°Olayların ufak ufak karıştığı yere geldik. Ve hatırlamanız (uzun zamandır yb atamadım...) için bir hatırlatıcı koyacağım!°
Daha sonra da ben dışarı çıktım. O sırada moody arkamdan geliyordu.
HM: Ne var jj.
Moodu: Senin Harry'i korumaman gerekiyordu! Ve yarın sabah ormanda ol. Seni bekliyor olacaklar.
HM:. Uykum sizden daha değerli. O yüzden hayır.
Ama uyuyamamıştım. Uyusam bile bana yetmemişti. Sarhoş gibiydim.
Moody: O zaman ben götürürüm.
Sırtımdan bir lanet savurdu. Acılar içinde kıvranırken beni kucakladı ve bir yere cisimledi.
Ölüm Yiyen bilmem kaç? : Efendim.. Kızınız geldi.
LM: Hoş geldin canım.
HM: DAHA 18 YAŞINA GİRMEDİM! HAYIR!
ÖY: (ölüm yiyenin kısaltması) hadi ama. Güçlerin bize lazım güzel kız.
HM: Siktir git lan yavşak! Güzel kız müzel kız falan yok. Belanızı si-
O anda bir el ağzımı kapattı. Yüzük parmağında takılı olan zümrüt yeşili yüzükten tanıdım. Bu Tom Riddle dışında biri değildi!
TR: Ah tatlım. Hadi ama.
Parmağını ısırdım. Ama ona rağmen bir tepki vermedi ve ağzımı daha çok sıktı.
LM: Sadece koluna bir dövme yapılacak tatlım. Sonra okuluna geri gidebilirsin!
Bir ölüm Yiyen elinde asası ile yanıma geliyordu. Sol kolum açıldı. Ve işte. Lanet koluma atıldı ve canımı çok yakan bir işlem gerçekleşti. Ben bir ölümü ham yapan olmuştum...
~>Tom Riddle'dan
Riddle Malikanesine gitmiştim. Babam gelene kadar o evde herhangi bir durum olmamıştı. Ama babam gelininin ölüm yiyen olduğu anın malikanesinde olmasını istemişti...
İçeri girdiğimde Helen ardı ardına küfürler sıralıyordu. Babasının asasına sarılmaya başladığını gördüğümde Helen'in yanına gelip ağzını elimle kapattım.
TR: Ah tatlım. Hadi ama.
Parmağımı ısırdı. Bir tepki vermek istedim ama sadece ağzını daha sıkı sarmakla yetindim. Babamın emrinde olan ölüm yiyen yanımıza yaklaştı. Babası ise kolunu açtı. Ve lanet atıldı. Helen'in ağzı kapalı olmasına rağmen çığlıklar atıyordu. Yardım istiyordu. Ama ben sadece izliyordum.
Ve asıl kötü olan Helen'in babası zevkle izliyordu. İşaret en sonunda bittiğinde Helen bayılmıştı. Gözlerinden yaşlar birbirlerini takip ediyorlardı. Bir damla daha düşmeden 3 tane daha geliyordu. Acı çekmişti...
LM: Onu okula götür. Draco ile birkaç gün görüşmesine de izin verme damat.
Helen'i kucakladım. Bir tüy kadar hafif ama bir mezar gibi kederliydi.
HM: Müstakbel eş-eşimin bana bu kadar acı çektirilirken i-izleyeceğini düş-düşünmezdim...
Yavaş yavaş okula geldiğimizde yatağına yatırdım. İşaretin üzerine krem sürdüm ve göz yaşlarını bir mendil yardımıyla temizledim. Diğerleri Malfoy malikanesinde oldukları için rahattım.
TR: Sadece o 9 kelimen ile beni bu kadar yıktın. Bakalım daha ne kadar yıkılacağım.
.
.
.
End la
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malfoy's
Fanfiction"Eğil" dedim sertçe. Diz çökmesini istiyordum. Yenilgiyi kabul etmesini ve kraliçesine saygı göstermesini. Eğildi. Dizlerinin üzerine çöktü. Ve yeminini etti. "Canımın, malımın ve ruhumun üzerine yemin ederim ki... Bu bir yenilgiydi..."