1.4

547 49 37
                                    

saçlarımın narince okşanmasıyla yavaşça gözlerimi aralamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

saçlarımın narince okşanmasıyla yavaşça gözlerimi aralamıştım. yüz üstü yattığım yatakta başım pencerenin olduğu tarafa dönüktü. başımı yavaşça çevirip tekrar yastığa koyduğumda dominik'in bana hayran olmuşçasına bakan gözleriyle utanmıştım.

"çok güzelsin, bebeğim..." eliyle yanağımı okşarken bunları söylemişti.

utanıp yüzümü kolum ve yastık arasına gömdüğümde dominik gülmüştü. ensemdeki saçlarımı yastığa itip ensemden belime kadar, örtünün açıkta bıraktığı çıplak sırtımı öpücüklere boğmuştu.

o, tekrar az önceki konumuna döndüğünde ben de örtüyü biraz üzerime çekip sırt üstü yatmaya başlamıştım.

"tüm gün seni izleyebilirim." dediğinde gülüp "antrenmana kim gidecek?" diye sormuştum.

iç çekip kolundaki akıllı saate bakmıştı. "siktir... birazdan çıkmam gerekiyor." ardından elini belime yerleştirip beni kendine yaklaştırmıştı.

"bazen senin yerinde olmak istiyorum, istediğin zaman evden çalışabiliyorsun. bu mükemmel bir şey. evden çalışabilseydim senin yanından bir saniye bile ayrılmazdım. "

gülerek "tamam, bir gün diplomat olduğunda bunu yaparsın. asistanını arayıp 'merhaba, bugün eşimle zaman geçirmek istediğim için evden çalışacağım.' dersin ve çalışırsın." demiştim.

"eşim... bu sen oluyorsun sanırım." dediğinde kızarmıştım. gülüp, dudaklarıma bir öpücük bıraktıktan sonra "utanınca çok daha ateşli olduğunu söylemiş miydim?" demişti. bir süre daha yanımda yattıktan sonra iç çekip "duşa girip hazırlanacağım." demişti.

dominik, odadaki ebeveyn banyosuna girmek için yataktan kalktığında yapılı vücudu bana görsel bir şölen sunmuştu.

bir ara nazar duası öğreneyim de okuyayım bebeğime...

dominik banyoya girdikten sonra ben de yataktan kalkmıştım. en son, dün gece yerde gördüğüm iç çamaşırımı giyip üzerime de geçtiğimiz günlerde dominik'in dolabında bıraktığım birkaç evlik eşyadan bir şeyler seçip giymiştim.

aşağıya indiğimde cruz, yerinde duramıyordu.

"ya sen nasıl tatlı bir şeysin!" yere oturup cruz'un beni alaşağı edip yüzümü yalamasına izin vermiştim. husky'lerin mutlu olduklarında çıkardığı şu sevimli nidalarla beni yalarken ben de bu sevimli hallerine gülüyordum. bir süre sonra olduğum yerde doğrulmuştum.

cruz'un bahçeye çıkması için bahçe kapısını açtığımda içindeki enerjiyi bu kez dışarı koşarak atmaya başlamıştı.

ben de o sırada mutfağa gidip dominik'in çıkmadan en azından bir şeyler atıştırması için avakadolu bir tost yapmaya karar vermiştim. kahve makinesine yeni bir filtre ve kahve yerleştirip düğmesine bastıktan sonra tost için gerekli şeyleri hazırlamaya başlamıştım.

ALL OF THE GIRLS YOU LOVED BEFORE|| LIVAKOVIC.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin