Dünya çocuklara göre fazla acımasız bir yerdi. İyiyi, kötüyü, doğruyu ,yanlışı seçemiyorken nasıl hayatta kalmayı başaracaktık ki ? Nerden bilecektik bizi çok sevenlerin de bize zarar verebileceğini ? Hatta aslında sevmediklerini nasıl anlayacaktık ? Çocuklar nefret duygusunun ne olduğunu bile bilmezken ondan nefret edenleri nasıl anlayıp onlardan uzak duracaktık?
İşte çocuklar bazı şeyleri anlatarak değil yaşayarak , acı tecrübelerle öğreniyordu. Hatta öyle bir öğreniyorlardı ki bu acı tecrübeler travma olarak hayatları boyunca zihinlerine kazınıyordu... Belkide geceleri rüyasını kabusa çevirip saatlerce hıçkıra hıçkıra ağlamalarına sebep oluyordu. Belkide aklına her geldikçe donup kalmasına o anı tekrar yaşayarak daha da kötü olmasına sebep oluyordu. Bu acı tecrübeler , daha çocuk olanları büyümeye zorluyordu. Gerçi büyümek zorunda kalsalar da bir bakıma bunu istemiyorlar mıydı ? Tekrar çocuk olursa aynı şeyleri yaşamaktan korkanlar , çocukken güçsüz olup karşılık veremeyenler , ona bunları yaşatandan intikam almaya çalışanlar elbette istiyorlardı büyümeyi...
İşte bu çocukların en büyük korkusu karanlık gecelerdi... Çünkü bazısının mucizesi olan o geceler bazısının kabusu olabiliyordu. 28 Kasım 2018 Çarşamba günü benim kabusum olan o karanlık gece...
12 yaşındaydım küçük masum bedenimi bu pislikten nasıl temizleyeceğimi bilmiyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK GECELER
Teen FictionYaptıklarımızın sorumlusu biziz de, yaşadıklarımızın sorumlusu da biz miydik? Yaşadıklarımızın bizim seçimimiz olmadığı kesin... Hangi çocuk bir aileye sahip olmak istemez ki? Kim çocuk yaşta hayatın gerçeklerini kaldırabilir? İşte biz Yuvayız bu a...