3.6

282 35 39
                                    

"ben gelmesem olmaz mı?" telefonda karşımda carlayan devrim'e böyle sorduğumda sesi bir kez daha yükselmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"ben gelmesem olmaz mı?" telefonda karşımda carlayan devrim'e böyle sorduğumda sesi bir kez daha yükselmişti.

"sence anasını satayım? bekarlığa veda, senin bekarlığa vedan gerizekalı! sence senin gelmeme gibi bir durumun olabilir mi?"

bilmem, belki?

"ya devo, sonra yapsak? dominikciğimin keyfi bu aralar iran'a gitti bir haftadır falan yok çünkü..."

"dominik, evi bastırtmasın. akıllı olsun. adam olsun."

ben iç çektiğimde devrim, yanında olduğunu tahmin ettiğim selin'e seslenip 'al ikna et şunu' dedikten sonra telefonu selin'e vermişti.

"ada seni parçalarım! ben bunu kaç haftadır düşünüyorum senin haberin var mı!? her şey hazır! her şey! gelmiş bana sevgilimin keyfi yok diyor! senin sevgilinin keyfini ben n'aparım biliyor musun sen!?"

"ya seloşum... bağırma be aşkım ya, e bu da kulak ya..."

"e bağırtma o zaman! valla herkes geliyor, gelin gelmezse saçma salak bir şey olur. ben de seni parçalarım."

o ve görev bilinci... bu kadına sorumluluk verin ve olayı devlet meselesi haline getirmesini izleyin.

"of selin of! tamam, geliyorum. oldu mu?"

"zorundaydın zaten. neyse, öptüm seni. işimiz var devoş'la bye!"

selin telefonu kapattıktan sonra merakla beni izleyen dominik'e dönmüştüm.

"devrim ve selin."

dominik'le birlikte baharın tadını çıkarmak için bahçede ice latte içiyorduk.

ben ice latte kadınıyım, siz seversiniz sevmezsiniz o beni ilgilendirmez kardeşim!

dominik, omuz silkip "onu anladım." demişti. merakla bana "ne diyor?" diye sormuştu.

iç çekip "bekarlığa veda partisi hazırlamışlar. ben de çok gitmek istemedim. sonra ikna ettiler." demiştim.

yüzünü buruşturup "neden gitmek istemedin ki? senin için çok eğlenceli olur." demişti.

açıkçası dominik'in söyledikleri doğruydu. fakat yunanistan'daki olympiakos maçının üzerinden sadece bir gün geçmişti. dominik bu aralar, maçlar nedeniyle fazlasıyla stresli ve gergindi. onu bu şekilde bırakıp kızlarla birkaç günlüğüne bodrum'a gitmek istemiyordum.

omuz silkip "hiç. öyle işte, gitmek istemedim. hem... bodrum'a gitmek yorucu. burada da bir sürü işim var." demiştim.

dominik gözlerini kısmış bana bakıyordu. bu sözlerime pek de inanmış gibi değildi.

ALL OF THE GIRLS YOU LOVED BEFORE|| LIVAKOVIC.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin