23. BÖLÜM: HIRS

72 17 2
                                    

Yaşamın bize getirdiği acılarla hayata devam etmemiz gerektiğinden nasıl baş etmemiz gerektiğini öğrenmeliydik... Bazen sevdiklerimizle başa çıkmaya çalışırız, bazen sevmediklerimizle, bazense hayatın getirdiği yeni sürprizlerle...

En zor olanda insanın kendisiyle başa çıkmaya çalışırken içinde verdiği savaştır...

Bazen insana en çok acıyı veren bastıramadığı duyguları, anlatamadığı hisleridir...

Bazense insan ne ile baş etmesi gerektiğini bile bilmez... Ne hissettiğini, ne ile karşı karşıya olduğunu bilmediğinden ne yapması gerektiğini de bilemez... Bazı olaylar kaderimize yazılmış, yaşanacaklardır. Bazen her şeyi bırakıp bitmesini beklemeliyiz. Bazen, oldu ve bitti demeyi bilmeli ve bunu kabullenmeliyiz...

Aytuğ sırıtarak kızlara bakarken grup duyduğu sesle şoka uğramıştı. Bir gün döneceklerini umut etseler de hiç beklemedikleri bir anda böyle bir sürprizi beklemiyorlardı. Herkes şaşkınlıkla donakalmışken Defne gülümseyerek ilerledi ve Aytuğ'a sarıldı. "Teşekkür ederim gerçekten, bu yaptığını unutmayacağım." Yanağına bir buse kondurarak sandalyelerden birini çekip oturdu. Işıl sırıtarak gruptakilere döndü. "Gidiyor muydunuz? Tüh... Bence biraz daha oturabilirsiniz. Ne de olsa oyun daha yeni başlıyor..."

Kumsal gözleri dolarken hızla Defne'ye sarıldı. "De-Defne, b-ben sizi çok özledim." Defne de kırgında olsa özlemle Kumsal'a sarılırken, Kumsal Işıl'a doğru bir adım atacağı sırada Işıl geriye doğru bir adım attı. Bu hareketle Kumsal gözyaşlarına engel olamadı. Ayaz da hemen Kumsal'a sarılıp teselli etmeye çalışıyordu...

O anda Yiğit ve Defne göz göze geldi... Elektrik çarpmış gibi irkilen Defne gözünden düşen bir yaşla hemen kafasını çevirdi. Yiğit donakalmış şekilde gözlerini Defne'nin üzerinden çekmiyor. Aylardır görememenin acısını her zerresine bakıp ezberleyerek çıkarıyordu...

Yiğit ve Gece dışında herkes Defne ile sarılırken sıra Işıl'a geldiğinde hiç konuşmadan yalnızca elini kaldırmış, kimsenin yüzüne bile bakmamıştı. Rüzgar başını eğerek Işıl'a baktı. "Işı-" Işıl hızla sözünü kesmişti. "Hasret gidermeye gelmedim buraya."

Herkes itiraz etmeden sessizce masaya doğru ilerledi. O sırada Anıl, Işıl'ın yanından geçerken kulağına fısıldadı. "Başrolde geldiğine göre asıl film başlıyor ha?" Işıl tebessüm etti. "Ya karşımda oynayacaksın ya da yanımda duracak en önde izleyeceksin." Anıl sırıttı. "Zevkle izleyeceğim." Bu şekilde yerini de belli ederek göz kırpıp sandalyelerden birini çekti.

Gece ve Yiğit sessizliğini korurken diğerleri özlemle Defne ve Işıl'a bakıyorlardı. Sessizliği bozan Aytuğ oldu. "Aslında ilk başta Defne ve ben internetten tanışıp konuşmaya başladık. Sohbet ilerledikçe Poyraz ve Gece konusu açıldı. Poyraz'a anlattığımda dostunu bulduğumu düşündüğü an hemen Türkiye'ye gelmek için bilet aldı. Sonra ise Işıl ve Defne ile buluştuk, tanıştık derken böyle bir sürpriz yapalım dedik."

Defne gülümsedi. "Aytuğ en ihtiyaç duyduğum anda karşıma çıktığından bana çok iyi geldi." Dakikalardır konuşmayan Yiğit sessizliğini bozdu. "Sevgili misiniz?" Defne o tarafa bakmıyorken Aytuğ gülümsedi. "O günlerde gelecek inşallah." Defne Yiğit'e bakmadan tebessümle Aytuğ'a bakmaya devam ediyordu. Poyraz'da sohbete atıldı. "Aytuğ'um Defne'sini buldu. Sayesinde bende Gece'mi bulduğuma göre sıra güzel bir tatile geldi ne dersiniz?" Tugay dişlerini sıkarak Poyraz'a döndü. "Git yap lan tatilini. Bizim neler yaşadığımızı biliyor musun da burada gevşek gevşek konuşuyor, bir de hala tatil diyorsun?"

Tugay'ın söyledikleriyle Işıl kaşını kaldırdı, Sorgulayıcı bakışlarını Tugay'a dikti. Soğuk ve duygudan yoksun bir sesle konuştu.

"Kıyamam... Neler neler yaşadınız... Yiğit sevgilisini aldattı, ah ne kadar üzüldü bir bilseniz... Sanki kendi aldatmamış gibi! Kumsal ölmemek için bir çocuğun ölümüne sebep oldu, yazık çocuğun ölümü kahretti onu.... Sanki kendi sebep olmamış gibi! Rüzgar deseniz dostunu sattı, öyle acı çekiyor ki... Sanki korkak gibi her defasında kaçan kendi değilmiş gibi! Tugay hele, iğrenç bir kızı sevip ona gelmesini bekliyor, enayi gibi... Sanki herkes, kızın onu görmezden geldiğinin farkında değilmiş gibi! Ayaz zaten her şeye sahip olarak doğmuş biri, yalnızca sevdiklerini düşünür... Sanki sevdiğini kaybetmenin ne demek olduğunu biliyormuş gibi! Gece zaten öyle kötü şeyler yaşadı ki... Sanki bir kızın canından parçasını çalan biriyle ortak değilmiş, sanki bütün dostlarına ihanet etmemiş, sanki masum birine zarar verip kendini kurtarmamış, sanki herkesi ayakta uyutmamış gibi... çok kahroldu tatlı kız!"

KARANLIK GECELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin