2.9

518 42 29
                                    

29 aralık cuma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

29 aralık cuma

bugün ofise gitmiştim. imza atmam gereken evraklara gerekli imzaları atmıştım. yani aslında imzalar için gelmemiştim, happy hour'da biraz içip ofistekilerle takılmanın bana iyi geleceğini düşünmüştüm.

pazartesi günü, benim için gerçekten üzücü bir gündü. dominik her ne kadar benimle kalmak istese de ben, selin ve devrim'le olmak istemiştim. tabii dominik'in yüzüne bunu bu şekilde söylememiştim. ailesi, ertesi gün zagreb'e döneceği için onlarla vakit geçirmesinin daha doğru olduğunu söylemiştim.

salı günü, dominik bir önceki akşam ailesine bu olaydan bahsettiği için annesinin ve babasının ayrı ayrı bana yolladığı geçmiş olsun çiçekleriyle uyanmıştım. gerçekten dünya üzerindeki en sevimli hareket gibi gelmişti. gerçekten çok kibar ve moral veren bir davranıştı.

ege bu hafta bende kaldığı için ona da bu olaydan bahsetmiştim. ben üzüldüğüm için üzülmüştü ama bana göre daha realistik ve mantıklı davranıp bu kaybı, benim gözümde normalleştirmeyi başarmıştı. bazen onun gerçekten aklı başında bir insan olduğunu unutuyordum.

çarşamba akşamı dominik'le yemeğe çıkmıştık. tüm akşam bana bu yaşananların benim suçum olmadığını söyleyip durmuştu. tabii geçtiğimiz iki günde de sürekli bu temada mesajlar gördüğüm için, konu artık canımı fazlasıyla sıkmaya başlamıştı.

tamam, bana kendimi iyi hissettirmek için elinden geleni yaptığının farkındaydım ama ben unutmaya çalıştıkça sürekli söyleyip durması beni daha çok geriyordu.

ama yine de bu olay, dominik'in benim için doğru kişi olduğunu resmen gözüme sokmuştu. söylediğim ilk andaki tepkisinden tutun da doktorun yanındaki son ana kadar sürekli bana destek olmuştu ve hâlâ yanımda olmaya devam ediyordu. tatlılığından öleceğim...

ardından perşembe sabahı dominik, riyad'a gitmişti. gelmem için gerçekten çok fazla ısrar etmişti fakat o yolu hiç ama hiç çekesim yoktu. bu konuyu, diğerlerine göre daha samimi olduğum irfan can'ın eşi gözde ve cengiz'in sevgilisi bilge'yle de konuşmuştum. onlar da gitmeyince kararımdan tamamen emin olmuştum. fakat ruh hastası fanatik kardeşim, inatla çöldeki derbiyi izlemek için bu sabah riyad'a gitmişti.

ege asla akıllanmayacak, bu da benim düşüncem. bilimsel değil, sadece hisler.

aslında dominik gitmeme ilk başta biraz bozulmuştu. fakat sonra pek fazla wag orada olmayınca bu fikre alışmıştı.

"ada, takım maça çıkmıyor muymuş?" masamın önünde duran mert'e baktığımda merakla bana bakıyordu.

"anlamadım ne takımı?"

"ya işte fenerbahçe. erkek arkadaşın orada oynamıyor muydu?"

sanırım orada oynuyordu ya.

"yani bilmiyorum. konuşmadım dominik'le. niye, ne olmuş ki?"

ALL OF THE GIRLS YOU LOVED BEFORE|| LIVAKOVIC.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin