Villain Deku | DEKUBAKU

17

|İzuku|
Kacchan'ın inlemeleri arada kısılıyor bazende inlemeden çok bağırmaya dönüyordu. Bu kadarın yeter olduğunu düşünerek yukarı çıktım. Kacchan her an bayılacak gibi acı içinde boşalmaya çalışıyor, penisindeki yüzük buna engel oluyordu. Beni görünce yüzünü döndüremeden gözlerini bana çevirdi. Normal olarak kafasını oynatmaya hâlı yoktu. İnlemelerin arasında fısıldar gibi sesi çıktı.

Katsuki: D-deku çıkar lü-lütfen...

İzuku: ah Kacchan şu hâline bak. Bana karşı gelirce ne olucağını bilmene rağmen uslanmıyorsun. Artık dersini almışsındır diye umuyorum.

Önce arkasındaki dildoyu çıkardım, sonra da aletindeki yüzüğü. Çıkarmam ile büyük bir inlemeyle boşalması bir oldu. Yüzüne baktığımda ise çoktan bayılmıştı. Onu ve yatağı temizledikten sonra biraz dinlenmesine izin verdim.

•••

Kacchan iki gündür uyuyor, şimdide saat öğlene geliyordu. Ceza vereyim derken öldürmedim değil mi? Kendi kendime kafamı olumsuz anlamda salladım. Tam o sırada odama Shoto girdi.

Shoto: kötü bir haberim var.

İzuku: senin o güzel ağzıdan hep kötü haberler almaktan yoruldum...

Shoto: ben bayılıyorum ya kötü haberlere!?

İzuku: neyse ne oldu?

Shoto: Dabi'nin peşimizde olduğunu söyledi.

İzuku: hahh.. Shigaraki başka birini bulamadı değil mi!? Ona söyle yarın buraya gelsin. Konuşmamız gerek, Dabi işini halledelim.

Shoto: tamam.

İzuku: Kacchana baksana bi. Ölmediğinden emin olalım.

Shoto: neden? aslında halimden gayet mutluyum.

İzuku: çekil şurdan sen bakmazsan ben bakarım.

Shoto'nun yanından geçerek Kacchan'ın odasına gittim, içeri girip arkamdan kapıyı kapattım. Sırtı kapıya dönük uyuyordu. Yanına yaklaştım ve yatağın kenarına oturdum.

İzuku: Kacchan birşeyler yemen lazım. Hadi artık kalk.

Gram kıpırdamadı. Bu sefer biraz sarstım. Buna rağmen yine uyanmadı. Elimde olmadan telaş yaptım. Kendime doğru çevirrerek kulağımı göğsüne yasladım. Atan kalp atışlarını duyunca rahatlayarak kafamı kaldırdım ki bana bakan şarap gözler gördüm.

İzuku: Kacchan uyanmışsın!

Cevap vermedi, sadece gözleri titredi. Dilini yutmuş gibi görünüyordu.

İzuku: gel, biraz yemek ye.

Kafasını hayır anlamında salladı. Birkaç kere ısrar ettim ama ne konuştu ne de kabul etti.

En sonunda yemeği bir tepsiye koyup ona verdim. Yanında öylece duruyordum yemeğinden bir lokma almıyordu. En sonunda vaz geçip çıkmak üzereyken aralık kapıdan baktım, yemeğini yiyordu.

|Shoto|
Salonda koltukta otururken merdivenlerden inen İzuku'yu gördüm. Bana bakmadan direk kapıya yöneldi. Emreder gibi kesin ve soğuk ses tonuyla konuştu.

İzuku: Kacchan yemeğini yiyor. Bitince tepsiyi al. Haber verdin mi?

Shoto: evet. Yarın müsait olucağını söyledi.

İzuku: ... birkaç saate dönerim.

Dedi ve çıktı. Bir süre sonra telefonumu cebime koydum. Yukarı Bakugo'nun odasına çıktım. Tepsiyi yatağının yanına koymuş boş gözlerle camdan dışarı bakıyordu. Yanına geldiğimde beni fark etti.