21- BAŞ AĞRISI

130 13 1
                                    

~Hoseok

Sabah öyle zorlukla gözümü açmıştım ki. Her tarafım tutulmuştu. Ilık suyun altında neredeyse 1 saat geçirdikten sonra 15 dakika boyunca da bornozla yatakta yatmıştım. Hiçte kalkasım yoktu yani.

Öyle böyle üzerime siyah dar bir pantolon ve siyah düz bir gömlek geçirdim. Kızıl saçlarımı kurutmadan siyah çantamla kahvaltıya inmeden önce telefonumu kontrol ettim.

Bed Friend :)

Sana yakışacağını düşündüğüm
bir şey getireceğim.
Yarın tatmaya ne dersin?
Ah unutmadan bay Jung.
Bunun hesabını size soracağım.

Mesaja sırıtıp tekrar tekrar okudum. Sanırım bugün çok güzel şeyler olacağa benziyordu. Yüzümdeki gülümsemeyi  aceleyle silip aşağı indim.

Yine her zaman ki gibi Taehyung döktürmüştü. Ama onların hiçbirini yiyeceğimden emin değildim. Sanırım en son dün öğlen atıştırdığım sandviçle duruyordum. (Bay Min Yoongi'nin menilerini görmezden gelelim lütfen!)

"A Hoseok~Shi! Uynadın demek! Bende senin kaçırıldığını düşünmüştüm. Neyseki burdasın ve hayattasın."

"Dalga geçme Tete! Gerçekten çok yorgunum! Daha da yatardım!"

"Ne seni uyandırdı böyle?"

"Sorumluluk denen zırvalık!"

"Tamam tamam! Oyalanmadan yemeğini ye de bırakayım seni."

"Biliyorum musun? Hiç araba kullanacak gücüm de yoktu. İyi oldu!"

Gülüşe gülüşe kahvaltı masasına oturdum. İçtiğim 1 bardak kahve ve tostla çıkmak üzereyken de lavaboya koşa koşa yediklerimi çıkarmıştım.

Boş miğdem bir anda dolunca tabiki kusardım! Taehyung ne kadar hastaneye gitmek için ısrar etse de iyi olduğumu söyledim. Şirkete geldiğimizde sarıldıktan sonra asansöre bindim.

Düğmeye de neyseki benim yerime yanımdaki hoş beyefendi basmıştı. Kafamı aynaya yaslayıp kata gelmeyi bekledim.

"Bayım? Her şey yolunda mı?"

Elimi ağrıyan başıma götürüp ovdum.

"A hayır...teşekkür ederim iyiyim. Klasik baş ağrısı işte."

"Oh anladım. Eğer iyi değilseniz sizi revire götürebilirim."

Al işte! 2. Kim Taehyung!

"Aslında çok iyi olur. En azından bi ağrı kesici verirler."

Revirin olduğu kata indiğimizde koluma girip beni yürütmeye başladı. Tabi bende fırsattan istifade tüm ağırlığımı ona vermiştim.

"Çok özür diliyorum. Kendimi tanıtmadım. Adım YeoSan. İşletme departmanında çalışıyorum."

"Memnun oldum Yeo. Bende Hoseok. Jung Hoseok. Bay Kim'in sekreteri."

"Ah gerçekten mi? Ne kadar güzel bir karşılaşma. Bizim bölümdekilerden isminiz düşmüyordu. Bende merak ediyordum sizi."

"Şirkette popüler olduğumu söylesem çok mu kaba olurum?"

"Aksine daha havalı olursun."

Gülüşe gülüşe revire geldiğimizde beyaz çarşaflı tek kişilik küçük yatağa oturdum. Küçük bir baş ağrısı olduğunu ve normal bir ilacın yeterli olduğunu söyledim. Revirdeki hemşirede uzatmadan elime küçük bir hap tutuşturup eline telefonunu geri almıştı.

Bed Friend /YoonSeokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin