Villain Deku | DEKUBAKU

18

|Katsuki|
Sabah gözlerim ağır ağır açıldı. Bugün Deku'nun bahsettiği şu misafir gelecekti, gelsinde görelim kimmiş. Yataktan kalkıp tuvalete gittim, o sırada aşağıdan bana seslenen bir adet Deku vardı.

İzuku: Kacchan! Gel hadi kahvaltı hazır!

Kahvaltı hazır mı? Yine mutfağı yakmadılar umarım... Yüzümü yıkadıktan sonra odamdan çıkıp aşağa indim. Masa gayet iyi görünüyordu? Sorar bakışlarla Todoroki'ye baktığımda omletinden bir lokma alıp cevap verdi.

Todoroki: bu sabah omlet yapmayı öğrendi.

İzuku: hadi Kacchan oturda başla.

Masaya oturdum, bir süre tabağımla bakıştım. Onun yaptığı yemeğe pek güvendiğim söylenemez. Deku'ya baktığımda bana "ye." Der gibi bakıyordu bu da sertçe yutkunmama yeterdi. Yemek çubuklarını elime aldım ve bir lokma aldım. Bir lokma daha, ve bir lokma, bir tane daha lokma aldım. Böyle stres ve boğazımdan zar zor geçen yemekle masadan kalktım.

İzuku: Shoto masayı toplarsın.

Derken kalktı. O sırada Todoroki de kalkıp merdivenlere yöneldi.

Shoto: gerçekten çok isterdim ama yapmam gereken işler var yani size kolay gelsin.

Kapısının kapanma sesi duyulunca koltuklara doğru ilerledim.

İzuku: hey Kacchan sende mi? Bana çok yükleniyorsunuz...

Cevap vermedim. Tabakları makineye koyarken merakla ağzım açıldı.

Katsuki: şu gecelecek kişi kim?

İzuku: kendisine mafya denilebilir. Daha doğrusu mafyanın oğlu. Pek iyi işler yaptığı söylenemez. Shigaraki onu birliğe davet etmişliği bile var nedendir bilinmez reddetmişti. Nerdeyse heryerden bağlantısı var ve bu bizim işimize gerçekten çok yarıyor. Onunla Shoto aracılığıyla dost olduk.

Katsuki: peki adı ne-

Sözümü kesen kapının çalmasıydı.

İzuku: galiba kendisinden öğreneceksin.

Kapıya doğru ilerledim. Açtığımda benden biraz uzun, göz altlarının morarıklığı ve teninin solukluğundan dolayı ölü gibi duran bir karşımda dikiliyordu. Üstünde gri bir takım, takımın aksine parlak renkli kırmızı kravatı vardı. Arkamdan Deku geldi ve herzamanki gibi kendini bilmiş gülümseme ile gözlerini kısarak kapıdaki misafirimize bakıyordu.

İzuku: Shinso, hoş geldin.

Hitoshi: pek hoş geldiğim söylenemez. Senden bahsediyoruz sonuçta. Todoroki evde mi?

İzuku: gelir gelmez hemen onu soruyorsun. Benim hiç hatrım yok mu sende?

Yana doğru çekildim ve içeri gelmesine izin verdim. Salona doğru geçerken Todoroki'de geldi. Tekli koltukta yerimi alırken mor marul ve Todoroki yan yana Deku'da karşımdaki tekli koltuğa oturdu.

İzuku: Kacchan, bu Shinso Hitoshi.

Katsuki: bana öyle seslenme! Bakugo Katsuki.

Hitoshi: tanıdık geliyorsun, villain mısın?

İzuku: daha çok tutsağım.

Hitoshi: ne zamandan beri tutsaklarını bodrumda ölmeye mahkum etmiyorsun?

İzuku: birkaç zamandan beri~

Shoto: Shinso telefonda bahsettiğin durum neydi?

İzuku: ne durumu?

Shinso: babamın adamları ve benim adamlarımın çoğu peşimde. Yani gidecek bir yerim yok. Sizinde bana ihtiyacı olduğundan burda kalabilirmiyim diye soracaktım.