Kakucho, karşısında duran gencin sessizliğinden oldukça rahatsız olmuş bir şekilde yüzünü buruşturdu. Her zamanki gibi ne tepki vereceğini önceden kestirememişti. “bunca zaman bizi hatırlıyordu yani...”
“evet patron” dedi ellerini tedirgince sıkarken.
“nerede şu anda?”
“ilerideki parkta”Sabahki konuşmadan sonra kakucho nedensizce garipleşmişti. Gün boyu harushi'den kaçmıştı neredeyse. Yaklaşık 10 kişilik adamın çevrelediği parkta, aydınlık salıncağa oturdu. Acaba kakucho'ya yanlış bir söz mü söylemişti ki... Üstünde hırka olmasına rağmen, havanın serinliği ile titremişti.
Bir kaç dakika uzunca düşündü sadece, soğukta titreyen ağaç yapraklarının sessizliği gibi.
İzanada yoktu sabahtan beri... Kakucho ona önemli olan ne söylemişti de gitmişti...? Hemde o durumda olmalarına rağmen.
İzana için hiç bir ifade etmediğini başından beri biliyordu... O zaman niye kalbi bu kadar acıyordu ki?
Kendisinden önemli ne tür işleri olabilir diye düşündü. Hayatı hep bu şekilde mi olacaktı?Derin bir nefes alıp gökyüzüne baktı. Yine de vücuduna dokunduğu her yer, hala sıcaklığını koruyordu. Beklenmedik bir şekilde tahrik ediciydi.
Kendisi için çok önemli bir andı, ama izana için aynı şey geçerli miydi bilinmez. Aslında biraz ağlasa rahatlayacak gibiydi. Son zamanlarda doyasıya ağlayamamıştı hiç.Genç kız derin düşüncelere dalmış iken, yandaki salıncaktan gelen sesli bir gürültü ile başını çevirdi. Gecenin yüzüne vuran mavimsi ışığı ile saçının beyaz rengi hafif değişmiş çocuk, yıllar önceki halini anımsatan derin bir bakış ile karşısındaki kıza baktı.
Harushi'nin beyninde yaşanan Déjà vu hissi anlatılamazdı.
Bu an yıllar önce yakınlaşmalarını sağlayan o eşsiz an gibiydi.Harushi, geçmişteki izanayı hatırlasa bile bazı anılar kesik kesik geliyordu kafasına. İzana derin bakışlar ile yanındaki kızı süzdü.
Üzerinde hırka olsa bile, altında kısa bir şort vardı. Tıpkı yıllar önce, kısacık pijamalar ile çıktığı yetimhane parkında olduğu gibiydi. O zaman da yanlızdı... O zamanlar da annesi ile babası yoktu yanında, izana'dan başka kimsesi yoktu... Tıpkı şu anki durumda olduğu gibi. “baban ve annen salak birer korkak olduğu için, şu an yanında onlar değil de ben varım” diye geçirdi içinden. Garip bir atmosferdi.“ne kadarını hatırlıyorsun?” genç kız, önüne gelen saçlarını tutup kulağının arkasında attıktan sonra
“neyi?” diyerek cevap verdi. İzana ise bu sözlere sinirlenmemek için kendiye bir savaş veriyordu adeta. “çocukluğumuzu.” Harushi neden bu konu ile bu kadar ilgilendiğini anlamıyordu. Ama onu hatırlaması yüreğine bir sıcaklık vermişti. “yetimhanedeki süre boyunca geçirdiğim anıları kesik kesik hatırlıyorum işte”
“neden söylemedin?”
“söylemem mi gerekiyordu ki...?”Söylemeden önce fazla ileri gidip gitmediğini merak ediyordu. “açıkcası beni hatırlayacağınızı düşünmemiştim” yutkundu. Bu durumda ikisi de ne diyeceğini bilmiyordu. Siyah saçlı kız, sessizlikten yararlanarak yanındaki figüre doğru bir bakış attı. Eflatun rengi gözleri ile, önündeki aya bakan çocuk, tıpkı o ayın kendisiymiş gibi bir imaj çiziyordu. Yüz hatlarına yansıyan o ışığın etkisi ile, yüzü bir meleği anımsatıyor ve çekiciliği karşı koyulamaz bir seviyeye çıkıyordu. Çoğu kişi izanaya duydukları korkudan dolayı, onun bu kusursuz görüntüsünü fark edemeyecek kadar kör oluyorlardı. Bu çok... Hipnoz ediciydi. Öyle ki, izana güzel gözlerini aydan, yanındaki kıza çevirdiğinde, harushi buna tepki vermeden bakmaya devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mektup arkadaşı «izana kurokawa x reader»
FanfictionTek bir kişi bile yok beni dinleyecek, bir tek sana yazıyorum. Lütfen ama lütfen okuyorsan en azından tek seferlik bir cevap var, bir cümle olsa bile... Çok ihtiyacım var buna. Warning: manga spoiler!Toxic!cinsellik? şiddet!psikolojik şiddet!