Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
helena gittikten sonra kısa bir sohbetin ardından yatmak için odalarımıza gitmiştik. odaya girdiğimde dominik, bana sevimli bir şekilde bakıyordu.
yemezler.
kapıyı kapattıktan sonra kollarımı göğsümde bağlayıp "evet? söylemek istediğin bir şey var mı?" demiştim.
gözlerini kırpıştırarak yanıma geldiğinde bir adım geri atıp konuşmaya başlamıştım. "hayır dominik, konunun üzerini bana flörtöz davranarak kapatamazsın. soruyorum, ne konuştunuz? ne zamandan beri konuşuyorsunuz? neden bana söylemedin? neden senin eşyalarını vermek için gecenin bir saati geliyor? neden sana sarılıyor? neden 'ben artık aştım' diyerek sana bak-"
beni durduran şey, dominik'in dudaklarımın üzerine kapanan eliydi.
"tamam askim, anlatacağım. sakin olur musun?" dediğinde derin bir nefes aldıktan sonra yatağa ilerleyip oturmuştum.
"evet, dinliyorum."
bir şeyler gevelediğinde tek kaşımı kaldırıp "dominik, sesli söyle. seni duymuyorum. sen de kendini duymuyorsun!" dediğimde tuttuğu nefesi vermişti.
"yani şimdi... iki haftadır."
anlamadım, kar tanesi.
şaşkınca baktığımı fark ettiğinde "hayır hayır! seni aldatmadım yemin ederim! yanlış bir şey yapmadım. sürekli cruz'u özlediğini yazıyordu. milli takım için geldiğimde görmek istediğini söyledi, ben de tamam dedim." demişti.
be kafasını s- neyse küfür yok!
"bana neden söylemedin?"
"sorun çıksın istemedim."
ha çünkü şu an hiç çıkmadı megazeka.
"dominik, samimiyetimle soruyorum: uzaktan aptal birine mi benziyorum?"
yüzünü buruşturup "bu nereden çıktı?" demişti.
"domi, iki haftadır konuşuyormuşsun bunu söylemedin, sabah sana mesaj attım, görüntülü konuştuk, yine bu konu hakkında tek bir şey söylemedin. o kadın, bu akşam kapıya kadar gelmese benim hiçbir şeyden haberim olmayacaktı. bu resmen beni aptal yerine koymak!"
başını geriye atıp "şu an konuyu saptırıyorsun." demişti.
hassiktir oradan, saptırıyormuşum...
"bir şey mi kaçırdım? başka bir konu hakkında mı tartışıyoruz!? konu helena! konu, seni hâlâ elde etmek isteyen eski nişanlın! ve sen... ve sen buna davetiye çıkaracak şeyler yapıyorsun!? ya sen değil miydin; bundan iki ay önce eren'le konuşup sana ne konuştuğumuzu anlatmadım diye kıskançlıktan çılgına dönen? ben mi yanlış hatırlıyorum? o dominik başka bir dominik'ti?"
"aynı şey değiller."
ellerimi fazla ses çıkarmadan birbirine vurup zayıf bir alkış yapmıştım. "evet aynı değil! çünkü ben o geceden sonra eren'i görmedim. ama sen, iki haftadır o kadınla mesajlaşıyorsun. bir de üstüne buluşmuşsunuz!?"
