3.2

361 41 25
                                    

9 ocak salı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

9 ocak salı

kapı zilinin ısrarla çalınmasıyla yatakta huzursuzca kıpırdanmıştım. dominik'in çıplak belime dolanmış kolu arasında dönerken onu da uyandırmıştım.

yatakta biraz doğrulup kolumdaki akıllı saate bakmıştım. saat sabahın altısıydı.

"yuh! bu saatte böyle kapı mı çalınır be kardeşim!densiz orospu çocukları ya! fuhuş baskını yapıyorlar sanki!" türkçe bir şekilde isyan ettiğimde dominik de güçlükle gözlerini aralamıştı.

"askim? ne oluyor? birini mi bekliyorduk?" diye sorduğunda başımı iki yana sallamıştım.

"hayır bebeğim, kim olduğunu bilmiyorum ama çok saygısız biri olduğu ortada!" dediğimde eliyle şakaklarını ovalayıp yataktan kalkmıştı.

"tamam, sen burada bekle. ben kimin geldiğine bakacağım." dedikten sonra yerdeki eşofmanı giyip üzerine de tişörtünü geçirdikten sonra odadan çıkmıştı.

o kapıya giderken ben de yataktan yere uzanıp tişörtümü almıştım.

"iyi ki doğdun domi! iyi ki doğdun domi!" bu ses... ege aker... seni öldüreceğim, öleceksin çocuk...

allah seni kahretsin ege... sabah altıda doğum günü kutlaması mı olur eşek!?

yataktan kalkıp paytak adımlarla kapıya ilerlediğimde dominik elinde tuttuğu büyük pastaya şaşkınca bakıyordu.

garibim neye uğradığını şaşırdı... askima kıyamam...

"oy ablaların en güzeli de uyanmış! kraliçem! günaydın! enişte congrats for your engagement valla ya. çok mutlu oldum. i'm really happy for both of you." derken ben de dominik de ona garip garip bakıyorduk.

"tesekur ederim ege. çok naziksin." dedikten sonra ege'ye sarılmıştı. ardından gözüyle elinde tuttuğu pastayı işaret edip "pasta için de çok teşekkür ederim." demişti.

başımı dominik'in koluna yasladıktan sonra türkçe bir şekilde "e nazik çocuk, sabahın köründe burada ne arıyorsun ileri zeka diyemedi sana. teşekkür etti... ayrıca mina'yla anasının gözüne tatile gitmeseydin, ailece yediğimiz nişan yemeğinde bizi tebrik edebilirdin. anneannemler ve babaanneler bile oradaydı ege..." demiştim.

dominik, pastayı vestiyerin üzerine koyduktan sonra kolunu bana sarmıştı.

ege, gözlerini kıstıktan sonra türkçe bir şekilde "ada sus! enişteme tatlılık yaptım, senlik bir şey yok..." demişti. ardından dominik'e dönüp ingilizce bir şekilde "e domi, düğün ne zaman?" diye sorduğunda başımı geriye atmıştım.

"ay allah için git ege ya... valla diyorum ablacım..." dedikten sonra dominik'in elinden tutup odaya sürüklemiştim.

koridorda ilerlerken ege'ye "git sen de odaya, yat uyu! allah'ın manyağı!" diye söylenmiştim.

ALL OF THE GIRLS YOU LOVED BEFORE|| LIVAKOVIC.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin