~lütfén~

228 20 4
                                    




Camdan giren küçük kar taneleri ile soğuk hava, genç kız yaşadığı şokun etkisinden bunu umursamıyordu bile.
“para işini çözdüm dediğin iş bu muydu? Nasıl yakuzalara bulaşırsın, bizi hiç mi düşünmezsim be gerizekalı?!”
pankinin ağlama ile karışık bağırış sesi tek başına tüm evi inletmeye yetiyordu. “ULAN KES SESİNİ ARTIK BE, KES”

harusi babasının bağırışından her zaman çok korkmuştu, ancak bu sefer tek bir duygu kırıntısı bile yoktu içinde.
Sanırım az önce yaşadığı korku tüm hislerini tüketmişti. Pankinin ağlak ve cırtlak sesi suratına inen sert bir tokat ile kesilmiş, bağırış sesinin yerini sadece ağlama sesi almıştı. Harushi bu ortamda daha fazla kalmak istemiyordu artık, titreyen bacakları ile ayağa kalkıp zar zor yürüyerek kendini odasına attı. Acele ile çalışma masasına oturdu ve bir kağıt alarak yazmaya başladı. Bunun aptallık olduğunu, yazdığı kişinin bu mektuplara asla cevap vermeyeceğini çok iyi biliyordu. Hatta büyük bir ihtimal ya kimse mektubu almıyor, alsa bile okumadan çöpe atıyordu. En azından genç kız öyle düşünüyordu. Ancak şu an bunu dert edecek durumda da değildi. İçini dökmesi lazımdı yoksa çıldıracaktı. Eline aldığı kurşun kalem ile tane tane yazmaya başladı önündeki kağıda.

Berbat, tam anlamı ile berbat. Az önce yaşadığım olay tüm günümü berbat etti. Hayatımın en kötü günümüydü bilmem ama en çok korktuğum günüydü. En son annem ile babamın kavgasında bu kadar çaresiz hissetmiştim. Tam uykuya dalıcakken birden kıyamet koptu salonda, koştum bende salona doğru. Kapıda çok iri yapıda bir çocuk, salonda da çok korkutucu gözüken adamlar vardı.Bordo bir forma giyiyorlardı, sonradan öğrendim ki babam yakuzalara bulaşmış. Ontoho gibi birşeylerden bahsettiler ama o anın şoku ile tam anlayamadım. Lider dedikeri kişi ise gerçekten çok genç duruyordu. Beyaz saçları ve orkide rengi gözleri vardı. Ama gözlerini hatırlayınca bile tüylerim diken diken oluyor. Babamı hayatım boyunca hiç böyle görmemiştim. Korkuyorum...bu günden sonra hayatımız nasıl olacak bilmiyorum. Tek bir kişi bile yok beni dinleyecek, bir tek sana yazıyorum. Lütfen ama lütfen okuyorsan en azından tek seferlik bir cevap var, bir cümle olsa bile... Çok ihtiyacım var buna.

~harushi








Herkesin uyuduğu bir gecede, sessiz sokakta motorun yüksek sesi sivrisinek sesi gibi yankılanmıştı. Beyaz saçlı çocuk motorundan inerek şu an kaldığı eve doğru ilerledi. Normalde yorgun olması gerekirken biraz bile hissetmiyordu bu duyguyu. Beyni tamamen doluydu. Siyah paltosu ile birlikte evin kapısı açtıktan sonra, kapıdan giren ani rüzgar ile birlikte hafif zarf kapının önünden bir miktar ileri gitti. İzananın da sinirleri yeniden fırlamıştı bunu görmesi ile. Ara ara hatta çoğu zaman uğramadığı evine geldiği günler azıcık rahat etmek, sessizlikte planlarına daha fazla odaklanmak belki de bir tür film veya dizi izlemek istiyordu. Bu gelen mektuplar küçük bir detay gibi gözükse de onun sinirlerini cidden çok geriyordu. Paltosunu bile çıkarmadan önce yürüyerek yerdeki mektupa doğru eğildi. İlk başlarda gelen mektupları çok umursamamış, yanlış yere gönderildiğini düşünmüş ve mektupları okumadan çöpe atmıştı. Ancak gelen mektupların haddi hesabı yoktu, ister istemez okumaya başlamış, okudukça daha fazla sinirlenmişti. Oldu olası sevmemişti bu kadar acınası insanları. Ancak bu defa diğerlerinden farklıdyı ki mektupları okudukça gözleri daha da açılmıştı. Yüzündeki gülümsemesi da git gide yayıldı. Sümsük adamın, genç kızının yüzündeki her detayı hala hatırlıyordu. Ona çok büyük bir ceza verecekti ki normal hayatta biri sinirini bu kadar bozsa çoktan ölmüş olurdu. Mektupu tekrar zarfına koyup, masanın üzerine yerleştirdi. Normalde yaptığı gibi yırtmamıştı bu seferlik, bu istisnaydı. Masanın diğer ucundan bir tükenmez kalem ve bir küçük kağıt parçası alıp yazmaya başladı. Hoş kalemi de çok kuvvetli değildi ama olduğu kadar...
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-

Ah ne kadar da korkunç, senin adına çok üzüldüm. Yapabileceğim bir şey olsaydı keşke. Kim bilir belki kış bitmeden çözülür sorunun. Doğduğun ev kaderindir derler çoğu zaman, hangi annenin kucağına doğacağın belirler insanın kaderini. Belki de öğretmenlerinle konuşabilirsin seni yurda vermeleri için, tabiki o yurtların gerçek hayattan daha beter olduğunu bilmeni isterim.




 Belki de öğretmenlerinle konuşabilirsin seni yurda vermeleri için, tabiki o yurtların gerçek hayattan daha beter olduğunu bilmeni isterim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mektup arkadaşı «izana kurokawa x reader»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin