Malfoy's

Chapter 9

Uyandığımda kapüşonumun açık olduğunu fark etmiştim. Saçlarım açık ve kolumda serum vardı.

BL: Günaydın Ay.

HM: Teyze benim adım Helen.

BL: Helen Ay Narcissa Malfoy senin adın. Ay'da var.

NM: TATLIM!

HM: mükemmel bütün herkes gelecek değil mi?

AD: Diğer tarafına baksan hepimizi görecektin küçük hanım.

HM: Teyzem burada ve sen buna bir şey demedin? Hıh sakallı olalı bir tıraş makinesi tuttun.

SS: Daha iyi misiniz Bayan Malfoy?

HM: Evet iyiyim Profesör Snape.

SS: Güzel.

AD: Şimdi kapüşonunu kapat ve odana geç.

Helen denileni yapmıştı. Odasına geçmeye başladı. Slyterin ortak salonuna geldi. İçerisi oldukça endişeli görünüyordu. Pansy etrafta koşuşturuyor, Mattheo diğerleri ile konuşuyor, Five kenarda kahvesini yudumluyor Tom ise hepsini koltuğa geçmiş izliyordu. Helen hızlıca pansy'nin kolunu yakaladı. Mattheo'ya sonra sorardı ne olduğunu. Sonunda ikisi odaya vardılar. Helen pansy'i odaya attı ve kendide girdi.

HM: Neler oluyor pansy?

PP: Herkes stres içinde çünkü pazar günü kış balosu olacakmış!

HM: Gitmiyorum nasıl olsa benim stres yapmama gerek yok.

Pansy dolabı açtı ve elbiseyi gösterdi. Altında ise bir not vardı.

HM: Bu ne?

PP: Revirde yatarken odanda yatağının üzerindeydi. Kimden geldi nasıl geldi onu bilmiyorum.

Helen ayağa kalktı ve elbisenin altında olan notu açtı. Babasından gelmişti.

Gizli Uyuyan Güzelime;

Tatlı kızım, pazar günü kış balosu için sana özel bir elbise diktirttim. Elbiseyi gördüğün gibi asil göstermeye çalıştırdım. Ayrıca baloya gitmeyeceğim dersen gitmek zorundasın. Çünkü lordumuz kendi oğluyla gitmeni istedi. Tom Riddle ile... Takılarını sonradan bir baykuş ile göndereceğim. Kendine iyi bak.

Sevgilerle Lucius Malfoy.      

Helen mektubu yere atmıştı. Defalarca kez üzerine bastı.

HM: NİYE BEN YA?!

PP: sesini kıs biraz. Noldu?

HM: Baloya gidiyorum. Hemde bu elbise ile.

PP: Bu güzel bir haber?

HM: Kötü olan Tom ile gitmem.

Pansy'nin yüzünde güller açmıştı. Kızın elinden tuttu ve dans etmeye başladı. Helen en sonunda cama gelen baykuşu gördü. Pansy'e döndü.

HM: Bugün günlerden ne?

Pansy saate bakmıştı.

PP: Saat 01.23. Cumartesi.

HM: ÖF YA! De seni ne yapıcaz?

PP: Ne demek ne yapacağız?

HM: Ne giyeceksin ve de kiminle gideceksin?

PP: Giyeceğimi bugün alırım ve de Blaze ile gidiyorum.

HM: Tamam yat zıbar. Sabah erkenden cadı kazanına gider alışveriş yaparız.

PP: İyi geceler o zaman?

Cevap vermedim ve üzerimi değiştirmek için lavaboya girdim. Çıktığımda pansy uyumuştu. O sırada gelen bir ses dikkatimi çekti.

Açım... Açım... Lütfen kraliçem.. Ormana gelin.

HM: Geliyorum Geyazen. (Gay azen gibi olmuş lan bu neyse devam)

Üzerim duruma uygun değildi ama benim umrumda da değildi. Yavaşça dışarıya çıkmaya başladım. İlk önce slytherin kızlar yatakhanesinden daha sonra da ortak salonunun dan çıktım. Dışarıya vardığımda kapüşonum açılmıştı. Umursamadım ve karanlık ormana gitmeye başladım. Ormana girecekken arkamdan gelen sesle durdum. Yolumu değiştirdim ve başka bir yere gittim. Sonunda çıkmaz bir sokağa girince seslendim.

HM: Salondan beri takip ediyorsun? Neyi aradın?

Ses çıkmadı. Bu sefer arkamı döndüm ve asam ile o kişiyi ortaya çıkardım. Karşımda 3 kişi duruyordu. Tom Riddle, Draco Malfoy ve Mattheo Riddle.

HM: Neden beni takip ediyorsunuz?

TR: Sadece kim olduğunu söyle.

Sırıttım. Görünüşe bakılırsa Draco ve Tom buna sinirlenmişlerdi. O sırada gelen baykuş dikkatimi çekti. Bu babamın baykuşuydu.

DM: Siz onunla ilgilenin ben mektubu okuyup geliyorum.

Draco arkaya girmişti. O sırada bana da o mektup gelmişti. Teyzemden di.

Ay;

Draco ile iletişime geçtiğinizi duydum. Baban da ona kız kardeşin olduğunu söyleyen bir mektup gönderdi. Haberin olsun istedim. Ayrıca Draco'ya kız kardeşin olduğunu kimseye söylememesi istedik.

İyi geceler güzelim.

Bellatrix Lestrange

Güldüm. Ve mektubu yere atıp yaktım. Draco'ya baktım. O sırada diğer ikisine büyü fırlattım. İkisi de bunu beklemedikleri için yakalanmışlardı. Bayılıp yere düştüler. O sırada draco hâlâ duruyordu. Riddle ikizlerine obliviate büyüsü yaptım. Daha sonrada odalarına gönderdim. Bu saniyelik bir iş olmuştu. Daha sonra yavaş adımlarla Draco'nun yanına yürümeye başladım.

.
.
.
End.