~Hoseok
Bavullarımı aceleyle yakınlarda oturan bir arkadaşıma bırakıp, merkezdeki hastaneye gittim. Danışmanın yanına gittiğimde, biraz nefeslenip, sakinleştim.
"Ki-Kim Namjoon ve Kim Seok-jin."
"Bir saniyenizi alacağım. Bekleyin lütfen."
Danışman kız, giydiği dekolteli elbise, önlük diye giydiği beyaz ceketi ve ağzındaki sakızla, hiç itici değilmiş gibi bir de iş üstündeyken elinde mesaj yazıp durduğu telefonla resmen benimle dalga geçiyordu.
"Ne yapıyorsun ya sen?! Çabuk bana oda numaralarını ver!"
Kadın öfkeyle telefonunu masaya bırakıp göz devire devire bilgisayara baktı. Birkaç saniye sonra da gözlerimiz kesişti.
"İkisi de aynı odaya alınmış. 12. Kat. Oda numarası 1213."
Kadına teşekkür bile etmeden asansöre koştum. Kat sayısına bastığım gibi beklemeye başladım. Yerimde duramıyordum. İçimdeki korku ve şüphe duygusu beni öldürecekti.
"Beyfendi iyi misiniz?"
Doktor beylerden biri bana bi serum takmayı düşünse de sadece ufak bir şey olduğunu söyleyip geçiştirdim. Kata geldiğim gibi ışık hızıyla 1213 numaralı odayı aradım.
1213.
Yazıyı gördüğüm gibi kapıdan içeri girdim. Gözüme takılan 2 bedenle gözlerim dolmuştu bile. Sağ tarafta hastane kıyafetleri içinde Namjoon, sol tarafta da aynı kıyafetlerin içinde uyuyan Seokjin.
"N-namjoon hyung?"
Kafasını Seokjin'den bana doğru çevirip birkaç saniye boş boş baktı. Narkoz etkisinde miydi yoksa? Ya da ona Hyung dememe şaşırmış olmalı.
"Hoseok?"
Yorgun ve çatlak çıkan sesini duyduğumda bir damla aktı sol gözümden usulca. Yanına varıp, yatağın köşesine oturup, boştaki elini tutup okşadım.
"Hyung? Nasılsın iyi misin?"
"Daha iyiyim."
Değildi. Buğday teni solmuş, göz altları morarmış, dudakları çatlayıp soyulmuştu. Nasıl iyiyim diyebiliyordu ki kendine?
"Seokjin hyung? O nasıl?"
"Az önce ameliyattan çıktı. Uyuyor."
Seokjin hyunga bir bakış atıp tekrar ona döndüm. Konuşmaya gücüm yoktu. Hakkım var mıydı peki?
"N-nasıl oldu bu?"
Gözlerine bakmaya çekindim. Nasıl olsa kaç gündür bir haber bile vermemiştim onlara. Öylece çıkıp gitmiştim hayatlarından. Şimdi nasıl hiçbir şey olamamış gibi hal hatır sorabilirdim ki?
"Bilmiyorum...nasıl oldu, nasıl bitti bende bilemiyorum."
"Şirkete...ne oldu?"
"Şirket? Hayır hayır...orada değil Tae- o sana bir şey söyledi mi?"
"Kim?"
"Taehyung? Onunla konuşmadın mı?"
"Taehyung mu?!"
"Onun şirketinde oldu...sana bahsetmedi mi?"
Odadan çıktığım gibi tekrar danışmanın olduğu yere koştum. Taehyung'a bir şey olma olasılığı aklımı kaybettiriyordu neredeyse. Hatta şuan nereye koştuğumu bile bilmiyorum. Gördüğüm doktorun yanına koşup yakalarından tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bed Friend /YoonSeok
FanficSadece birkaç gece kaçamak yaptığım adam çalıştığım şirketin ortağıysa en fazla ne olabilir?