38.Erva "Son Mektup"

43.6K 1.7K 346
                                    

Bir Bankın üzerinde bir süre sahili izledikten sonra  güçlükle nefes aldığımı hissettim. Dışarıdaki hava nemli ve bunaltıcıydı. boğuluyor  gibiydim. Başımı kaldırıp göğe baktığımda yolumu aydınlatan binlerce yıldız görüyordum, ancak yinede her tarafım kapkaranlıktı. ve bu karanlık sanki yolumu bir türlü bulamayacak gibi aklımı allak bullak ediyordu.

Oturduğum yerden kalkıp tekrar eve gitmek için ilerlediğimde,  O gece yaşananların etkisini hala ilk günkü gibi hissediyordum. bu durum yüreğimde tarifi olmayan duyguları yaratırken, kendime gelebilmek adına, Gözlerimi sıkı sıkı kapatıp olduğum yerde Derin bir nefes aldım. yoluma odaklanmaya çalışarak kendimi toparladım.

Ellerimi her iki yanıma serbest bırakıp parmaklarımı esnettim. Birbiriyle çatışan bu iki duyguyla içimde mücadele ediyordum ve hangisinin kazanacağını ben de bilmiyordum.  

Yaşadıklarımdan pişmanmıyım sorusuna Kalbim asla diye haykırsada, Vicdanım Onu bırakıp gitmenin sızısı ile sanki birden fazla parçalara bölünmüş gibi enkaz durumdaydı.

Ancak gururum her ne olursa olsun O gece yaşadıklarımızdan sonra, geri dönüşü olmayan bir durum içersine girmiş, biz olabilme ihtimalini tamamen yok etmişti.

Evin kapı önüne geldiğimde, düşüncelerimi atmaya çalışarak içeri girdim. Duvarda asılı Saatin tam on ikiye gelme sesiyle birlikte bir anlık irkilme yaşarken elimi kalbimin üzerine yerleştirerek gözlerimi kapadım.  

Gözlerimi yavaşça aralayıp, Odama girmeden önce Salonda Serdarın koltukta uyuklayışına ses çıkarmayacak bir şekilde ilerleyerek, Kalın örtüyü üzerine örttüm.

aynı şekilde uyanmaması için sessizce odama doğru ilerledim. Sonunda kendimi yatağıma attığımda Ay ışığının pencereden içeri sızmasına bir süre uzandığım yerden izlemeye devam ederken ardımda duyduğum sesle öylece kaldım.

"Peki Karşına çıktığında ne yapacaksın Erva.." diye Serdarın Kapıya yaslanmış bir şekilde sorusuna Başımı çevirmeden kaşlarımı hafifçe çattım.

"Uyuduğunu sanıyordum.." diye sorduğu soruyu es geçtim.

"Seni Bekliyordum.." dedi.

Başımı ona doğru çevirip Soğukkanlılığımı koruyarak gözlerine baktım. "Neden?"

"Seni Merak ediyorum.. " demesi ile yaslandığı yerden uzaklaşarak yanıma doğru ilerledi. tedirgin bakan gözleri gözlerime odaklandı.  "Erva geldiğinden beri hiç iyi görünmüyorsun.." dedi.

Gözlerimi devirdim. "Ben iyiyim.." dedim

"Değilsin !"

"Serdar.." diye itiraz edeceğim sırada

"Ne Erva Ne !" diye ses tonu yükseldi. Omuzlarımı kavradı. çaprazımda bulunan aynaya doğru çevirdi.  "Şu haline bak ne kadar zayıflamış olduğunun farkındamısın.  Yemeden içmeden kesildin. Evde varla yok gibisin.  Evde ruh gibi dolanıyorsun. Anlattıklarımı ise dinlemiyorsun. gün içinde ya akşama kadar uyuyorsun. yada geceleri dışarıdan eve geç saatte  dönüyorsun !Ben karşımda iyi birini görmüyorum tam tersine her geçen gün biraz daha bitik bir insan görüyorum. ve  karşımda gördüğüm kişinin iyi olduğuna inanmıyorum !" 

Haklıydı. Karşımda bulunan aynadan yüzümün bu son yaşadıklarımdan sonra kendimi tamamen bıraktığımın eseri duruyordu. Öyle ki yanaklarım zayıflıktan çukur çukur olmuş, Göz altlarında ise uykusuzluktan mor halkalar belirginleşmişti. kendimi iyi olduğuma inandırmaya çalışsamda, Başımı nezaman yastığa koysam, yaşadıklarımı tekrar tekrar yaşıyormus gibi hissettiriyor dört duvar arasında boğuluyordum. ve bu yüzden nefes alabilmek için kendimi dışarı atıyordum. ve evet biraz daha böyle yaşamaya devam edersem sonumun Tımarhane olduğunu biliyordum..

ERVA (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin