Ali, bir köpeğin sesiyle gözlerini yavaşça araladı. Teknenin sallantısı hafifçe artmıştı; belli ki İstanbul'a iyi bir yağmur geliyordu. Sağ eliyle destek alarak doğruldu ve gözlerini iyice ovuşturdu. Karşısında duran köpeğe dikkatlice baktı. Gökyüzünün rengine bakarak, saat altı olduğunu anladı. Hemen telefonunu eline aldı, sadece bir mesaj vardı. Almira'dan olduğunu gördü ve dün akşam attığını hatırladı. Mesajda bugün ikisinin adli tıpa gitmesi gerektiği yazıyordu. Başka bir konu hakkında ise bir şey yazılmamıştı, ancak Ali bu konuyu Almira'nın fark etmemesi gerektiğini düşündü.
Tekne brandasını biraz düzelttikten sonra bütün eşyalarını alıp tekneden çıktı. Köpeği uyandırmadan sakin bir şekilde çimenlerin üzerinde uyuyordu. Ortam sessizdi ve arabalar nadiren geçiyordu. Ali arabasına bindi ve benzine baktı. Bu kadar az benzinle karakola gidemezdi, bu yüzden arabayı orada bırakıp en yakın taksi durağına doğru ilerledi.
Ofise geldiğinde, uzun ve dar bir koridordan geçerken dün akşam orada olan aynı kişileri gördü. Ancak bu sefer daha yorgun ve bezgin görünüyorlardı. Amir Ali'nin gelmesiyle polis memurları hızla düzenlendiler. Bugün cumartesi olduğu için yoğun bir gün olacaktı, ancak Ali'nin başka bir işi vardı: adliyeye giderek işlenen cinayetlerin sonuçlanmasını sağlamak.
Almira'nın gelmesini bekleyerek gitmek için ofisinde durdu. İçeri girdiğinde, olay haritalarının bulunduğu panoya bakan çırakla karşılaştı. Çırak, dünden beri kayıptı ve telefonlarını hiç açmamıştı. Ali'yi görünce çok sakin görünüyordu. Ali, çırağa çıkışarak dün nerede olduğunu sordu. Çırak, Ali'ye dönerek izinliydim amirim dedi, sakin bir ses tonuyla ve rahat bir şekilde konuştu. Ali, elini beline koyarak çırakı süzdü ve ilk kez çırağın gerçek ismini kullanarak konuşmaya başladı. Mehmet, listeyi ben hazırladım. Dün sen izinli değildin, keskin bir ses tonuyla söyledi. Mehmet, amirinin kendisine "çırak" dememesine şaşırdı ve düşünceli bir şekilde durdu. "Sanırım" dedi, "Ben diğer Mehmet'le sıraları karıştırdım, amirim. Çok özür dilerim." Dedi.
Ali gözlerini kısarak Mehmet'e bakmaya devam etti. Sonrasında masasına geçip bugün ki dosyalara baktı. "Bugün Mehmet, senin bürodaki işlerle ilgilenmeni istiyorum," dedi ve ayrıca diyerek ekledi. Masadaki küçük not kağıdına bir şeyler yazarak Mehmet'e verdi ve sözüne devam etti: "Ben bugün adliyeye gideceğim," dedi. Bir yandan da dosyaları dikkatli inceliyordu. "Sana verdiğim bu ismin nerede oturduğunu ve şu an ne yaptığını sorgula ve direk bana haber ver," dedi.
Mehmet elindeki nota dikkatli bir şekilde baktı. "Bu kim, amirim?" dedi. Ali, Mehmet'in bu sorusunu biraz düşündükten sonra yanıtladı: "Önemli biri değil, sadece bilgi alma amaçlı istiyorum senden," dedi ve gözlemlediği dosyalara bakmaya devam etti.
Mehmet hiç kıpırdamadan sadece Ali'yi izledi. Biraz sessizliğin ardından temkinli bir ses tonuyla, "Amirim, adliyeye neden gidiyorsunuz? Bir görev mi var?" dedi. Ali öbür dosyayı açtı ve göz atarak Mehmet'in sorduğu soruyu cevapladı: "Almira ile bu olayı çözmek için birlikte çalışacağız. Dün onun teklifini kabul ettim," dedi sakin bir ses tonuyla.
Mehmet şok bir şekilde Ali'ye baktı. Sanki bunu beklemiyor gibiydi. Kekeleyerek, "Peki, bizim hayalet polisliğimiz, amirim," dedi gülerek. Ali elindeki dosyayı kapatarak kendini geriye doğru yasladı, elini şakağına getirerek Mehmet'in olduğu tarafa baktı. Mehmet Ali'nin bakışlarından rahatsız olmuştu, biraz gerilmiş gibi bir hali vardı. Ali hemen yüzündeki gerginliği silerek yüzüne hafif bir gülücük kondurdu ve ayağa hızlı bir şekilde kalktı. Mehmet'in yüzündeki gerginlik gitmemişti, sanki taşa çevrilmiş bir hali vardı. Ali, Mehmet'in omzunu sıvazlayarak, "Merak etme, seninle başka görevlerde koşturacağız. Ama bu olayı çözmeliyiz. Ayrıca, ben nereye, sen oraya. Bugün adliyeye gideceğim için seni getirmiyorum," dedi ve yüzündeki gülümsemeyi daha da artırdı. Masada duran bazı evrakları Mehmet'e verdi ve ofisten dışarıya çıktı. Mehmet ise önce elindeki dosyalara, sonra olay harita çizgilerine baktı. Yüzündeki gerginlik gitmemişti, çünkü onu rahatsız eden başka şeyler vardı. Odadan sinirli bir şekilde çıktı ve masasına yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Kabus
Mystery / Thriller"Aslı, bir travma sonrası geçmişini hatırlayamayan bir duruma düşer. Kızıyla sakin bir hayat sürerken, kapısına gelen Amir Ali, arka arkaya işlenen cinayetleri dile getirir. Bu cinayetler, Aslı için hayatını olumsuz etkilemeye başlar. Aslı, geçmişin...