<soru işareti>

206 23 34
                                    







Sanki sürekli sürekli tekrarlanan bir rüya gibidyi. Bilinç ile bilinçsizlik arasında gözlerini açar, fakat etrafı incelemeye fırsat bulamadan yeniden kapatır ve kapattığı anda tekrar uykuya dalardı.

Bu o kadar çok tekrarlamıştı ki artık kendini tekrarlayan bir rüyada olduğunu düşünüyordu. Gözlerini açtığında ise gördüğü şeyleri bir türlü hatırlayamıyordu. Ancak sonunda gözlerini kısık bir şekilde açabildiğinde düşünebildiği tek bir şey vardı

“acıyor...”





“uyandın mı?”  görüş açısına giren oğlan, ona her zamankinden daha da soğuk gözlerle bakıyordu. Üzerinde kırmızı çete formasının üzerinde biraz kan lekesi vardı.
Bu hali ile kendisine kötü bir şey yapmayacağını umarken, alnına değen soğuk bir el, onun merhamet ile yoğurulmasına yetmişti.
İlk önce alnına, sonrasında boynuna inmişti o soğuk el
“ateşin düşmüş”


kafasını haraket ettiremiyordu. Fakat hissettiği kadarıyla vücudu temizdi. Üstündeki kıyafetlerin de ona ait olmadığını görebiliyordu.
“onlar mıydı?”
bu seferki ses soğuk olmaktan biraz farklıydı.
”hmm?”



“mektupta bahsettiğin kızlardı değil mi, okulda reislerini dövdüğün?
Bu yüzden bulaştılar sana ilk fırsatta” harushi, tam olarak haraket edemediği için fazla bir şey demedi fakat gözlerini haraket ettirerek kendini anlatmaya çalıştı.
Bu çaba ise izana tarafından çoktan görünmüştü bile.
İzana, karakterine ters bir şekilde nazikçe yatağın kenarına oturdu.
Karşısındaki kızın gözlerini kapatmamak için çabaladığını görebiliyordu
“tekrardan uyu harushi... Bende gidip kakucho'ya yemek hazırlatıcam. Uyandığın zaman yersin”
-
-
-
-
-
-
-
-
-









Bacaklarında inanılmaz bir sızlama varken, çaresizce karşısındaki oğlanı takip etti. Bu olayın ardından birkaç gün geçmesine rağmen hala tam olarak iyileşmiş sayılmazdı.
Ama daha çok elini tutan o çocuk, onu daha fazla tedirgin ediyordu.



İzana'nın davranışları bu süre zarfında garipleşmişti. Kakucho harushi'ye yemek yedirirken başlarında bekler, bazen geceleri uyanınca izana'nın kendisini izlediğini görürdü.
Tek bir kelime bile etmemesine rağmen, bu gün ilk kez onu kaldırmış ve kendisi ile bir yere gelmesini söylemişti.
Üstelik küçülen eski kıyafetlerini ona vermiş, yürürken elini bile tutmuştu.





Gene gecekondu mahallelerinin arasından geçerken anlamıştı genç kız benzer yerlere gideceklerini.
İçinden bu yerlerin kendi için olmamasına dua ediyordu sadece.
Bir kere yutkunduktan sonra ”patron, nereye gidiyoruz?” diye sordu.



İzana yavaşlamadan arkasını döndüğünde, önüne bakmadan bile yola devam etmesine şaşırmıştı.
“hatırlamıyor musun? Bu gün 14 şubat!” “eh?”

harushi'nin kalbi, sokmaya hazırlanan arı iğnesi kadar sert atıyordu.
İzana'nın ne demek istediğini anlamamıştı. Daha doğrusu onu anlamaya çalışmaktan o kadar yorumluştu ki artık isteklerini sorgulamadan yapmaya başlamıştı.


Mektup arkadaşı «izana kurokawa x reader»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin