Mattheo ile aşağı kütüphaneye inmiştik.
MR: Kütüphaneye inmeyi hep sevmiştin.
HM: Sığınacak bir yer lazımdı. Bende kütüphaneyi seçmiştim. Daha sonra da yuvam oldu.
MR: Geçmişi araştıracağım diyordun. N'oldu?
HM: Eski güçler hep hoşuma gitmişti. Uykum daha yok. Biraz bakayım en iyisi.
Mattheo kafasını sallamıştı. Bende eski tarihli kitapların yanına gitmiştim. Bizi izleyen bir çift göz vardı.
Hermione Granger.
HM: Hey Granger. Sen daha iyi bilirsin. Eski tarihte sihirli güçlerin olduğu kitaplar hangi rafta?
Hermione etrafına bakmaya başladı. Hâlâ yakalandığının farkında değildi.
HM: Granger. Hogwarts tarihi rafındasın ve etrafına bakmayı kes. Hadi. Bana kitap lazım.
HG: Soldan 3. Raf. Oradan başlıyor.
HM: Ah! Buldum. Teşekkür ederim.
Kitaplardan birçoğunu almış ve masaya geçmiştim. Mattheo ise arkada bir yontma işlemi yapıyordu.
HM: Ehh kalemin var mı? Kalemliğim yukarıda kaldı da..
Hermione gülen yüzle ayağa kalkmış ve yanına gelmişti. Kalem uzatmıştı.
HM: Eski tarih sihirleri ile ilgileniyor musun peki?
HG: Favori konum ama pek detaylı bir bilgim yok.
HM: Gel anlatayım. Bu arada ben Helen. Helen Ay.
HG: İsmin çok güzel...
HM: Seninde öyle. Hadi gel.
Masaya geçtiğimizde arkadan bir tane Ronald Weasley ve Harry Potter çıkmıştı.
HM: Siz?
RW: Ronald Weasley a-ama Ron diyebilirisin..
HP: Harry Potter. Seçilmiş kişi.
(Sıçılmış kişi (neyse devam..))HM: Tanıştığıma memnun oldum. Harry formunu iyi tutmak senin için iyi olur. Nolur nolmaz. Ron sende.
HG: Sınavlarımız 2. Döneme atıldı ama orada da eski tarih sihirleri olacak. Anlatmak istedi.
HM: Şimdi hangi tarihten başlayalım? Hogwarts kuruluşuna mı yoksa daha öncesine mi?
HG: Sırlar odasının kurulduğu yıldan başlayalım.
Sihirleri anlatmaya başladım. Aynı anda kitapla destekliyordum. Anlattıklarım benim gelecekte yapacaklarım ile değişecekti ama bu sorun değildi.
Eh ne de olsa tarihi baştan yazmak her yiğidin harcı değildir.
Ve o yiğit ben olacağım.
Hermione'ye anlatırken aynı anda da bunu asalarla destekliyordum.
HM: Birkaç yıl önce işlediğiniz Lumos büyüsü mesela?
HG: Ama o en basit büyü.
HM: Aslında büyücü kapanları oluşturarak ışıklandırma sağlanıyordu. Daha sonra çok fazla hedef olarak ortaya çıktıkları için sadece asada kalması istendi. Daha sonra Lumos sihiri ortaya çıktı.
RW: Lumos sihrini o yıllarda hiç yapamamıştım. Kendimi şu anda bir beceriksiz gibi hissediyorum.
Ufak çaplı bir kahkaha atmıştım. Anlaşılan hoşlarına gitmişti. Onlarda benimle gülmeye başlamıştı.
HM: Tamam. Sırada "Avada Kedavra" büyüsü var. Sizce ilk kullanan kimdir?
HG: Bir Malfoy olduğuna inanılır ama aynı anda Riddle'da olduğu söylenir.
HM: Aslında Black ailesinden de denir ama normal. Aslında o bir kız. Kesin bilgi değil ama bildiğim kadarıyla.
RW: Anlatsana!
HP: Evet Helen hadi anlatt!
HM: Anlatılana göre o kız bir soydan gelmiyor. Bir Black, bir malfoy ve bir Riddle olduğunu düşünürler. Sırf sevdiceği için lanet büyüsünü kullandı.
HP: Sırf sevdiceği için mi..?
HM: Sırf sevdiceği için.
O gecemiz öyle geçmişti. Hermione hep benimleyken Harry ve Ron uyumaya gitmişti. Mattheo ise kenarda armut koltukta uyuya kalmıştı.
.
.
.
End.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malfoy's
Fanfiction"Eğil" dedim sertçe. Diz çökmesini istiyordum. Yenilgiyi kabul etmesini ve kraliçesine saygı göstermesini. Eğildi. Dizlerinin üzerine çöktü. Ve yeminini etti. "Canımın, malımın ve ruhumun üzerine yemin ederim ki... Bu bir yenilgiydi..."