ERVA (Düzenlenecek)

7 ErvA" Gözler "

İnanamıyorum koskoca Erva Yılmaz Ateş beyin bulaşıkçısı oldu ! lanet herif pislik adi namussuz !! bide utanmadan yanındaki kadına beni güldürtüyor ! sen kimsin be kimsin ne zannediyorsun kendini !!! ahh Erva ahh kızım seni sahipsiz sandı tabi o yüzden sana böyle davranıyor ! güya babam var dimi.. şeytan diyorki yıkadığım tabaları kaşıkları ateş beyin kafasında kır !!!

Sabır Sabır !

" hadi hadi çok konuşma çabuk yıka bulaşıkları" gözlerimi kısarak uyuz ahmetide başıma dikmelerine çıldırıyordum ! yok ben kesin katil olacaktım böyle giderse kesin !

aslında düşününce bir taşla 3 kuş vururdum ! babamı ateşi Bide uyuz ahmeti öldürdümmü hayali bile güzel allahımmmm!

Saat olmuş sabahın dörtü aklıma ateşin o kadınla konuşmaları gelince resmen elimdeki çatalı bükmüştüm.. Sabaha kadar o ve şırfıntı ile ...... (ohaa ) valla ahh ne güzel dünya ! hem beni öp hemde hiç bişey olmamış gibi kadınla yat..

Bu erkekler nebiçim yaratıklar nasıl varlıklar ya bukadarmı genişler ! töbe yarabbim hiç el değmemiş erkek yokmu ! hepsinin aklı fikri uçkuru hasbin allah ya !

bana işkence olsun diye bulaşıkların hepsini elde yıkattı ! makineye koydurtmadı bile allahından bul emi ! ellerime bak buruş buruş ojelerim çıkmış.. deterjan şimdiden alerji bile yaptı..

ya ben bu zamana kadar bırak bulaşık yıkamayı elimi soğuk suya bile sokmadım ! ama dur sen ateş bey babamı aradığımda bana yaptıklarını bir bir anlatıcam namussuz ırz düşmanı !

Bir süre sonra bulaşıklarıda yıkadıkdan sonra sonunda bulaşık faslı bitmiş saat 05:30da yatağıma girmiştim.. babam genelde erken uyanıyordu acaba arasammı aramasammı ikileminde kalmışken en sonunda aramaya karar vermiştim..

uzun bir çalışın ardından telefon açıldığında " alo" denmesiyle.. yerimde donup kalmıştım hemen yanında biri " kim arıyor ver bakim" demesiyle " alo erva kızım bu saatte bişeymi oldu iyimisin " diye söylenmesine bütün sıkıntılarımı unutmuştum..

"alo erva cevap ver " diye tekrar tekrar sormasıyla ağzımdan çıkan tek söz " Telefonu açan kim baba" dememle babamın susup kalmasından durumu anlayabilmiştim..

" baba beni bu yüzdenmi buraya gönderdin sizi yanlız bırakmam içinmi, baba sen nasıl yaparsın bunu anneme nasıl beni buralara gönderirsin.. sana inanamıyorum seni aradığıma binlerce kez lanet olsun ! artık istesende gelmem birdahada seni aramam ! diyerek telefonu yüzüne kapatmıştım..

hıçkıra hıçkıra yatağın içine girmiş bacaklarımı kendime çekerek ağlamaya başladıgımda yaşadığım yorgunluk yetmez gibi birde bu olay çıkmıştı.. " allahım neden bana bunu yapıyorsun neden " diye ağlamamı durduramıyacak duruma gelmiştim.

" anne benide yanına al ne olur.. benide götür.. çok yanlızım burada kimsem yok" diye gözlerim kan çanağı olana kadar göz yaşı dökmüştüm.

dün geceden beri gözüme tek gram uyku girmemiş sadece bir saatlik uykuyla gözlerimi aralamıştım.. belki güzel bir duş alsam üzerimdeki ağırlığıda giderir düşüncesiyle küveti doldurup girmem uykusuzluğuma etki bile etmemişti.

bu aksam gececi olduğuma göre sanırım güneşlenmek denize girmek en doğrusu diye düşünmemle çantamı hazırlayıp aynadan son kez yüzüme bakmamla gözlerimin kan çanağı olmuş hali vede şiş haline lanetler savurmuştum.. elime büyük cenaze gözlüğü gibi gözlük geçirip gözlerimi kamufle edicek çekilde örttüğünde "iste simdi oldu" diye soylenip.. kahvaltı için salonuna inmiştim.

açık büfe salonda saat 10:00a geldiği için kimse kalmamış.. rahat rahat kendime bir tabak hazırlamıştım.. içerde değilde salonun dışarısında yemek iyi olacağı için temiz havayla birlikde kahvaltı edebilecektim.