Aslı bir anda şaşkına dönmüştü. Palyaçonun oyunu tek onun için değildi. Adama tuhaf gözlerle bakıyordu, adam ise evi gözlemliyor gözleriyle bir şey arıyor gibiydi. Aslı sesi titreyerek sordu:
- Ne oyunu bu?
Adam aslının olduğu yöne doğru kafasını çevirdi, delirmiş gibi bir hali vardı. Gözleriyle etrafı kontrol ediyordu, kısıl bir ses tonuyla:
- geçen gece... başıma kötü bir şey geldi. Normalde de duyuyordum ama bu sefer evimde gezindi. Hemen mutfağa saklandım oda yukarıya çıktı, bir anda karşıma çıktı ve beni bayılttı
Aslı adamın dediklerini duyunca şaşırmıştı çünkü dün gece oda aynı şeyi yaşamıştı. Adam konuşmaya devam etti:
- bir oyun içindeyiz. Kabul etmeyecektim... hayır hayır kabul etmeyecektim.
Aslı yerinden doğruldu, keskin bir ses tonuyla:
- Ne oyunundan bahsediyorsun, kim o?
- Palyaço!!***
Amir ofise geldiğinde panosuna cinayet işlenilen yerleri ve fotoğraflarını yapıştırdı. Kırmızı iple şeritler çizdi. O sıra çaylak elinde bir dosyayla içeri girdi.- Amirim bu dosya size geldi, kimin yolladığı belli değil.
Amir dosyayı alıp masasına oturdu, çaylak panoya dikkatlice bakıyordu, iki cinayet de kadındı ve aynı şekilde bulunmuştu. Bunu hangi cani yapmış olabilirdi ki diye geçirdi çaylak içinden, o sıra amir aniden ayağa kalktı elindeki dosyaya çok dikkatli bir şekilde bakıyordu. Gözlerini fal taşı gibi açmıştı, çaylak ne olduğunu anlamamış gözlerle amire bakıyordu meraklı bir ses tonuyla:
- Amirim ne oluyor?
Amir dosyayı masaya fırlattı sinirli bir ses tonuyla:
- Aslının kızı dört yıl önce kaybolmuş!
Çaylağım kafası daha çok karışmıştı, aslı kil diye düşünüyordu. Biraz çekingen bir ses tonuyla:
- Amirim aslı kim?
Amir panoya doğru ilerledi, parmağını sertçe aslının fotoğrafına bastırdı. Sinirli bir ses tonuyla:
- İşte bu. Olayların başladığı yerde onun eviydi!
Amir aslının fotoğrafına dikkatlice bakıyordu, çaylak panoya doğru yaklaştı, amirin arkasında duruyordu, amir sert bir ses tonuyla:
- Neler karıştırıyorsun aslı, neler karıştırıyorsun!?
Hemen çaylağa döndü,
- aslının evine gidiyoruz hazırlan!***
Aslı adamın garip tavırlarını izliyordu, evine sanki deliler hastanesinden kaçan biri girmişti ama hayır bu karşı komşusuydu, sonra aklına bu eve nasıl girdiği düşüncesi geldi, aniden yerinden kalktı. Adam evi inceliyor sürekli olarak "aynı... aynı" deyip duruyordu. Aslı adamın kolundan tutup döndürdü, sert bir ses tonuyla:- Bu eve nasıl girdin!?
Dedi. Adam aslıya şaşkınlıkla bakıyordu
- ne yani sen onu bulmadın mı?
Dedi. Aslının yüzünde bir şaşkınlık belirdi. Bağırarak:- Neyi bulacaktım be adam!
Dedi. Adam aslının kolundan tutup mutfağa yöneldi, kapıyı açtı, masada yazan "Dönemeç" yazısını gösterdi:
- Bu be demek biliyor musun kadın!
Aslı korkuyla başını salladı, adam devam etti:
- Artık hayatın başkasının elinde demek! Hayatını başka biri yönetiyor. Sende o oyunu kabul ettin benim gibi!
Aslı duyduklarına inanamıyordu. Adam aslının kolundan tutup bahçeye yöneldi, Aslı hemen kolunu çekti bağırarak:
- Sen ne yapıyorsun!?
Adam aslıya doğru yöneldi, sakin bir tavırla:
- Sen dışarıya çıkamayan o kadınsın değil mi? Hıh.. bu yüzden bulamadın. Şimdi anlıyorum!
Aslının gözlerinden alev çıkıyordu sanki, sinirli bir ses tonuyla:
- Evet korkuyorum ve evimden derhal gitmeni istiyorum! Senin zırvalarını çekemem!
Adam, hafif yüzünde bir tebessüm oldu, dalga geçer gibi bir hali vardı.
- Peki eğer ben zırvalıyorsam birde şuna bak!
Dedi ve bahçeye çıkarak dışarıdaki gizli kalmış demiri yukarı doğru çekti. Aslı yüzünde bir şaşkınlık belirmişti. Adam cümlesine devam etti:
- Senin evinle benim evim arasında kalan bir mahsen var, ve şu yazı... o yazı benim duvarıma kanla yazılmıştı.
Adam mahsenin kapısını kapattı, içeri doğru girdi Aslı ise geri adım attı. Adam sanki ağlayacak gibiydi.
- Bu mahseni ben tanıştığım gece buldum, sabah bu yazıyı görünce mahsene indim ve senin evine çıktım.
Dedi. Adam mutfaktan çıkıp kendi evine doğru baktı ve cümlesine devam etti:
- Bu ev çok büyük bir sır taşıyor ama ne olursa olsun öğreneceğim!
Aslı adamın yanına geldi, sesi titreyerek:
- Paylaço bizden ne istiyor?
Aslı bu sefer daha net anlamıştı. Palyaço geçmişini ona göstermeyecekti başka bir planı vardı.
O sıra amir aslının evine gelmişti, adam polis arabasının aslının evinin orada durunca panikle kendini salona doğru çekti. Aslıya sessiz ama bir o kadar sert bir ses tonuyla:
- Onları sen mi çağırdın!
Dedi, Aslı ise başını hayır anlamında sallıyordu.
- hayır hayır ben çağırmadım!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Kabus
Misteri / Thriller"Aslı, bir travma sonrası geçmişini hatırlayamayan bir duruma düşer. Kızıyla sakin bir hayat sürerken, kapısına gelen Amir Ali, arka arkaya işlenen cinayetleri dile getirir. Bu cinayetler, Aslı için hayatını olumsuz etkilemeye başlar. Aslı, geçmişin...