek ailem tam anlamıyla sporcu ailesi ve ben tam anlamıyla sıfır spor bilgisine sahibim. Mümtaz'ın ailesi aslında benim ailemmiş, yani Yamanlar... Mümtaz'sa abimin gerçek kardeşi.

"Ayas'ın durumu iyiymiş," diyerek yerine oturan Deniz abi, telefonunu cebine koydu. "Çocuğun klasik krizlerindenmiş, akciğerleri çok zayıf olduğundan ara ara böyle durumlar yaşarmış."

"Oduncular ailesi çok sorumsuz, Özgür'ün Allah yardımcısı olsun." Yaman ailesinin babası konuştuğunda yutkundum.

Şu anda en müsait aile biz olduğumuzdan davetleriyle onların evine gelmiştik; kocaman bir villaydı, herkesin kendine ait odası varmış. Şaşırmıyorum, çünkü ailedeki herkes ya sporcu ya da model. Perez abim rahat olmaya çalışsa da benim gibi gergin olduğunu görebiliyorum.

"Perez orada durumu harika kurtardın, çocuklar sayende Ayas'ın odasında biraz rahatlamışlardır. Bu tarz durumlarda nasıl sakin kalabiliyorsun?" Yaman ailesinin annesi Ceylan Hanım konuştuğunda abim tebessüm etti.

"Neden sakin olmayayım? Kardeşimin iyiliğine odaklanıyorum, ondan dolayı etrafın sesini kısıp yapmam gerekenleri görebiliyorum. Sizlere de teşekkür ederim, o gün beni çok fazla korudunuz." Abimin ultra üst kibarlığına istemsizce tebessüm ettim. Çok cool herif.

"Teşekkür etmeni gerektirecek bir konuda değil, yapılması gerekeni yaptık." Konuşan abi -çok fazlalar, adlarını hatırlayamıyorum-, saatlerdir sessiz Mümtaz'ın saçlarını karıştırdı.

"Şimdi ne olacak?" Abimin sorusuyla anne ve baba bakıştı.

"Çocukların yaşları çok küçük, şimdiden onları mahkemeyle, onla bunla uğraştırmayalım. Yeterince kötü etkilendiler. Perez oğlum, sen de mantık insanısın; bu çocuklar bizlerden örnek alarak güçlü durmaya çalışıyorlar. Onları daha fazla yoramayız." Babası Cavit Bey sözü bittiğinde önündeki sebze suyundan bir yudum aldı. "Ama çocukların asıl ailesine alışması için bir yöntem düşünmek zorundayız."

"Kardeşim reşit olmadan onu mahkemelerde dolaştırmam, reşit olduktan sonraysa Mümtaz'a ve Erez'e özellikle soracağım. Bu çocuklar daha on altısında, ama ikisi de birer birey. Hayatlarını aniden değiştiremeyiz, okulları, Mümtaz'ın maçları var." Abimin normalde kibar konuşurdu, ama bu konular olduğunda sesi çok sertleşiyor.

"Haklısın. Çözüm önerin nedir?" En büyük abileri olduğu söylenen adam, abime soğukça baktı. "Onu yapmayalım, bunu yapmalıyım. Sonra?"

"Ayanç! Çocuk anlatıyor işte." Uyaran Ceylan Hanım, oğluna sert baktı.

"Onu yapmayalım, bunu yapmayalım demiyorum. Çocukların hayatlarını değiştirmeyelim diyorum. İsterseniz pedagoglarla, aile bakanlığıyla gelin kapımıza ama Erez kesinlikle evinden çıkmak istemiyor." Abimi onaylamak için başımı aşağı yukarı hızlıca salladım. "Mümtaz'la da konuştum, şu dönem fazla maçı varmış ve bir ay içinde dört farklı şehirde olmak zorundaymış. Sizin konuşmalarınız Erez'i almak üzerine. Özür dilerim, ama karşınızda aptal yok."

Deniz abi güldüğü an eliyle ağzını kapattı. Sadece bu adamın adını hatırlıyorum, çünkü deniz mavisi gözleri ve saçları var.

"Adam haklı." Konuşan bir diğer abi, sinirle ailesine döndü. "Mümtaz en az üç ay buralarda olamayacak, kardeşimin peşinden gitmek yerine başka çocuğu mu evinize alacaksınız? Özür dilerim Erez, sana başka çocuk dedim ama bizimkiler anca bu dilden anlar."

Erez -erkek versiyon-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin