" Böyle konuşarak aklımı karıştıramıyacaksın " dedim.
Dudak kenarındaki kıvrılma ile Gözlerini devirdi. " Erva.. Böyle Kavga ederek bir yere varamayız.. Kabul Kötü zamanlar geçirdik.. ama bu böyle devam etmez.. " dedi.
" Bende aynı şeyi söylüyorum zaten bu böyle devam etmez !" dedim. Kapıyı açmam ile kapıyı sert bir şekilde kapatırken omuzumdan tutarak sırtımı kapıya yasladı.
"Beni Sınama.." dedi.Gözlerindeki Vahşi Parıltı yutkunmama neden olurken,
Nefes mesafesinde olan yakınlığına yürek yemiş gibi korkusuzca gözlerimi gözlerine kenetledim. "Beni korkutamazsın " dedim..Gülümsedi. " Eminmisin " dedi. Bakışları dudaklarıma kaydı.. "Bir daha düşün" diye tekrar bakışları gözlerimi buldu.
Her bir yanımı saran titremenin verdiği hazla birlikte dizlerimin bağıda çözülecek gibi hissederken daha fazla gözlerine bakmamak için gözlerimi yumdum. "Burada kaldığım her bir günü burnundan fitil fitil getiririm" dedim.
" Kabul " dedi fısıltı halinde
Dişlerimi birbirine bastırıp gözlerimi açmadan " Sakın zannetme Erva sana Garsonluk yapacak veya sekterin gibi peşinde dolaşacak ! her işini kendin yaparsın hiç bir şeye dokunmam !" dedim.
" Kabul " dedi.. keyifli çıkan ses tonu ile
Ayak topuğumu ayağına sert bir şekilde bastırmam ile gözlerimi araladığımda göğsünden ittirip derin nefes aldım.
Ayağını tutarak yatağın üzerine oturması ile canın acısı yüzüne yansırken, " Sana kıyamıyorum şükret " dedi.
Şuan bile numaradan ayağını tutuyorken sanki ona acımamı veya aaaa ne oldu acıdımı dememi bekliyor gibiydi.
Ama yemezler tabi..
Hızla ardıma bakmadan ilerlediğimde arkamdan homurdanmasına gülümseyerek ilerledim. Dünden beri doğru düzgün bişey yemediğimin habercisi midemin sesi ile birlikte mutfağa girdim.
Buzdolapta ağzına kadar dolu iken ne yesem diye bakınıp " şimdi bu saatte bişey pişiremem.." diye kendi kendine mırıldandığımda, ardımda duyduğum sesle birlikte olduğum yerde sıçradım.
" Bencede " dedi.
buzdolabı kapağını kapatıp kaşlarımı çattığımda " Bencede derken " dedim.
" Bende acıktım !" demesi ile yüzündeki sevimliliğe gülmemek için kendimi zor tuttum.
" Öyle mi efendim.. " dedim. tavrımı bozmayarak köşede bulunan koltuğa oturdum. " Bende biri bana bişeyler hazırlasada yesem diyordum"
Gülümsedi.. tek kaşı havalanırken etrafına bakınıp birini arıyor gibi davrandı. parmağını göğsüne bastırıp "O kişi ben mi oluyorum " dedi.
Başımı evet anlamında sallamam ile Gülümsemesi yayıldı. " Pekala" dedi.
Keyifle sırtımı sandalyeye yaslayıp bir zamanlar bana garsonluk yaptırırken bulaşıkları makineye doldurmayıp tek tek bana yıkattığı zaman aklıma geldi. " Nereden nereye " dedim. "Koskoca Ateş bey.. Şimdi Mutfakta bana bişeyler hazırlıyor " dedim.
istifini bozmadan eline aldığı yumurtaları dışarı çıkardı. Kahvaltılıkları kutuları ile birlikte masaya koyduğunda " İlk çayı ocağa koymalısın.. vede bu kahvaltılıklar böyle masaya konmaz " dedim.
homurdanarak tekrar masadaki kahvaltı kutularını geri alıp tezgaha koydu. Ocağın üstünde bulunan çaydanlığa su doldurdu. ve tekrar yanmayan ocağın üzerine bıraktı. "Kendi kendine yanan ocak daha icat etmediler Ateş bey " dedim. Gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERVA (Düzenlenecek)
RomanceKitapta eksikler var farkındayım en yakın zamanda yeni baştan düzenlenecektir. Konusu; Zengin bir kız beş parasız kalırsa ? Peki bunun sebebi babası olursa ? "Baba bunu bana yapamazsın Ben ne anlarım çalışmaktan, kim iş verir Bana !" " Merak etme Er...