Merhabalar 🥰
Yıllar sonra yazdım bölümü, farkındayım askolar ama kaç haftadır milim milim yaza yaza bitirdim vallahi zaman bulmak çok zordur
Neyse yıldıza dokunup bol yorum yapmayı unutmayalım 💖
Keyifli okumalar 💕
🌙
"Uyudun mu?" Kısık gözlerle elektrikli sobanın fişini, üçlüye takmaya çalıştığını gördüm. Burası acayip soğuktu. Bir de giydiğim kıyafetler bol gelmiş ve beni ısıtmıyordu.
Cıkladım.
Sobanın iki düğmesine basıp üst kenarındaki bölmeye su koydu. Buharlansın diyeydi sanırım. Ağzım ikiye ayrılacakmış gibi esnedim. Gözlerimi kapatıp uyumayı beklerken birkaç saniye içinde yatağın içe çöktüğünü hissettim. Oturmuştu.
"Burada kalmayacaksın herhalde?" dedim mırın kırın bir sesle. "Serap ablamı arar mısın? Gelsin, alsın beni."
"Arayayım. Telefonun nerede?"
"Çantamdaydı herhalde."
Yataktan kalktı ve artık çantayı nereye fırlattıysam onu buldu. Çantanın içine başlarda kibarca bakmaya çalıştı ama telefonu bulamamış olmalı ki çantayı yatak ucuna boşalttı. Kendi kendine "Küçücük çantaya bu kadar şey nasıl sığdı?" diye mırıldanıyordu. "Allah Allah..." Nihayetinde bulmuş olmalı ki "Şifren ne?" diye sordu.
"Şifre yok."
Telefonun açılma sesini duydum inceden. "Burak aramış seni..." Durdu birkaç saniye. "Merak etti herhalde, cevap verecek misin?"
"Ne yazmış?"
"Eve varıp varmadığını soruyor."
"Bir arkadaştayım yaz."
Telefondan gelen sesten söylediğimi yazdığını anladım.
"Serap ablayı arıyorum."
"Hıhım..."
Bilincim yavaş yavaş kaybolurken gür sesini duydum tekrardan. "Açmıyor Zehra. Bence bu gece burada kal, sabah erkenden gidersin eve."
"Tamam." Tekrar midem bulanır gibi olduğunda gözlerimi araladım. Yerimde hafifçe doğruldum. "Midem bulandı yine."
"Alışkın değilsin ya... Ondan oluyordur."
"Keşke bu kadar içmeseydim." Dizlerimi kendime çekip kollarımı etrafına sardım. Soba bir nebze olsun ortamı ısıtmıştı ama hala soğuktu. Üşüyordum. "Başım dönüyor gibi."
"İstersen tekrar kahve yapayım ama üstüne dökmeyeceksen..."
"Olabilir."
Cezveyi tekrar eline aldı. "Benim hakkımda ne düşünüyorsun?" diye sordu. Sarhoş olduğumu bildiği için bu soruyu sormaya cesaret ettiğini anladım o anki kıt aklımla. Merak ediyordu anlaşılan epey.
"Hiçbir şey."
"Nasıl hiçbir şey?"
"Seni düşünmüyorum ki İlker. Ciddiyim."
Anlık bana baksa da çok uzun sürmedi. "Ben seni çok düşünüyorum ama. Yaş mevzusunu açtığından beri de kendimi kötü hissediyorum. Ayrıca biz öpüştük. Bu durumu daha da kötüleştiriyor."
"İkimizden ayrılık acısı yaşıyorduk. Duygusal anımıza denk gelmiş olmalı." Derin bir nefes aldım. "Sen otuz bir yaşındasın. Uzun süreli bir ilişkin varmış ki benim de öyleydi. İnan seninle ilerisini düşünsem sırtlamam gereken pek çok sorun olacak. Hani istesem bile istemem. Anlıyor musun? Yalan yok! Başlarda bir aklım karışmıştı ama Burcu meselesi kafamda bir şeyleri netleştirdi. Sana karşı hissettiğim belki sadece cinsellikti." derken gram utandığımı hissetmiyordum ama kendimde olsaydım bu cümleyi asla kurmazdım. Kelimeler sadece olduğu gibi dökülüyordu ağzımdan. "Seni Burcu'dan kıskanmadım bile. Sadece üçüncü kişi olmak çok rahatsız etti beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ATEŞE ATTIN BENİ (ASKIDA)
Teen Fiction"Uzan..." "Yatağıma uzan..." 🌙 Gülbahçe Mahallesinde ismi geçen Zehra'nın hikayesidir. Kitap içeriğinde argo kelimeler ve yetişkin içerikli sahneler bulunmaktadır, dikkat ederek okuyunuz. BAŞLANGIÇ: 07.05.2021 Kapak: @hestianinkalemi