2.12.23
Erez ŞahinHayatım dümdüz devam ediyor, çocuklarla her gün telefonda konuşuyor ya da buluşuyoruz, abim iyileşiyor, nenem iyileşiyor, Yaman ailemle aram iyi ve her bir aile ferdiyle anlaşabiliyorum. Mümtaz da gün geçtikçe ailesini arar oldular, daha çok Ayanç abisiyle muhatap olsa da olsun, bir yerden başladı. Bu da gelişmedir.
Ben müzik yapmaya devam ediyorum, çok ders çalışıyorum ve abim kafaya takmasın diye evin işlerini yapıyorum. Yaman ailesi yapmak istediğinde ki birkaç kere de yaptılar, abimin kötü hissettiğini görmüştüm; bunca zaman kendi işini hep kendisi görüp aniden güçten düşmek onu üzüyor, farkındayım. Kartal abi sağ olsun, abimin sadece beden sağlığıyla değil, ruhsalla da çok iyi ilgileniyor.
Çakma ikizler on ikinci sınıfa tam tur hazırlanmak adına eğitim kampına gitmişler, Ayas üzerime bir anda çok güven yüklediler, o güvenleri söndüremem diye şifreli bir konuşma yapıp ortadan kaybol, Özgür işe girmiş ve harıl harıl çalışıyor. Mümtaz desen zaten Amerika'da. Abim sürekli tedavisiyle ilgileniyor, nenem de hastanede. Gün içinde onlarla çok vakit geçirsem de saatlerimin çoğu yalnız geçiyordu. Yaman abilerine de tam anlamıyla ısınamadığımdan ya evde yalnız takılıp ders ve müzikle ilgileniyorum ya da okul arkadaşlarımla buluşup futbol antrenmanı yapıyoruz.
"Özür dilerim Erez, seninle artık hiç vakit geçiremiyoruz." Saçma sapan duyar kasan abime güldüm. "Odana da konmuş gibi oldum. Hayır, bu direkt istila. Salonda yatmama izin vermelisin."
"Çok duyar kasıyorsun abi, kasma." Sonunda güldüğünde rahatlamıştım.
Nenem hastanede yattığından ve Kartal abinin evi buraya uzak olduğundan bize taşındı, sigara içtiğinden de abimle aynı odada kalamaz, abim de benim için endişelenip onunla kalmamı istemiyor. Nenemin odasını o yüzden Kartal abiye verdik, ben zaten tüm olayların başında odamı abime vermiştim.
Kendimi bildim bileli abim salonda yatıyor, bir kere bile of demedi. Sıra bana gelmiş işte, hem oda değişikliği de oluyor.
"Erez!" İçeriden çağıran Kartal abiyle sandalyemden kalkıp yanına gittim. "Sana zahmet gidip iki ekmek alabilir misin?"
"Tabii abi. Başka bir şey lazım mı?" Başını iki yana salladığında ceketimi alıp giyindim ve evden çıktım.
Merdivenlerin başın geldiğimde tam sayacı açmak istediğimde telefonumu masamın üzerinde unuttuğumu fark ettim. Oflayarak merdivenleri inerken canım sıkılmıştı. Ne olurdu yanıma alsaydım!
Binadan çıktığımda havanın sıcaklığına sövüp ceketimi çıkardım ve belime bağladım. Bakkala giderken Kartal abinin çalışanlarını görmek enerjimi yükseltmişti, saçma olacak ama güvende hissediyorum. Kartal abi o işlere nasıl bulaştı, bilmiyorum. Tek bildiğim muhasebe okuduğu...
Bakkaldan ekmekleri alıp parasını verdim ve çıktım. Yol kenarında yürürken yanımda bir araba durdu, umursamadım. Binaların bol olduğu bir sokakta oturuyoruz ve her binanın otoparkı yok, yol kenarına park eden çok.
"Erez." Adımın seslenilmesiyle durup sese döndüm. O yanımda durmuş arabanın camı açılmış, hastanedeki adam... Korkuyla bir adımımı geriye attım. Kim bu adam? Beni mi takip ediyor?
"Erez?" Karşı kaldırımdan Kartal abinin sağ kolu olsa da adını bilmediğim abi seslendiğinde ona baktım. "Bir sorun mu var abim?"
Tam cevap verecektim ki o araba hızlıca yanımdan uzaklaştı, sokaktan çıktı. O abi de koşarak yanıma gelip omzumu tuttu, arabanın ardından baktı. Bana sorular sorarken kalbimdeki korkuyu sakinleştirmeye çalıştım. Herhangi bir hafıza sorunum yok, bir kere görüp tanıştığım insanları bile yıllar sonra hatırlayabiliyorken o adam kim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erez -erkek versiyon-
Teen FictionHer zamanki ergenlerden tek farkım mutlu olmaktı. Anne ve babamın ölmesine rağmen, farklı insanların gelip 'biz senin gerçek aileniz' demesine rağmen benim tek isteğim mutlu olmak, dans etmek, nenemle kahkahalar atmak.