ERVA (Düzenlenecek)

6 ErvA " Bulaşık "

bakışları ilk bana sonra burağa dönerek " onu burdan götür !" diye tıslayınca burak koluma girip beni uzaklaştırmaya başlamış ateşde haruna kafayı koymuştu.. bir anda bütün silahlar çekilince ateşin küfürle karışık " Benim olan şeyi isteyemezsin !" diye bağırmıştı.

***********************************

" Burak neler oluyor ! ne bu gürültü " ateşin odasında diken üstünde oturup neler olduğunu bilememek canımı sıkıyordu.. " erva sakin olurmusun bişey yok eminim ateş haklarından geliyordur !" soğuk kanlılık içersinde kahvesini yudumlaması canımı daha çok sıkıyordu.

aklıma bir anda ateşin içeriyi izlediği kameralar gelince, oturduğum yerden kalkıp ateşin bilgisayarına yöneldim.. burağın bakışları üstümde ne yapıyorsun der gibi bakıyordu " öyle bakıp durma sadece içeriyi izliyeceğim ! "

laptopun kapağı açık olduğundan dolayı direk karşıma kamera görüntüleri çıkmıştı.. neden bunu daha önce düşünemedim diye düşünürken derin nefes alın ateşin koltuğuna oturmuştum.. burakda nekadar merak etmiyorum desede oda yerinden kalkmış beraber izlemeye başlamıştık..

" dur şunu biraz yakınlaştıralım" burağın kamera görüntülerini daha yakına getirip net bir şekilde izleyebilmemiz için ayarlayınca şimdi herşeyi daha net görebiliyorduk..

" ama içeride kimse kalmamış ve o sandalyede oturan harun ve adamları mı ?" ağzım beş karış açık kalmış gördüğüm görüntüler beni şoka uğratmıştı.. bakışlarımı burağa çevirdiğimde yüzünde keyifli bir görüntü vardı. " tahmin etmiştim " demiş.. tekrar bakışları ekrana dönmüştü..

ateşin bukadar kötü biri olduguna inanamiyordum.. gördüğüm manzara karşısında tüylerim diken diken olmuştu. Sesleri duyulmasada gördüğüm görüntü karşısında Ateşin nekadar gaddar biri olduğunu görebiliyordum..

Bir yanım gidip durdur diyordu !bir yanım hakediyor boşver diye ikilemde kalmıştı. Ateş ceketini çıkarmış gömlek kollarını kıvırmıştı.. yüzündeki görüntü korkunç derecede sert ve bir okadar yakışıklıydı.. her nekadar kendime itiraf edemesemde onda beni etkileyen birşey vardı ! derin nefes alarak yinede nefretim daha ağır basıyordu ! özellikle bugün olanlardan sonra..

Harunun yüzünü dağıtmış elleri kolları bağlı bayılmış gibi başı önüne düşmüştü. Bir süre sonra ateş çevresindeki adamlardan bir bez almış ellerindeki kanı silip sildiği bezide üzerlerine atmıştı.

Burakla göz göze gelmiş ateşin odasına doğru geldiğini anlamıştık. panik içersinde yerimden kalkıp masanın karşısındaki koltuklara oturmuştuk.. burakda hemen yanıma oturmuştu tabi ! gözlerimi irileştirerek kafam yeni basıyor gibi ne yanımamı oturmuştu ! ateş çıldırıcaktı.. yada yanlış yorumlayabilirdi..

Başka yer yokmuş gibi neden yanıma gelip oturuyordu ki ! yerimden kalkmak için hamle yaptığımda ateş içeri çoktan girmiş bakışları benim üzerime yoğunlaşınca sanki suç işlemiş gibi yüzüm kızarmıştı ! kaşları çatıktı.. birde burakla beni aynı koltuk üzerinde yanyana görünce yüzü daha kasılmıştı !

Sabır diler gibi masasının başına geçince laptopun kapağını kapamayı unutmuştuk.. Burakda benim düşündüğümü düşünür gibi gözlerime bakmıştı" burak sen gidebilirsin " demesiyle burak oturduğu yerden kalkıp " pekala ! görüşürüz Erva !" tebessüm edip çıkıp gitmişti.

bende yerimden kalkıp gitmek için hamle yaptığımda " sen kal " diye emir vermiş geri tekrar kalktığım koltuğa oturuvermiştim.

yerdeki halının desenini izlemekden yorulmuş göz ucuyla ateşe bakıyordum.. oysa hala sessiz bir şekilde bilgisayarında yazışmalar yapıyordu... yüz hatları çok erkeksi, kirli sakalları ona daha karizmatik bir hava sermişti.. insanın baktıkça bakası geliyor dedikleri sanırım böyle biriydi.