ERVA (Düzenlenecek)

5 ErvA " Bela"

inadına bağıra bağıra " kapamazsam ne yaparsın patron-cum " diye dalga gecerek kafa tutunca kaşını kaldırarak yüzünde şeytani bir gülümseme oluşmuştu..

ilk ne olduğunu anlamamıştım ama ve bir anda " işte bu olur " deyip dudaklarıma kapanmıştı.. !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

***************************

dudaklarımda hissettiğim acıyla birlikde var gücümle itmiştim ! tiksinti duyar gibi elimle ağzımı sildiğimde ateşin yüzünde ki şeytası gülümseme devam ediyordu.. gözlerim dolu dolu olmuş ilk öpücüğümü bu adama kaptırmıştım.. peki hissettiğim neydi !

" Şimdide ağlıcakmısın hadi ama bu kadar dramatikleştirme ! senin yerinde olmak isteyen çok kadın var !" diye dalga geçer gibi konuşunca yüzüne tokatına indirmiştim.. attığım tokat gülümsemesini sinirsel bir kahkahaya çevirince ikinci defa elimi kaldırmıştım. ama bu sefer elimi havada yakalamış bükerek iki elimide arkama yapıştırmıştı. belimden sertçe kavrayarak nefesi yüzümde " Sakın bana bir daha elini kaldırayım deme ! inan bu sefer o elini kırarım.. !" diye tehdit edercesine konuşmuştu..

gözlerini gözlerime dikip bir iki saniye öylece bakışmaya başlayınca dudaklarının tadı ağzıma gelmişti.. kalbim bir anda deli gibi atmaya başlamış ve bakışlarını ilk kaçıran ben olmuştum.. " bırak beni gitmek istiyorum " dememle ellerimi serbest bırakmıştı.

sinirden göğsüm inip kalkarken göz yaşlarımı elimin tersiyle silmiştim.. bakışları üzerimde olduğunun farkındaydım ama bir an ne yapıcağımı bilmez öyle kalınca kaçar adımlarla odasından çıkıp gitmiştim..

kimse ağladığımı görmesin diye kaçar adımlarla Wc'ye doğru koşmuş kendimi içeri zor atmıştım.. hala yaşadıklarımı düşündükçe kendimi çok tuhaf hissediyordum.. dudaklarımdaki his hala devam ediyordu.. sinirliyim evet ama tarif edemediğim bir duygu içersindeydim.. aynada yüzüme baktığımda utançdan kıpkırmızı olmuş yüzüme su serpmeye başlamıştım.

bir süre sonra artık işime dönmem gerektiğini düşünüp saklandığım yerden çıkmıştım.. kumarhane herzamanki gibi çok kalabalık bu baş ağrısıyla geceyi nasıl bitireceğimi düşünüyordum.

derin nefes alarak bir kaç siparişi almış bara doğru yürümeye başlayınca ateşle göz göze gelmiştim. hemen bakışlarımı kaçırıp başımı dik tutarak bir kaç içkiyi hazırlamaya başlamıştım..

bakışları üstümde olduğunu biliyordum.. ellerim deli gibi titremeside onun yüzündendi. bir an tepsiyi kaldırmamla indirmem bir olmuştu.. barmen genç yanıma yaklaşıp " iyimisin " demesiyle bakışlarım ona kaymıştı.. hayır iyi değilim hemde hiç iyi değilim demek isterdim ama mecburen susup işimi devam ettirmek zorundaydım " evet iyiyim " diye tebessüm edip derin nefes alarak tepsideki siparişleri dağıtmaya başlamıştım.

Hiç bişey olmamış gibi gelenlere gülümsüyordum.. bu insanlar sabahlara kadar içki içerek ve para harcıyarak ömrünü tüketiyordu.. acaba zamanında bendemi böyleydim.. babam o yüzdenmi beni buraya göndermişti.. bir ders almam içinmi !

ilerliyen saatlerde burağında kapıdan içeri girdiğini görmüştüm.. gözleri beni bulur bulmaz yanıma doğru geliyordu.. bana dogru yurumesiyle burağın arkasında olan ateşe gozlerim kaymıştı. surat ifadesinde yine bir kasılma olunca adı gibi gözlerinden ateşler cikmaya baslamisti.

"selam güzellik yorgun görünüyorsun " demesiyle düşüncelerimden sıyrılmış burağa odaklanmaya çalışmıştım.. " hoşgeldin, evet sorma biraz yoruldum ! bu arada sen ne içersin " diye sormamla yüzünde bir gülümseme oluşmuş " daha neler ben gider bara alırım içkimi " demisti.