1.0

632 49 28
                                    

uçağım yaklaşık 2 saatlik uçuşun ardından 9'da istanbul'a inebilmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

uçağım yaklaşık 2 saatlik uçuşun ardından 9'da istanbul'a inebilmişti.

kabin boy bir bavul getirdiğim için çabucak kalabalığın arasından sıyrılıp otoparkta beni bekleyen ege'nin yanına gitmiştim.

"vay.. vay.. vay... benim fenerbahçe yengesi ablama bak be..." ege, arabanın yanında kollarını iki yana açmış beni bekliyordu.

"salak mısın ege?" yanına yaklaşıp sarıldıktan sonra "yenge falan değilim ben. sadece birbirimizi tanıyoruz o kadar." demiştim.

"tabii canım... ya kızım sen şu gözlere bi' baksana, ben yer miyim bu numaraları? n'aptı? bıraktı değil mi seni havaalanına?"

"ay bir dur bi' nefes alayım ama yani sen de..." elimdeki bavulu ona doğru itip "hadi koy şunu bagaja çok acıktım. eve gidelim. yarın geçerim kendi evime." demiştim.

"hemen iş yükle zaten."

ege söylene söylene bavulu bagaja koyarken ben de arabaya binmiştim. kemerimi bağladığım sırada ege de arabaya binmişti.

"eee... alayım detaylarımı artık..."

"ya sen böyle değildin, gerçekten. eren'le çıkarken falan hiç sormazdın. hayırdır, ne oldu?"

"ya o mal ile benim favori kalecim bir mi ya..."

"senin favori kalecin volkan demirel değil mi oğlum, dominik ne alaka?"

"ya abla, soru sorma. cevap ver. hadi valla merak ediyorum ya."

"aman iyi tamam ama önce bi' su içeyim." ben, çantamdan çıkardığım suyu yavaş yavaş içerken ege de beni izliyordu.

"daha yavaş iç, belki kendini boğmayı başarırsın mal."

son yudumumu da aldıktan sonra "kes... bak anlatmam." demiştim.

tek kaşını kaldırdıktan sonra "la havle ya..." demişti.

"hadi hadi sür tamam anlatacağım."

ben anlatmaya başlarken ege de arabayı çalıştırmıştı. "ya dün zaten mesaj attım ya size... çok tatlıydı. benden gerçekten hoşlanıyormuş. daha yakından tanımak istediğini söyledi. ilk başta çok sıcak bakmadım. bi' tribe girdi işte 'tamam ben kaptana söylüyorum, kıyıya gidiyoruz falan.' dedim 'dur.'"

"kızlar sizin kalbiniz var mı lan? adam ne güzel sormuş, ağlayacağım şimdi."

"ya salak ben de keyfimden mi öyle yaptım? korktuğum şeyler var herhalde. söyledim işte, şey dedi 'herkes eski sevgilin gibi olmak zorunda değil.' sonra da şey dedi nişanlısı bunu terk etmiş falan, demiştim ya size 'herkes onlar gibi olmayacak.' minvalinde konuştu. bi' ikna oldum."

"zahmet oldu. ayrıca doğru söylüyor, herkes eren piçi gibi karaktersiz mi? kendini kapattın, üzüldün falan..."

"ya sus, geyik gibi geziyormuşum ortalarda. boynuzlu boynuzlu..." dediğimde gülmüştü.

ALL OF THE GIRLS YOU LOVED BEFORE|| LIVAKOVIC.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin