Pansy elini uzatmıştı. Helen ise ufak bir gülümseme ile elini sıktı. Pansy o zaman sesi duymaya başlamıştı.
HM: tanışmak büyük bir zevkti pansy parkinson
Pansy gülümsedi. Bu eski tarihlerde konuşamayan kişilere yapılan bir sihirdi.
PP: hangi evde kalıyorsunuz?
FD: ben hufflepuff sen Helen?
Helen elindeki kağıdı gösterdi.
FD: Helen slytherin
Pansy sevinmiş bir yüz ifadesi ile kıza döndü.
PP: bende slyterin'liyim istersen götüreyim seni de cedric götürebilir fleur
FD: cedric kim?
Cedric arkadan geldi ve kızın omzuna elini attı. Pek nazik bir davranış değildi ama fleur rahata benziyordu.
CD: biri beni mi çağırdı?
Pansy eliyle cedric'i gösterdi.
PP: cedric diggory. Hufflepuff'lı. Ve okulun yakışıklısı olarak geçiyor.
Helen yeniden elini uzattı. Pansy ise o eli tuttu.
HM: pansy sırtıma bir şeyler oldu hemen gitsek olmaz mı?
Pansy başı ile onaylamıştı.
PP: fleuer bu da. Kendisi hufflepuff evinde kalacak cedric sen onu götürürsün değil mi?
CD: büyük bir zevkle peki bu küçük hanım bizimle geliyor mu?
Cedric kolunu uzatacağı anda Helen asasını boğazına dayamıştı. Hayır anlamında başını salladı.
CD: gel gidelim fleur
Fleur kızın yaptığı davranışı beğenmişti. Her zaman yapardı bunu. Sonunda pansy kızın elini tuttu ve lavaboya götürdü. O sırada içeri bellatrix girdi. Helen ufak bir eğilmeden sonra dikleşti.
BL: tatlım Helen'im ne oldu? Bana seslendin.
HM: teyze sırtıma bakar mısın iki dakika önce elime kan geldi...
PP: teyze mi yani sen bir-
HM : Helen Malfoy. Pek ünlü değilim ama illaki duymuşsundur güzelim.
Helen o sırada üzerinde olan uzun pelerini çıkarıyordu. Pansy saçlarını açtığında alt tarafların kan olduğunu görmüştü.
PP: Helen saçlarının alt kısımları kan olmuş
Bellatrix hemen kızın üzerini çıkardı. Eskiden diktiği yaranın dikişleri sorun yaratmıştı.
BL: tatlım dikişin patlamış sana bir hizmetli çağırayım
HM: tamam teyzecim
PP: Peki sen nasıl Malfoy'sun Helen?
BL: Draco'nun ikiz bir kız kardeşi olduğu söylentisi doğruydu pansy.
PP: SEN DRACO'NUN İKİZ KIZ KARDEŞİSİN?!?
HM: ta kendisi. Ve sessiz ol.
Helen saçının arasına elini atmış ve havalanmasını sağlamıştı. Pansy yaptığına gülmüştü. İçeri giren küçük bir ev cini vardı. Helen'İn önünde eğildi.
HM: dikişlerim sorun yaptı onları dikmen lazım
Ev cini: tabi ki efendim
BL: tamam pansy sana okul içinde yardım etsin Helen'cim görüşürüz
Helen el sallamış ve teyzesi gitmişti. Pansy kızın yanına geçmiş ve yarasına bakmıştı.
PP: bunu nasıl yaptın Helen?
HM: okulda olan ufak bir kazaydı kuzen
PP: hey bu kış tatilinde senin eve geleyim mi? Ailemden izin alırım.
HM: ailenle sorun yaşamaz mısın?
Pansy yalandan kızın omuzuna vurmuştu. Helen gülmüştü. Cinin işi bitmiş ve ayaklanmaya başlamıştı. O sırada kız üstünü giyiniyordu.
PP: hadi evlere dağılmamız lazım ve de cübbeni unuttun.
Helen cübbesini aldı ve giydi sonra kapüşonu kafasına çekti.
HM: çok yorgunum hadi gidelim
Pansy ile giderken konuşuyorlardı.
HM: oda arkadaşın var mı?
PP: var. Dı yani. Astoria Greengrass. Ah, şu anda ikizin ile aynı odada kalıyor ve bana göre tam bir-!
HM: sürtük, fahişe, PUTA!
PP: Öyle demiyecektim ama-
HM: Artık öyle. Sus.
(Arkadaşım bana birini şikayet etmiştir o sırada ben.)
.
.
End.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malfoy's
Fanfiction"Eğil" dedim sertçe. Diz çökmesini istiyordum. Yenilgiyi kabul etmesini ve kraliçesine saygı göstermesini. Eğildi. Dizlerinin üzerine çöktü. Ve yeminini etti. "Canımın, malımın ve ruhumun üzerine yemin ederim ki... Bu bir yenilgiydi..."