Bed Friend /YoonSeok

19- 1 YARI [M]

~Hoseok

Odadan çıktığım gibi kendimi tuvalete atmıştım. Çıkınca kendime bir kahve alıp yudumluyordum. O sırada da telefonum çalmıştı.

"Alo? Taehyung?"

"Hoseok, acil bir toplantın var mı?"

"Aslında bi toplantım var. Neden sordun?"

"Ah...aslında eve seni sormak için birkaç kişi geldi. Dediklerine göre ailen..."

"Evet? Ne olmuş onlara?"

"Sen ve Hae adına...miras bölmüştürmesi yapmışlar."

"Ne?! Asla!"

"…"

"Onların hiçbir şeyini istemiyorum! Ablamın-"

"Hoseok! Güzelim biliyorum...istemiyorsun. 1 saat sonra birlikte gitsek, ve sende o parayı bağışlasan nasıl olur? Benim düşüncem."

En azından bu mantıklı bir şeydi. Aksi takdirde paraların hepsini ateşe vermem söz konusuydu. Dediğini kabul ettim. Ve dediği gibi 1 saat sonra buluşmak için sözleştik.

Namjoon'un yanına gidip Taehyung'la acil bir işim olduğunu söyledim. Toplantıya katılamayacağım için bozulmuş, ama Seokjin'den aldığı iltifatlarla gitmeme izin vermişti.

Hah! Bir de diyor ki;

"Seokjin'e dua et. Yoksa asla izin vermezdim."

İşte tamda orda şeytan yanıma gelip kulağıma fısıldamıştı. 'Videoyu yayınla! Rezil olsunlar!' neyseki ona kanmamıştım.

Odama gidip çantamı aldım. Aşağı inecekken aklıma gelen şeyle toparlanıp çıktıktan sonra son hız muhasebeye indim. Tahmin ettiğim gibi Woobin oradaydı.

"Woo?"

"H-hoseok?"

"…"

"Gel otur."

İkimizde birbirimize sahte bir gülüş sunduk. Yanındaki koltuklardan birine oturup direk konuya girdim.

"Bak az önce gördükl-"

"Yalan değil mi?"

"Evet! Yalan! Ya benim ne işim olur o zebani kılıklı herifle? Görüyor musun bir de utanmaz! Milletin ortasında öpüyor! Hayır yani yanlış anlama! Öptü ama sevgilim filan değil! Bak gerçekten diyorum!"

"Nesiniz o zaman siz?"

"…"

"Aslın-"

"Nikahlı kocam olur kendisi."

Gözlerimi pörtletip arkamdaki bi kaşık suda boğacağım adama döndüm. Kapıya yaslanmış öylece sırıtıp bize bakıyordu.

"B-bay Min...ben gerçekten çok özür dilerim. İnanın efendim ben-"

"Biliyorum Woo. Gerilmene gerek yok."

Sonra bana döndü.

"Zebani kılıklı herif ha?"

Yaslandığı yerden bana göz kırpıp iki parmağıyla gel işareti yaptı. Sağa sola bakıp ona döndüm. Baş parmağımla kendimi gösterip sorar gibi kaşlarımı çatıp baktım.

"Evet Sen."

"Yok ya! Niye geliyormuşum! Gelmiyorum alla alla?"

"Zorundasın."

"Nedenmiş o canıııım?"

Alt dudağını diliyle ıslatıp ısırdı. Şerefsiz bak ne yapıyor gene!